Koltuk mu, Türk Lirası mı?

Turhan Bozkurt

Turhan Bozkurt

16 Eki 2020 16:12
  • Kanunun kendine verdiği imtiyazları Saray’a kendi elleriyle iade eden Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Uysal için yolun sonuna gelindi. 

    Doları evvela 6 TL’nin altında tutmak için kamu bankalarına tanzim satış çadırı kurduran TCMB inatla hem faizi indirmeye hem de döviz satmaya devam etti. 

    Üstelik resmi olarak kendisi tek sent dolar satmadığı hâlde… 

    Döviz tanzim satış çadırında bazı günlerde işlem tutarı 4 milyar doları buldu. Yine de dolar tırmandı ve 2018 yılı ağustos ayındaki 7,24 TL zirvesini mayıs ayında geride bıraktı. 

    TCMB Başkanı Murat Uysal, Saray’ın hışmına uğramamak için faiz artırmak bir tarafa elde avuçta kalan son dövizleri heba etti. 

    Brüt rezervler 41 milyar dolara geriledi. Altın dahil net rezervler ise -50 milyar dolar. 

    MERKEZ BANKASI'NIN KASASINDA 50 MİLYAR DOLAR AÇIK VAR

    Başka bir ifadeyle bankaların munzam karşılık olarak emaneten verdiği dövizler, swap (döviz-TL) takası ile TCMB’nin belli bir vadede aldığı dövizler mahsup edildiğinde Merkez Bankası’nın kasasındaki bakiye 50 milyar dolar açık veriyor. 

    Piyasaya bu kadar döviz borcu olan TCMB için faiz artırmaktan başka çıkış yolu kalmadı. Rezervlerin buharlaşmasının bir sebebi de döviz gelirleri ile giderleri arasındaki farkı gösteren cari açığın 8 ayda 23 milyar TL’yi aşmasıdır. 

    Sene sonunda 30 milyar doları bulacak bir döviz açığının finansmanı kredi notu (“B2-”) Papua Yeni Gine ve Uganda gibi ülkelerle aynı seviyeye indirilen Türkiye’nin dışarıdan döviz temin etme ihtimali hiç olmadığı kadar zor. 

    Merkez Bankası’nın 22 Ekim’de alacağı karar bu açıdan son derece kritik. TL’nin cazibesini artırarak reel faiz verilmesi hâlinde kısa vadeli de olsa sıcak para çekmek mümkün olabilir. 

    13 MİLYAR DOLAR SICAK PARA TÜRKİYE’Yİ TERK ETTİ

    Her hafta ortalama 400-500 milyon dolar tutarında satış yapıp Türkiye’yi terk eden portföy yatırımcısının hukuk ve demokrasiden yana ümidi kalmadığını sağır sultan duydu. Sene başından beri 13 milyar dolar Türkiye defterini kapattı. 

    Yabancıların tahvil ve hisse senedi stoku 30 milyar doların altına indi. 2012’de aynı tutar 100 milyar doların üzerindeydi. 

    Türkiye gibi mütemadiyen yabancı sermaye desteğine muhtaç vaziyetteki bir ekonominin şah damarı kesildi. 

    UYSAL 120 MİLYAR DOLARI SOBADA YAKTI!

    Hâl böyle iken Murat Uysal “faiz inerse enflasyon da iner” gibi kerameti kendinden menkul bir teoriyi ispat etmek uğruna 120 milyar doları adeta sobada yaktı. 

    Selefi Murat Çetinkaya’nın koltuğunu 10 Temmuz 2019’da devirirken Saray’a verdiği söz şimdi kendisi için kurulan idam sehpasına dönüştü. Faiz indiriminin artık tarih olduğunun farkında. 

    24 Eylül’de aldığı karara (yüzde 8,25’ten yüzde 10,25’e çıkardı) benzer şekilde politika faizini yüzde 10,25’ten yüzde 11-12 civarına taşırsa (100-200 baz puanlık artış) piyasada kopacak fırtınada günah keçisi olarak kendisi arenada aslanların önüne atılacak.

    Cephaneliği bomboş bir komutan hücum emri veremez, müdafaa hattını da muhafaza edemez.

    Aylardır “TL’nin düşmanı” diye ilan ettiği dış mihrakları masada ikna etmek istemiyorsa mütarekeye taviz maddelerini kendi eliyle yazmak mecburiyetinde. 

    HANGİSİNİ SEÇECEK: KOLTUK MU, TL Mİ?

    Doların 8 TL eşiğini geçip geçmeyeceği, 8 TL üzerinde yola nasıl devam edeceği TCMB Başkanı Uysal’ın koltuk ile TL arasında hangisini tercih edeceğine bağlı.

    TCMB etkili ve önden yüklemeli faiz artışı yapmazsa dolar ve euro dolu dizgin yoluna devam edecek. Şimdilik kimsenin açmak istemediği bir fasıl var ki 3 Kasım'ın akabinde önümüze gelecek. 

    3 Kasım’da Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) yeni başkanlık seçimi var. 

    Sandıktan Demokratların başkan adayı Joe Biden'ın açık ara önde (Senato çoğunluğu ile) çıkması hâlinde Türkiye, Rus hava savunma sistemi S-400 sebebiyle mali ve askeri müeyyidelerle karşı karşıya gelebilir.  

    Nitekim Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), 15 aydır hangarda tuttuğu S-400 sistemini ABD ve NATO'nun itirazlarına rağmen 16 Ekim'de Sinop'ta test atışları ile aktif hâle getirdi. 

    TCMB faiz kararında bu ihtimali de göz önünde bulundurmazsa dolar, euro, İsviçre Frankı ve İngiliz Sterlini, TL’ye mukabil yeni rekorlar kıracak. 

    Kamu bankalarının döviz açığının 8 milyar dolara yükseldiği, bankalar dahil özel sektörün 3 ay içinde 15 milyar dolar (12 aylık vadede 42 milyar dolar) döviz borcu ödeyeceği de unutulmasın. 

    DOLARİZASYON “TL’YE GÜVENMİYORUZ” DEMEK

    430 milyar dolara ulaşan dış borcun milli gelire oranı yüzde 57. Bankalardaki döviz mevduatı 218 milyar dolar. Dolarizasyon almış başını gidiyor. 

    Tasarruf sahipleri paralarını bankalarda tutmakta bile mütereddit. Çelik kasa satışları yüzde 60 arttı. Batık kredilere hiç temas etmedim bile… 

    Molasız üç ay devam edecek şekilde etkili ve önden yüklemeli bir faiz artışından başka bir çaresi kalmayan TCMB Başkanı Murat Uysal denemesi bedava olan bir düğmeye basabilir ve TL’yi ateşe atabilir. 

    Hatta Saray'ın gözüne girmek için faizleri indirebilir de!

    Acı hakikat şu ki politika faizinin (haftalık repo faizi) 22 Ekim’de yüzde 14’ün üzerine çıkarılması şart. Piyasaya da TL'yi parlatmak için daha fazla adım atmaya hazır olunduğu mesajı verilmeli. 

    Dolar ancak böyle bir kararla 7,50 TL'ye kadar geriler.

    ABD’den gelecek haberlere göre kasım ve aralık aylarında devamı getirilmeli. Aksi hâlde yıl sonu için dolarda 8,50 TL altı, euroda 10 TL altı teselli ikramiyesi olabilir.   

    16 Eki 2020 16:12
    YAZARIN SON YAZILARI