YURTDIŞI İLÇE SEÇİM KURULU BAŞKANLIĞI, SYDNEY İÇİN SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU:
CHP Temsilcisi Deniz Orhan, bir dilekçeyle, Sydney’deki skandalı bildirmesi üzerine, 7 kişiden oluşan Yurtdışı İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı (YDİSK) toplanarak, yaşananları değerlendirdi. YDİSK aldığı kararda özetle şunlar ifade edildi: “ Kurulumuz, ile yapılan incelemede, Sydney Başkonsolosluğu 2 G nolu sandık içinden Komisyondan teslim alınan Milletvekili Seçim Oy Pusulalarından bir adedinde “evet” mührünün basılı olduğu tespit edildiği, bu durumun sandık kurulunca tutanak altına alındığı, ayrıca bu konuya ilişkin görselinde eklendiği anlaşılmıştır. Kurulumuzca yapılan değerlendirme neticesinde, konun araştırılarak, kusurlular hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığında suç duyurusunda bulunulmasına karar vermek gerekir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; Konunu araştırılarak, kusurlular hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına Suç duyurusunda bulunulmasına, kararın birer suretinin itiraz eden Cumhuriyet Halk Partisi YDİSK Temsilcisi Deniz Orhan’a ve Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk İşleri Genel Müdürlüğüne gönderilmesine oy çokluğuyla (05.05.2023) karar verilmiştir.” dedi.
SYDNEY’DE YAŞANAN SKANDAL İLK DEĞİL:
Öte yandan Sydney’de yaşanan skandalın ilk olmadığı belirtildi. 29 Nisan seçimin ilk gününde bir saat gecikmeli oy kullanan Avustralyalı Türkiye vatandaşları, Sydney’de sabahın ilk saatinden itibaren uzun kuyruklar oluşturmuştu. Sebebi ise; konsoloslukta kilitli odada bulunan oy pusulalarının üç parti temsilcisinde bulunması nedeniyle, AKP temsilcisinin gecikmesinden ve oy pusulalarının kilitli odadan çıkarılamamasından dolayı, oy verme işlemi bir saat gecikmeli olarak başlatılmıştı. Bunun üzerine, parti temsilcileri, yaşanan skandalı tutanakla Türkiye’ye bildirerek, konuyu Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) intikal ettirdi. Bunun üzerine YSK Sydney başkonsolosluğuna uyarıda bulunarak, uyarıda bulunmuştu.
Bu arada CHP Yurtdışı Örgütlenme Sorumlusu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, oy kullanma sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu. Suç duyurusunda bulunacaklarının altını çizen Tezcan, usulsüzlüğün nasıl tespit edildiğini şu sözlerle açıkladı:“Avustralya’da Sidney şehrinde 2-G nolu sandıkta paket içindeki oy pusulaları açıldıktan sonra, seçmene verilirken oy pusulalarında bir tanesinde sandık kurulu üyeleri, Ak Parti için tercih mührünün önceden basılı olarak gönderildiğini tespit etti ve hemen tutanak tuttular. Oradan konsolosluk vasıtasıyla Yüksek Seçim Kurulu’na getirdiler, sandık kurulu görevlisi arkadaşımız bize bildirdi. Biz de bunu hem yurtdışı ilçe seçim kuruluna hem de cumhuriyet başsavcılığına bildirdik, suç duyurusunda bulunduk ve takipçisi olacağız.”
CHP’li Tezcan benzer bir usulsüzlük örneğinin de Hollanda’da yaşandığını açıkladı. Tezcan, “Hollanda’daki problem yine yerel Hollanda saatiyle saat 12’de bugün, cumhurbaşkanlığı oy pusulasında 225 adet oy pusulası daha kullanılmadan, Recep Tayyip Erdoğan’ın kutucuğunun içinde belli belirsiz siyah nokta ile işaret konduğu tespit edilmiş. Yani bu, önceden birilerine talimat verip ‘Siyah noktanın olduğu yere mührü basın’ hazırlığının işareti. İşaretsiz oylar geçersiz olur ama bu öyle belli belirsiz oy ki talimatla tarif eden birisi ancak görebilir diye sayım sırasında gözden kaçması muhtemel bir şeydi. Sandık görevlilerimiz bunu da tespit ettiler ve bu da tutanağa bağlandı. O oylar geçersiz olarak daha şimdiden ‘kullanılmayacak’ diye bir kenara ayrıldı” dedi.
SANDIK GÜVENLİĞİ VE OYLARIN MUHAFAZASI:
Bu arada Sydney’de yaşanan skandaldan sonra gözler sandık güvenliğine döndü. YSK ise konuyla ilgili süreci şu şekilde açıklamıştı:Her gün kullanılan oylar bir devlet görevlisi ve 3 siyasi parti görevlisinin yetkisi ve diğer partilere ait “müşahitlerin” gözlemi altında sayılarak konsoloslukta kilitli bir odada tutuluyor. Bir önceki seçimlerde ilk üçe giren parti temsilcisinde ortak anahtar bulunuyor. Bu anahtar AKP, CHP temsilcilerine verilirken, HDP ise; kendi adıyla değil, yerine Yeşil Sol Parti ile seçime girmediği için, bu hak MHP’nin temsilcisine geçti. Bu arada isteyen parti örgütlerinin temsilcisi de “müşahit/gözlemci” sıfatıyla seçimleri izleyebilecek.