Koronavirüs salgını bütün dünyayı kasıp kavuruyor. 15 bine yakın insanın hayatını kaybettiği salgında vak’a sayısı 300 bine yaklaştı.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), “Aşıyı 2021 yılından önce beklemeyin” mesajı vererek virüs ile mücadelenin çetin geçeceğini ortaya koydu.
Salgının hem üretimi hem de tüketimi aynı anda çökertmesi dünyayı eşine az rastlanır bir krizle karşı karşıya getirdi.
AMERİKA YANGINI SÖNDÜRMEK İÇİN ALARM VERDİ
Bütün sistem çökebilir. Merkez bankaları ve gelişmiş ekonomiler bütün barutlarını kullanıyor. Bütün kurumları ile teyakkuza geçtiler.
Amerikan Merkez Bankası (Fed) 3 Mart’ta ve 16 Mart’ta açıkladığı paketlerin tesirsiz kaldığını görünce 23 Mart’ta “sınır/limit yok” diyerek tansiyonu düşürmeye çalıştı.
Fed her gün 125 milyar dolarlık Hazine kâğıdı satın alacak. Fonların elinde kalan mortgage kâğıtları da var listede. Almanya 500 milyar euroluk paketi 750 milyar euroya çıkardı.
Almanya, Türkiye’nin milli gelirini ikiye katlayacak kadar kaynağı krizde şirketlerini ve vatandaşlarını ayakta tutmak için harcıyor.
ORTALIK YANGIN YERİ, ERDOĞAN NEREDE?
Büyük-küçük demeden bütün devletlerin liderleri, vatandaşını teskin etmek ve salgınla mücadele eden birimlerine destek vermek için günlük mutad basın toplantısı düzenliyor.
Savaştan beter bir dönemde her devlet vatandaşının yanında olduğu mesajını veriyor. Türkiye hariç.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın her konuşması 30 kanalda yayınlanıyordu.
Attığı her adım son dakika flaşı ile duyuruluyordu.
Saray’da çekilmiş ve sosyal medyada yayınlanmış kısa bir-iki video da olmasa insanların aklına başka şeyler gelecek.
Vak’a sayısına kıyasla Çin, İspanya ve İtalya’dan sonra en fazla can kaybı veren Türkiye’de devlet tatile çıkmış gibi… Erdoğan da kayıp bakanları da...
VATANDAŞ PERİŞAN VE ÜMİTSİZ...
Sahipsizlik görüntüsü endişeleri daha da artırıyor. Ücretsiz izne çıkarılanlar kiradan faturalara kadar masrafları nasıl karşılayacağını bilmiyor.
Lokantalar, restoranlar (paket servisi hariç) ve berberler kapatıldı. Onlara dönük hiçbir destek yok.
İşletmelere dönük bir destek verilmemesi birkaç ay içinde seri iflasları başlatabilir. Türk Hava Yolları (THY) bütün iş ortaklarına bugün bir mesaj geçti ve 15 Haziran’a kadar bütün ödemeleri durdurduğunu açıkladı.
Bu karar THY’ye göre personel istihdam eden, buradan gelen nakite bel bağlayan yüzlerce şirket için “ölüm fermanı” demek.
AKP lideri Erdoğan, halk Koronavirüs salgını ve ekonomik kriz yüzünden zor günler geçirirken Saray'dan dışarı çıkmıyor.
Son makalede “Erdoğan’ın adım adım Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) kapısına” ilerlediğini belirtmiştim. Hazine Bakanı Berat Albayrak’ın IMF’ye “Kredi değil de Korona yardımını kabul edebiliriz.” dediği iddia ediliyor.
IMF’den 5 milyar dolarlık bir kaynak temin edilmesi için müzakere yürütülüyormuş. Türkiye’ye 5 değil, 50 milyar dolar bile yetmez. IMF'nin bu teklife şimdilik nazik bir dille hayır dediği konuşuluyor.
IMF 2001 krizinde olduğu gibi doğrudan kredi anlaşmasında (Stand by) ısrarcıymış.
IMF PARA VERMEYECEKSE KARŞILIKSIZ PARA BASIN!
Artık AKP’nin algı oyunları ile uğraşacak ne vakit ne de tahammül kaldı. İnsanlar ölüyor ve yarın ne olacağı belli değil. Yeter ki ekonomideki çöküşü bir nebze durduracak bir kaynak bulsunlar.
IMF’den ya da başka bir kuruluştan yardım alsınlar da ne şekilde alırlarsa alsınlar. Koronavirüs’ün derinleştirdiği ekonomik krizden dış destek olmadan çıkamayız.
Destek bulunamazsa geriye bir ihtimal kalıyor. O da Merkez Bankası Matbaası’nın 24 saat mesai yapması.
Karşılıksız para basmak bile bir çözüm.
Siyasi, iktisadi ezberleri unutun. Herkes ve her devlet ayakta kalmak için mücadele veriyor. 1929 Büyük İktisadi Buhran bile hafif kalacak bu krizin yanında.
Krizin ölümcül serpintileri nisan-mayıs aylarında en üst seviyeye çıkacak.
Şu günlerde ilaç gibi gelecek ihtiyat akçesine (kefen parası) kadar harcadılar.
Yurt dışından borç alınan dövizleri inşaat çukuruna gömdüler. Rüşvet ve yolsuzlukla bünyeyi kemirdikçe kemirdiler. Sülale boyu servetlerine servet kattılar.
Milleti de salgının ortasında yapayalnız bıraktılar.
Şimdi kuytu köşelerde “salgın geçse de kurtulsak” diye bekleşiyorlar.
Çok yazık oldu Türkiye’ye. Yazık ettiler, çok yazık...
----------------------
İletişim için: