KARS (A.A) - Türkiye-Ermenistan sınırında yer alan Anı
harabelerinde kazı, restorasyon ve konservasyon çalışmaları devam ediyor.
İl Kültür ve Turizm Müdürü Hakan Doğanay, gazetecilere yaptığı açıklamada,
Karsa 42 kilometre uzaklıktaki Anı ören yerinde başlatılan çalışmaların kazı
başkanlığı ve müze müdürlüğü tarafından yürütüldüğünü, burada yüzeysel ve alansal
kazı çalışmalarının yapıldığını ifade etti.
Doğanay, restorasyon ve konservasyonu devam eden Polatoğlu Kilisesinin de
etrafının açıldığını belirtti.
Anı harabelerinde ilk kazı çalışmalarının 1909 yılında başladığını, daha
sonra 1946 yılında yeniden kazı yapılmaya başlandığını belirten Doğanay,
2010-2011 yılında bölgede kazı çalışması yapılmadığına dikkati çekti.
Yüzey kazısında Denizli Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat
Tarihçi Doç. Dr. Fahriye Bayram başkanlığında 20 kişilik bir ekibin çalıştığına
değinen Doğanay, 2009 yılından itibaren Anı harabelerinde 5 restorasyon çalışması
yaptıklarını söyledi.
Anı ören yerinin surlarının röleve ve restorasyonunun proje ihalelerinin
yapıldığını, burada bulunan 21 eserin uygulama projesiyle gün yüzüne çıkacağını
anlatan Doğanay, Anı harabelerini biz hep yaşayan şehir ve 7 katlı şehir
olarak anlatıyoruz. Bu 7 katlı şehrin gün yüzüne çıkarılması için sistemli
kazıların yapılması gerekir. Bu sistemli kazılara bu yıl başladık. 2013 yılında
da daha büyük kazı ekibiyle bu çalışmalarımız devam edecek. Bu tarihi mirasımızda
gün yüzüne çıkacaktır dedi.
-Anı harabelerine kazı evinin yapılması lazım-
Anı harabelerine yoğun ilgi gösterildiğini anlatan Doğanay, gösterilen bu
ilgi sayesinde ören yerinin ayağa kalkacağını belirterek, şunları kaydetti:
Karsta bu ören yeri turizm alanında hak ettiği yere kavuşur. Şu an kazılarda
mezar, insan iskeletleri, kırılmış çömlek parçaları, gözyaşı damlalıkları çıkıyor
ve bunlar bir envantere kayıt ediliyor. Daha sonra çıkan eserler temizleniyor ve
müzede teşhir ediliyor. Anıdaki kazıların devam etmesi ve hızlanması için bir
eksiğimiz var. Bir kazı evinin olmamasıdır. Kazı evi olmadığı için yollarda zaman
kaybediyorlar. Kazı evinin yapılması lazım.
-Ermenistan tarafındaki taş ocağında dinamit patlatılmıyor-
Doğanay, 2009 yılından beri Karsta görevde bulunduğuna dikkati çekerek,
Ermenistan sınırlarındaki taş ocağında dinamit patlatılmadığını söyledi. Anı
harabelerinin Kültür ve Turizm Bakanlığına geçmeden 2004 yılından önce
Ermenistan taş ocaklarında dinamit patlatıldığını anımsatan Doğanay, şöyle devam
etti:
Kültürel miras evrenseldir. Bu tarihi eserler herkesindir. Yalnızca bizim
değil, dünyanındır. Hangi milletten, hangi dinden, hangi eserden tarihi eser
olursa olsun bunu korumak bizim görevimizdir. 2007 ve 2009 yılından sonra Anıda
dinamit patlatılmadığını biliyorum. Bundan önce patlatıldığı söyleniyor. Fakat
milletler arası antlaşmalar görüşülerek, karşı tarafta uyarılarak 2007 yılından
sonra dinamit patlatılmıyor. Taş ocakları manuel olarak çalışıyor. Patlatıldığı
dönemde eserler zarar görmüştür. Anı, tüf tabakası üzerine kurulmuştur. Anıdaki
eserlerde bu tüf taşlardan yapıldığı için doğal olarak etkilenmiş ve çatlamalar
olmuş. Bu çatlamalar olduktan sonra karşılıklı anlaşmalar yapılıyor, devlet
protokolleri bir araya geliyor anlaşmalar yapılıyor. Kültürel mirasın korunması
gerektiğine inanılıyor. Karşı tarafta buna uyuyor. Manuel olarak taş ocağında
çalışmalar devam ediyor.
Türkiye Cumhuriyetinin her tarafının kültürel miras olduğunu, bu alanda
daha önce kötü restorasyonlar yapıldığını dile getiren Doğanay, Biz böyle
yapmak istemiyoruz. Az yapalım, öz yapalım ama aslına uygun yapalım. Anı, bir
dünya. Şu anda Türkiyede ören yeri olan ve halihazır haritası yapılan tek ören
yeri Anı ören yeridir. Demek ki, Kültür ve Turizm Bakanlığı Anı ören yerine değer
veriyor. Bundan sonra daha güvenli ve daha hızlı çalışacağız diye konuştu.
-Anı, Dünya Kültür mirası listesine aday-
Kültürel miraslar ve tarihi eserlerin herkesin olduğunu vurgulayan Doğanay,
şu ifadeleri kullandı:
Biz Anıya çok dinli şehir diyoruz. Her milletten, her kültürden bir eser
var. Doğal olarak bunlar kültürel mirasın yaşanması adı altında bir fon
oluşturuluyor dünyada. UNESCOda bunun başında. Anı, dünya miras listesine aday
olduktan sonra dünyanın malı. Bu kabul edildikten sonra burası Kültür ve Turizm
Bakanlığının bünyesinden çıkarak, kültürel mirasların korunması için dünyada
oluşturulan havuzdan para alıyor. Anı ören yeri de aday listede. Eğer asıl
listeye alınırsa o zaman bizim istemimiz dışında para gelecek, artık, dünya
buranın reklamını yapacak.
Muhabir: Ercüment Daşdelen / Emine Konuk / Zekeriya Kaya
Yayıncı: Mürsel Çetin