Sözcü'de yer alan habere göre YouTube’da seyrettiği nefes tutma oyunu yüzünden 2018’de, 13 yaşındaki oğlu Griffin’i kaybeden McGrath, ABD’de kamu bağışlarıyla desteklenen yayın kuruluşu NPR’a yaptığı açıklamada, “Çok geç olana kadar bir şeylerin ters gittiğini bilmiyordum.” dedi.

Wisconsin eyaletinin Madison kentinde yaşayan acılı anne, oğlunun kurbanı olduğu nefes tutma oyunu hakkında, “Zorluklar olduğunu duymuştuk. Ama ölümcül olanların olduğunu hiç bilmiyordum.” ifadesini kullandı.

“BUZDAĞININ SADECE GÖRÜNEN KISMI”

ABD’li anne, YouTube, TikTok gibi sosyal medya ortamlarında, benzer şekildeki tehlikeli içerikler yüzünden hayatını kaybeden çocukların sayısının çok yüksek olduğunu, fakat seslerini yeterince duyuramadıklarını anlattı.

“Bu, buzdağının sadece görünen kısmı. Bildiğimiz tek şey, haberlere çıkan veya birbirini bulan insanlar.” diyen McGrath, YouTube’un ana firması Alphabet’in hissedarlarına karşı bir konuşmaya hazırlandığını, sosyal medya şirketinin zararlı içeriklerini kaldırmayan denetim komitesinin üçüncü taraflarca incelenmesi çağrısında bulunacağını belirtti.

DÜNYA GENELİNDE YAKLAŞIK 1385 ÇOCUK HAYATINI KAYBETTİ

Sosyal medyadaki tehlikeli içerikler nedeniyle 2010’da hayatını kaybeden Erick isimli çocuğun annesi Judy Rogg tarafından kurulan Erick’s Cause isimli kar amacı gütmeyen organizasyona göre, internetteki boğulma videoları yüzünden dünya genelinde hayatını kaybeden çocukların sayısı 1385’e yükseldi.

Erickscause.org sitesinde paylaşılan grafik tablosunda, çevrimiçi oyun nedeniyle hayatını kaybeden çocukların ezici çoğunluğunun ABD ve batı Avrupa ülkelerinde olduğu görüldü.

YouTube sözcüsü Brittany Stagnaro, boğulma veya boğulma ile mücadele içeren videoların platformdan kaldırıldığını belirtirken, Annie McGrath, bu tür videoların bazılarının yıllarca sitede kaldığını ve bu içeriklerle ilgili günlük bildirimde bulunmaya devam ettiğini öne sürdü.

Söz konusu problemle ilgili geçen yıl bir grup ebeveynle birlikte Kongre binasına gelerek siyasetçileri uyaran McGrath, nefes tutma oyununun dışında, çocukların internette seyrettikleri intihar, düzensiz beslenme, uyuşturucu kullanımı gibi içeriklerden de etkilenerek ölümle sonuçlanan deneyimlere giriştiklerini kaydetti.

ABD Sağlık Bakanı Xavier Becerra geçen hafta ilk defa, sosyal medyanın çocukların ve gençlerin refahı üzerinde “derin bir risk” taşıyabileceğini belirten bir kılavuz yayınlarken, son altı ayda, çocukları çevrimiçi ortamda güvende tutmayı amaçlayan federal ve eyalet düzeyinde bir dizi yasa tasarısı çıkarıldı.

Çocukların her gün saatlerce vakit geçirdikleri sosyal medyadaki nefes tutma videoları, uyarılara rağmen yıllardır söz konusu mecralarda kalmaya devam ederken, uzmanlar, bu eğilimin bayılmaya, beyin hasarına, nöbetlere ve hatta ölüme yol açabileceğini söylüyor.