Türkiye A Milli Futbol Takımı Euro 2020’de çıktığı ikinci maçında Galler’e 2-0 yenildi. Hem İtalya hem de dünkü maçta sahada organize olamayan Milli Takımdaki oyuncularda takım ruhu yoktu. Bireysel yeteneklerden oluşan takımdaki oyuncuların daha ikinci maçta motivasyınları kaybolmuş gibiydi. Birçoğunun kafasında kendi takımlarındaki performansı var gibiydi. Şuana kadar Türkiye’nin düzgün bir oyun sistemini sahada göremedik. Çünkü böyle bir sistem oluşturulamadı. Hep bireysel yetenekler. Ozan, Cengiz, Merih, Çağlar, Yusuf, Hakan, Burak, Zeki gibi Avrupa'da oynayan oyuncularımız var ama ortada takım yok. Bu oyunla aslında maçın skoru daha farklı bitebilir tarihi bir yenilgide alabilirdi Türkiye. Eğer bundan sonraki maça veda havasında çıkarsalar kötü bir tarihe tanıklık edebiliriz.  

Türkiye’nin bulunduğu gruptan çıkması ve şampiyonaya devam etmesi neredeyse imkansız gibi. Gruptaki ilk maçını da kaybeden Türkiye, büyük hayallerle geldiği şampiyonaya erken havlu atmak üzere. Aslında Türkiye, sadece futbolda değil ekonomiden siyasete, sanattan spora kadar hemen her alanda hızla yozlaşıyor ve geriye gidiyor. Boğazına kadar şike ve yolsuzluğun içinde yüzen Türkiye’deki futbol camiası adeta pis bir pataklığa dönüşmüş durumda....

Önceki gün Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, Türkiye’de kesinleşmiş bir şike olduğunu detaylarıyla belirterek geçmişteki yargı kararlarını hatırlattı. Ancak konunun muhatabı cevap olarak ağzındaki pis sakızı çiğnemeye devam etti. Son yıllarda Türkiye’nin hem kulüpler hem de milli takımlar bazında futbolda ciddi bir başarısı olmadı. Ay-yıldızlı bayrağın dalgalandığı sahalarda 3-4 tane antrenörün tekelinde gidip gelen futbolumuza cığır açtıracak teknik adamlar ne yazıkki yetişmiyor veya yetişmesine engel olunuyor....

Kulüplerin içini boşaltmak ve kendi şirketlerine haksız kazanç elde etmek için futbolu kullanan yönetici adı altındaki şahıslar ise futboldan anlamıyorlar. Adeta bir mafya gibi yönetilen futbolda mevcut tablonun durumu aslında anormal değil. İlgili ilgisiz önüne gelenin rozet taktığı yerler haline gelen futbol kulüplerimizin gençlere ve taraftarlarına örnek olacağı pek birşeyin kalmadığını görüyoruz. Hatta geçmişte kazandığı kupalara dahi sahip çıkamayıp kulüp binasından çaldıran takımlarımız var bugünlerde...  

Anadolu futbolunun kendine özgü bir ekolü yok. Futbolu yurt dışında öğrenen ve oynayan isimlerden kurulan Milli Takımın bugünlerdeki en büyük problemi altyapıdır. Altyapısı olmayan veya tam anlamıyla oturmamış bir ülkenin futbolda uzun vadede uluslararası arenalarda top koşturması imkansızdır. Şanslı kuralar veya 1-2 yıldız oyuncunun gayretleriyle dönemlik parlamaların uzun vadede kimseye faydası olmadığını artık herkesin bilmesi gerekiyor. Anadolu’nun tozlu sahalarında yetişen yeteneklerle 2000’li yıllarda dünyanın en iyi 5 takımı arasına giren Milli Takımımız ve UEFA kupasını alan Galatasaray’la Türkiye, futbolda bir ivme yakalamıştı. Ancak 20 yıl boyunca bu başarıları elde eden isimlerin etrafında dönen futbolumuz biraz önce kısaca anlattığım kötü yönetim ve mafya tipi kulüpleşme neticesinde gerekli sıçramayı yapamadı. Euro 2020 Türkiye’deki yöneticilerin hiç umrunda değil. 1-2 gün sürecek pişmanlık sözleri ve bazı değişiklikler veya istifalarla herkes bildiği yanlış yolda yürümeye devam edecek. Yandaş medyada suspus olacağı için başarısızlıklar da halk tarafından, olsun adamlar stadyum yaptılarya... Diye son bulacak. Evet yakından takip eden bir olarak ve üzülerek ifade edeyimki futboldaki bu düşüşü ne yazıkki yakında izleyeceğimiz olimpiyat oyunlarında da göreceğiz.