BURSA (A.A) - 1980 döneminin Fatsa Belediye Başkanı Fikri
Sönmezin oğlu Naci Sönmez, Sorun, birkaç yaşlı paşanın yargılanıp mahkum
edilmesi değildir. Sorun, toplumun vicdanında darbelerin, askeri vesayetin mahkum
edilmesidir dedi.
Sönmez, Ördekli Kültür Merkezinde düzenlenen 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat,
Tanıklar Darbelerle Yüzleşiyor paneli öncesi basın mensuplarına yaptığı
açıklamada, Türkiyede son yıllarda tarihle yüzleşildiğini, bu yüzleşmenin
toplumsal hafıza açısından çok önemli olduğunu söyledi.
Darbelerin Türkiye ve demokrasiye indirilmiş önemli yumruklardan birer parça
olduğunu ifade eden Sönmez, Genç kuşakların daha umutlu bir gelecekte, daha
güzel geleceklerde yaşayabilmesi için biz o dönemi yaşamış, darbeleri yaşamış,
bizzat onun zulmünü, işkencelerini, ezasını, cefasını çekmiş insanlar sağken, bu
yüzleşmenin gerçekleşmesi gelecek açısından, yeni genç jenerasyon açısından
önemli diye konuştu.
12 Eylül döneminde Ordunun Fatsa ilçesinde yaşadığını anlatan Sönmez, şöyle
devam etti:
Lise öğrencisiydim ama babam Türkiyede kamuoyunun da yakından tanıdığı
biridir. Eski Fatsa Belediye Başkanı Terzi Fikri diye bilinir. Tabi onun oğlu
olmak başlı başına devletin düşman ilan etmesine yeter bir durumdu. Ben 17
yaşında tutuklandım, 20 yaşında çıktım. Hayatımın en güzel yıllarını işkence
altında ve 12 Eylül zindanlarında geçirdim. O dönemin çoluk çocuk demeden hedef
aldığı kitleler vardı. Biz onlardan biriydik.
Toplumsal muhalefetin, o dönemin mağdurlarının, yaşamışların, muhatap
olmuşların siyaseten bu hesaplaşma sürecinin içerisinde temkinli olmalarının,
olumsuzluğa neden olduğunu vurgulayan Sönmez, Sonuçta bu hesaplaşma, bir
iktidar partisine bırakılmayacak düzeyde toplumsal destek isteyen bir şeydir
ifadelerini kullandı.
Sönmez, sorunun rövanş alma olmadığını vurgulayarak, Sorun, birkaç
yaşlı paşanın yargılanıp mahkum edilmesi değildir. Sorun, toplumun vicdanında
darbelerin, askeri vesayetin mahkum edilmesidir. Esas olan odur dedi.
-12 Martın tanıklarından Hacı Tonak-
12 Martın tanıklarından Hacı Tonak da darbenin 42. yıl dönümü olduğunu
anımsatarak, şöyle konuştu:
Türkiye, askeri darbeleri tarihe gömecek adımları atmakta çok gecikti. Bu,
çeşitli hukuk ve demokrasi sorunları ile siyasal ve kuşkusuz toplumsal sorunlara
neden olmakta. 12 Mart, emperyalizmin istediği Türkiyenin kurulmasıydı. O
Türkiye kuruldu, en azından kurulmak istendi. Eksiklerini 12 Eylül tamamladı.
Ondan sonraki süreç de günümüze kadar geldi. Nereye kadar gidecek bilmiyorum ama
42 yıl sonra geriye dönüp baktığımda, tüm askeri darbeler karşısında olmak
gerektiğinden hiç şüphe duymuyorum.
Tonak, 12 Martı da 12 Eylülü de yaşamış olmaktan pişmanlık duymadığını
vurgulayarak, Ben bunları yaşamak zorundaydım ve bir siyasal varlık, düşünen
bir insan olarak onlara karşı tutum almamam düşünülemezdi. Bunun da bir sonucunun
olacağını bekliyordum ama bu elbette askeri darbeleri affetmek anlamına hiçbir
zaman gelmiyor ifadelerini kullandı.
Muhabir: Büşra Nur Özcan
Yayıncı: Orhan Topal