MUĞLA (A.A) - 4. Uluslararası Türk Dünyası Kültür Kurultayı,
24 ülkeden 115 akademisyenin katılımıyla Fethiyede başladı.
Halk Kültürü Araştırmaları Kurumu (HKAK) ile Fethiye Belediyesinin
ortaklaşa düzenlediği kurultayın bu yılki teması Türkü, türkülerimiz ve
öyküleriyle türküler şeklinde belirledi.
Beşkaza Meydanında nevruz kutlaması ile başlayan, daha sonra Fethiye
Belediyesi Kültür Merkezinde devam eden kurultaya 24 ülkeden 115 akademisyen
katıldı.
HKAK Genel Başkanı Dr. İrfan Nasrattınoğlu, kurultayın açılışında yaptığı
konuşmada, tarih biraz incelediğinde Türk kültürünün yıllar önce yabancı bilim
adamları tarafından tespit edilerek dünyaya anlatıldığının görülebileceğini ifade
etti.
Kurultayla tanıtılmasına katkı sunacakları Türk kültürünün en önemli
özelliklerinden birinin halk kültürü olduğunu dile getiren Nasrattınoğlu,
Nevruz bir Türk kültürüdür. Ne yazık ki bir gün gelmiş kültürümüzü unutmuşuz.
Nevruzu başkaları sahiplenmiş. Zannedilmiş ki nevruz sadece o topluma ait.
Halbuki nevruz gerçek anlamda Türk bayramıdır dedi.
Kurultayın bu yılki temasının türküler olduğunu anlatan Nasrattınoğlu,
Türkü dediğimiz oluşumun Türklerin üzerindeki etkilerinin ele alınması lazım.
Çünkü Türk milleti, yaşadığı acıyı ve sevgiyi türkülere yansıtmış. Dolayısıyla
kurultayda türkülerimizi dile getireceğiz. Türkülerimizi yalnızca eğlence unsuru
olarak ele almamak gerekir. Çünkü her türkünün mısralarında mesajlar var. Bunları
iyi anlamamız lazım diye konuştu.
Fethiye Kaymakamı Ekrem Çalık ise ortak değerleri millet olma şuuruyla
ortaya koyarak geçmişten geleceğe taşımanın önemli olduğunu söyledi.
Kültürlerin gelecek nesillere aktarılmasında bilim insanlarına önemli
görevler düştüğünü vurgulayan Çalık, Türk olmaktan milletçe gurur duyuyoruz ama
Türk olmak başka millete düşman olmayı gerektirmiyor. Herkes kendi ülkesini
sevsin, daha iyi yerlere taşımak için elinden geleni yapsın dedi.
Belediye Başkanı Behçet Saatcı da Türkiyedeki 800 ilçe arasında yer alan
Fethiyede Uluslararası Türk Dünyası Kültür Kurultayını yapmanın gururunu
yaşadıklarını kaydederek, Türk kültürüne bir nebze katkı sağlayabilmenin
mutluluğunu yaşadıklarını dile getirdi.
Saatçı, Türk demek bir ırka bağlı olmak değil, yaşayışla, kültürle,
ilkeyle, türküyle yaşamaktır. Türk demek, iradeli, idareci, hükmeden olmaktır.
Türk asildir, adaletlidir, çalışkandır ve vatanı için ölendir. Toprağını kan ile
alan, kan ile verendir şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından HKAK tarafından Kiev Shevchenko Üniversitesi Türkoloji
Bölümünden Doç. Dr. Fedora İvanovna Arnauta Türk Halk Kültürüne Hizmet
ödülü verildi.
Akademisyenlerin türkü konusunda toplam 99 sunum yapacağı kurultay 24
Martta sona erecek. Sunumlar, kurultayın ardından kitap haline getirilecek.
Muhabir: Utku Uçrak
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu