Dün Peygamber (SAV) torunu Hz Hüseyin’i, henüz 1 yaşındaki oğlu Asgar Ali başta olmak üzere yanındaki herkesle birlikte hunharca katleden Yezid ve askerlerini unutmayın.
Ege’nin soğuk sularında eriyen Maden Ailesini,
Meriç’in bulanık sularında Cennet girdabına kapılan Abdürrezzak Ailesini
ve isimlerini bile bilmediğimiz
ve hatta öldüklerinden bile haberdar olmadığımız canları da unutmayın.
Dün Mekke’nin dışında Şi'b-i Ebu Talib’e sürülüp orada kendilerine 3 sene boyunca boykot uygulanan ter ü taze Müslümanları unutmayın.
İşleri ellerinden alınan, çalışacak hiçbir yer bırakılmayan, fişlenen, ötekileştirilen, vebalı muamelesi yapılıp açlığa, ölmeye mahkûm edilen Hizmet erlerini de unutmayın.
Dün “Boykot Yıllarında”, yiyecek bir şey bulamadığı için ağlaşan Müslüman çocuklarının feryadını unutmayın.
Annesi babası hapse atıldığı için en yakınlarının yanında, annesine babasına ağlayan, bazen yiyecek bir şeyler bulmakta zorlanan masum yavruları da unutmayın.
Açlıktan dolayı gökyüzünü dolduran feryatları keyifle dinleyen Mekkeli Müşriklerin vicdansızlığını unutmayın.
Ege’de, Meriç’te ruhunun ufkuna yelken açan masum evlatlarımızın, iffetli bacılarımızın, fedakâr kardeşlerimizin ardından “oh olsun” diyen vicdanı çürümüş insan müsveddelerini unutmayın.
Dün “Rabbim Allah’tır” sözünden dönmedikleri için kayaların altında hunharca katledilen Yâsir Ailesinin fertlerini unutmayın.
Hiçbir suçları olmadığı halde, sadece Hizmet eri oldukları için hapishanelere doldurulan, türlü işkencelerden geçirilen, hasta oldukları halde ilaçları verilmediği için emaneti teslim eden Anadolu’nun şerefli evlatlarını da unutmayın.
“Dökülsün yaşlar, tutulsun ağıtlar!
Yine Ümmeti Muhammed'e Kerbela’dır bugün..
Meriç’e gömüldü nice yiğitler..
Aman bu nasıl acı, bir beladır bugün..
Aman dostlar bir derdim var benim,
Çocukların öldüğü bir yurdum var benim,
Devran döner, ahdim var benim
Okunanlar saladır bugün.”
Yine günahsız masum çocuklar yitip gitti bu dünyadan.
Yine hiçbir suçu bulunmayan insanlar yitip gitti bu dünyadan.
Evlerinden barklarından, hatıralarından, sevdiklerinden, işlerinden aşlarından edildiler.
“artık yiyecek ekmeğimiz kalmadı” diyerek en sonunda da yurtlarından oldular.
Arkadaşlarımız, abilerimiz, kardeşlerimiz, ablalarımız, bacılarımız, çocuklarımız… öldürülüyorlar.
Üçer beşer yok ediliyoruz.
Kimimize “intihar etti” diyorlar cenazemizi yakınlarımıza teslim ediyorlar.
Kimimizi işkenceyle öldürüyorlar, sessizce, gizlice bir yerlere gömüyorlar.
Kimimizi Ege’de, kimimizi Meriç’te boğuyorlar.
Kimimize “kalp krizi geçirdi, kurtaramadık” diyor, çabalamış numarası yapıyorlar.
Denizlerde boğulanlar, nehirlerde kaybolanlar bir kabirleri bile olmadan cennete uçuyorlar.
Ciğerlerimizi yaktılar, yakmaya devam ediyorlar.
Kuran öğretiyordu, Nesrin Gençosman hoca hanımı, katlettiler.
İngilizce öğretiyordu, Halime Gülsu Hoca hanımı, katlettiler.
İlim öğretiyorlardı; Hatice Akçabay hoca hanımı, Ayşe Abdürrezzak Hoca hanımı, katlettiler.
Talebe yetiştiriyorlardı; Hüseyin Maden hocayı, Uğur Abdürrezzak hocayı katlettiler.
Oyunlar oynuyorlar, etrafa gülücükler saçıyor, kahkahalarıyla huzur veriyorlardı; Nadire, Bahar, Feridun, Halil Münir, Abdülkadir Enes, Bekir ve daha niceleri, boğdular ikişer üçer.
“Ya Râb, bu uğursuz gecenin yok mu sabâhı?
Mahşerde mi biçârelerin, yoksa felâhı!
Nûr istiyoruz.. Sen bize yangın veriyorsun!
"Yandık !" diyoruz .. Boğmaya kan gönderiyorsun!”
diyordu Mehmet Akif lakin ben diyemem böylesini.
Korkarım.
Yetmez o kadarına yüreğim. Ama Rabbimden niyazım odur ki;
Allahım bu zulümlere sebep olanları, bu zulümleri yapanları, bu zulümleri alkışlayanları, bilerek sessiz kalanları, “oh olsun” diyerek destekleyenleri Sana havale ediyorum.
Bunları ıslah eyle…ama ıslahtan yana muradın yoksa;
Onların da ciğerlerini yak Allahım.
Bu dünyada da ahirette de yüzlerini güldürme Allah’ım.
Şu anda sahip oldukları ne varsa, hepsini kendilerine dert olarak ver Allahım.
O masum yavruları, sabî çocukları katledenleri bu dünyada da ahirette de perişan eyle Allah’ım.
Ey Rab, indir bunlara Zecir tokadını.
Allahım bu zalimlerin, zalim yardakçılarının, zalim destekçilerinin, zalim payandalarının, onları alkışlayanların tez zamanda dür defterlerini Allahım.
Ey Fettah olan Rabbim yetiş imdadımıza.
Ey Kahhar olan Allahım nolur, Anadolu’nun tertemiz Müslüman evlatlarına düşmanlık edenlere vur zecir tokadını.
Allahım bize yardım et, vekilimiz Sensin.
Biz kapı kullarını lütfen yalnız bırakma… vahşilerin eline atma.
TAŞKIN DERYADİL
twitter: @taskinderyadil