BİNGÖL (A.A) - Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Biz eğitim
sistemini demokratikleştirmek ve esnekleştirmek istiyoruz dedi.
Bakan Dinçer, 12.12.2012 Dünya Bingöllüler Günü dolayısıyla Bingöl
Üniversitesinde düzenlenen Bingöl konulu panelde, Bingöl için özel olan bir
günde kentte bulunmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.
Bir şehirden bahsedildiğinde, dün yapılan tanımlarla bugünkü tanımların
farklı olduğunu ifade eden Bakan Dinçer, günümüzde fiziki yapının dışında, sanal
ortamda, ve sosyal paylaşım ağlarında takipçilerin sayısına göre yeni bir şehir
tanımının ortaya çıktığını belirtti.
Bakan Dinçer, şehirlerin kendini ulusal ve küresel düzeyde tanıtması için
bir misyon yüklenmesi gerektiğine değinerek, şöyle devam etti:
Amerika Birleşik Devletlerinin Orlando şehri turizmle, Fransanın
Montpellier kenti tıp alanında, Karaman ise bisküvisiyle tanınıyor. Bu şehrin
ulusal ve uluslararası alanda tanınması için misyonunun ne olması gerektiği
tartışılmalıdır. Tanımlayabileceğiniz bir misyon ve strateji etrafında bir araya
gelebilirseniz Bingölün inanılmaz bir potansiyel olduğuna inanıyorum. Çünkü
Bingöl, mevcut potansiyelini henüz kullanmamış, girişim yapıldığında her girişim
için çok önemli bir potansiyele sahip bu il. Tabi bunun için eğitilmiş insanlara
ihtiyacımız var. Bir kentin zenginliği insanlarının eğitilmiş olup olmamasıyla
ölçülür.
-Orta ikinci sınıftan terk durumundayız
Bakan Dinçer, Bingölde okullaşma oranının Türkiye ortalamasının altında
olduğuna dikkati çekerek, ortaokuldan mezun olduğu halde liseye gitmeyen 264
çocuğun okula kazandırılması için velileriyle görüşülmesini istedi.
Özellikle gelişmiş ülkelerde 12 yıllık eğitim söz konusuyken Türkiyenin
toplam nüfusunda eğitim oranının 6,1 civarında olduğunu dile getiren Dinçer,
şöyle konuştu:
Yani gelişmiş ülkeler lise mezunu sayılıyor. Biz orta ikinci sınıftan terk
durumundayız. Sadece bu mukayeseler bile Türkiyenin eğitimde dünya ile
arasındaki farkı göstermeye yetiyor. Gelişmiş ülkeler 2010 yılından sonra eğitim
stratejilerini değiştirdi. Gelişmiş ülkelerden Japonya, çağ nüfusun yüzde yüzünü
üniversite eğitimine tabi tutmak istiyor. Türkiyede çağ nüfusun sadece yüzde
35i üniversiteyi okuduğu düşünülürse aradaki farkı görün. AB ve Amerikada
nüfusun yüzde 90dan fazlası lise mezunu, bu ülkeler toplam nüfusun yüzde 40ını
üniversiteli yapmak istiyor. Ülkemizde sadece toplam nüfusun yüzde 28i lise,
yüzde 5i üniversite mezunudur. Bütün bunlara baktığınızda 10 yıllık süreçte
niçin altyapıya bu kadar önem verdik, niçin her ile üniversite kurmaya çalıştık
daha kolay anlaşılabilir.
-Eğitim sisteminde zihniyeti değiştirmek istiyoruz-
Bakan Dinçer, Türkiyedeki eğitim sisteminde esas sorunun oturulan yer,
giyilen yen, kıyafetin kol uzunluğu ya da kısalığı olmadığına işaret ederek,
sorunun zihinlerde bulunduğunu vurguladı.
Zihinlerin değişmesi gerektiğine dikkati çeken Milli Eğitim Bakanı Ömer
Dinçer, şunları kaydetti:
Türkiyede çocuk yetiştirme ve eğitim sistemi konusunda çok daha önemli
problem zihinde bulunuyor. Bu yüzden eğitim sisteminde zihniyeti değiştirmek
istiyoruz. Yaptığımız değişikliklerin anlamını burada ortaya koymak lazım.
Türkiyede tek tip insan yetiştirmekten vazgeçmek istiyoruz. Her şeyin merkezden
belirlendiği bir yapı içerisinde, öğretmeni, öğrenciyi, veliyi ve bütün okul
idaresini tüm davranışlarıyla kontrol edecek bir mekanizma kurmak istiyoruz. Biz
eğitim sistemini demokratikleştirmek ve esnekleştirmek istiyoruz. Türkiyenin
siyaset alanında geliştirmeye çalıştığı demokrasiyi eğitim alanına da
yerleştirmeye çalışıyoruz. İşte 4+4+4 sistemi, Okullar Hayat Olsun projesi,
kılık kıyafet devrimi gibi birçok konuda yaptığımız değişiklikler aslında
bütünüyle bu zihniyet değişiminin birer yansıması olarak algılanmalıdır.
Bakan Dinçer, Bingölde 117 öğrencinin Zazaca eğitimi almak için talepte
bulunduğunu ifade ederek, söz konusu eğitimin Kürtçenin bir versiyonu gibi
düşünüldüğünü, yeni dönemde ders kitaplarını hazırlarken Kürtçenin bir başka
versiyonu, lehçesi gibi değil Zazacayı ayrı bir dil olarak tasarlamayı
düşündüklerini kaydetti.
Bakanın bu sözleri salonda uzun süre alkışlandı.
Yapılan konuşmanın ardından Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Bakan Dinçere
plaket verdi.
Muhabir: Abdullah Çelik - Naim Boşkut / Sema Kaplan
Yayıncı: Murat Taydaş