BURSA (A.A) - Fener Rum Patrikhanesi Bursa Metropoliti Prof Dr.
Elpidophoros Lambriniadis, Yeryüzü üzerinde aşağı yukarı her üç insandan biri,
güvenli içilebilir suya erişme olanağından yoksundur dedi.
Lambriniadis, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezinde, Su Vakfı ve
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce düzenlenen 3. Uluslararası Bursa Su
Kongresinde Dinler ve Su konulu oturumda yaptığı konuşmada, suyun öncelikle
ticari nedenlerden dolayı tehlike altında olduğunu söyledi.
Uluslararası planda su sorununun çok ciddi boyutlarda olduğunu dile getiren
Lambriniadis, Yeryüzü üzerinde aşağı yukarı her üç insandan biri, güvenli
içilebilir suya erişme olanağından yoksundur ve aynı oranda insan, yeterli sıhhi
temizlik imkanlarından mahrumdur. Dünya Sağlık Örgütüne göre bu, 2.6 milyar
insanı ilgilendirmektedir ifadelerini kullandı.
Dünya Ekonomik Forumunun 20 yıldan daha kısa bir sürede büyük bir tatlı su
kıtlığına neden olabilecek su iflası tahmininde bulunduğunu belirten Prof Dr.
Lambriniadis, şunları kaydetti:
Milyonlarca insan yeterli gıda kaynaklarına sahip olamayacak, azalan
kaynaklar üzerinde hakimiyet kurmak için su savaşları çıkacak. Su ve gıda
kaynakları arasındaki ilişki, ekonomik büyüme, siyasal istikrar, insan sağlığı ve
bizzat hayatın kendisi tarafından su krizinin vahameti, ağırlaştırılmaktadır.
2040ta 8 milyarın üzerinde bir nüfusla insanlık, mevcut tatlı su kaynaklarının
yüzde 90ını kullanıyor ve böylelikle yeryüzündeki hayvan ve bitkilere sadece
yüzde 10unu bırakıyor olacaktır. Bu, ciddi sonuçlara yol açacaktır. Bilindiği
gibi, su üzerine anlaşmazlık ve çatışmalar, Milattan Önce 3000deki Nuh Tufanı
hikayesi kadar eskidir. Pasifik Enstitüsü, tarih boyunca böylesi 225 çatışmayı
kaydetmiştir.
-Prof. Dr. Mehmet Emin Ay-
Uludağ Üniversitesi (UÜ) İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet
Emin Ay da İslam dininde suya verilen önem ve değere dikkat çekerek, Kuran-ı
Kerimde 63 yerde sudan bahsedildiğini ve Hz. Muhammedin pek çok hadisinde de
suya vurgu yapıldığını ifade etti.
Su, dinimizde şefkat dolu yüreğiyle yavrusuna su bulmak için çırpınan
anne, yani Hz. Hacerin, bir de susuzluktan dili damağı kuruyan küçük yavrusu
İsmailin hürmetine çölün ortasında lütfedilen bir büyük nimettir diyen Ay,
şöyle devam etti:
Bu büyük nimet, asırlardır zemzem suyu olarak bütün müminlere çok farklı
özellikte bir tatla ulaşıyor. Zemzem suyu, Peygamberimizin ifadesiyle kişinin
niyetine göre ona gıda ve şifa olan bir özellik taşır. Bizim dinimizde zemzem
suyu da içilmesiyle sevap kazanılan bir su hükmündedir. Ayrıca şifa kaynağı
olarak da suyu görüyoruz. Hazreti Eyüpün tutulduğu hastalıktan kurtulmasına
vesile, sudur.
Muhabir: Cem Şan / Büşra Nur Özcan
Yayıncı: Doğan Sarıtaş