SAKARYA (A.A) - Katar Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Muhammed
Muhtar Şankiti, Türkiyenin Arap Baharındaki konumunun ahlaki açısından çok
güzel olduğunu belirterek, Türkiye, özgürlük isteyen toplumların yanında yer
almıştır dedi.
Anadolu Platformunca Anadolu Buluşmaları etkinliği Kuzuluk Termal
Tesislerinde düzenlenen Arap Devrimleri, Arap Halklarını Adalet ve Özgürlüğe
Taşır Mı- konulu oturumda konuşan Şankiti, Arap Baharının Arap toplumlarını
yaşadığı bir takım sıkıntıların ardından geldiğini söyledi.
Hiçbir baharın kışsız olmayacağını, kıştan sonra baharın geleceğini
vurgulayan Şankiti, Arap Baharını ne ABD ne de liderler yapmıştır. Bu, tamamen
Ortadoğu halkının oluşturduğu bir harekettir. Arap Baharı, halklarının çoktan
beri beklediği bir şeydi. Emel verdiği ve gönül duyduğu bir harekettir. Bunların
hepsinden çıkardığımız ortak nokta, halklar artık hürriyet ve özgürlük istiyor
diye konuştu.
Şankiti, Arap halklarının yönetime müdahil olmak istediğini belirterek,
toplumların daha çok söz sahibi olmak istemelerinin ülkelerdeki hareketlenmenin
ortak noktasını oluşturduğunu bildirdi.
Yöneticilerle halk arasındaki problemin iki kısma ayrıldığına dikkati çeken
Şankiti, şöyle devam etti:
Özellikle ordunun söz sahibi olduğu bölgede problemin ana kaynağı, halk
orada var olduğunu ispatlamak istiyor. Yani ordunun söz sahibi olduğu yerlerde
ortak bir nokta yok. Ya siz ya da onlar kalacak. Orta yolu bulmak gerçekten çok
zor. Suriyede gelinen noktada da ya Esed ya da halk olacaktır. Artık ortak bir
noktada buluşmak söz konusu değildir.
Krallıklarla yönetilen ülkelerde daha sınırlı problemler var. Sorunlar daha
kolay halledilebilir. Nasıl ki devletler arasında sınırlar varsa krallıklarla
yönetilen ülkelerde de bu var. Keşke Arap kralları, hürriyetleri genişletseydi.
-Arap Baharı, Türkiye için çok önemli-
Arap Baharının bölgede çok ciddi etkileri olacağını anlatan Şankiti, Arap
toplumlarının bir olma noktasında ciddi adımlar atabileceklerini bildirdi.
Arap toplumlarının arasındaki engellerin kalktığına işaret eden Şankiti,
Bu şekilde bir birlik olacaktır. Sonuçta bu, Müslüman toplumları arasında
yardımlaşmayı da beraberinde getirecektir çünkü engel teşkil eden yöneticiler
aradan kalktı. Genellikle Akdeniz kesiminde değişim yaşanmıştır. Arap Baharı,
Türkiye için çok önemli. Sonuçta Türkiyenin de Akdenize sınırları var. Arap
Baharı ile gelişen değişimler Avrupa için de örnek olabilir şeklinde konuştu.
Arap Baharının Avrupa için de iyi bir fırsat olduğunu ifade eden Şankiti,
Arap halklarının artık yönetimden kaçmayacaklarını ve bu şekilde AVrupa
ülkelerine göçün azalacağını vurguladı.
Amerikanın da İran Devriminden önemli ders aldığını kaydeden Şankiti,
şunları söyledi:
Arap Baharına kaşı çıktıklarında kendilerine zarar geleceğini biliyorlar.
Aslında ABD, Mısırda devrimi destekler gibi görünüyordu. Arap Baharı, sonuçta
gizliden ABD ile savaşan bir konuma geldi. Yani açıkça düşmanını ilan etmeyen bir
ABD ile karşı karşıya. Arap Baharı, açıktan Rusya ile savaşıyor. Rusya ve Çin
Arap Baharının kendi ülkelerini sıçramasından korkuyorlar. Şu anda dünyadaki
basının etkisi toplumsal olayların yaygınlaşmasını hızlandırıyor. İnsanlar benzer
sloganlar kullanıyor.
-Suriyedeki kıyam sona doğru gidiyor-
Türkiyenin geçmişten kalan, kendini bağlayan ve zincirleyen anlaşmaları
nedeniyle bölgede istediği kadar etkili olamadığını öne süren Şankiti,
Türkiyenin şu anda Arap dünyasında duygusal bir konumu var. Bunu koruması
lazım. Bu, Türkiye için bir sermayedir. Türkiyenin Arap Baharındaki konumu
ahlaki açıdan çok güzel. Türkiye, özgürlük isteyen toplumların yanında yer
almıştır dedi.
Türkiyenin taktiksel açıdan bazı sıkıntılar yaşadığını anlatan Şankiti,
Avrupalıların Türkiyenin Libya konusunda gecikmesini iyi değerlendirdiğini
savundu.
Şankiti, Türkiyenin dış politikada daha fazla risk alması gerektiğini
belirterek, şöyle devam etti:
Türkiye, Suriye halkının nefes almasında ciddi bir kapı görevinde.
Türkiyenin bu tutumunu Suriye halkı asla unutmayacaktır. Ancak Türkiyenin gücü
bundan daha fazlasını gerektiriyor. Suriyenin de Türkiye açısından önemi, daha
fazlasını gerektirir. Türkiyenin mezhepsel çatışmalara dikkat etmesi gerekir.
Yalnız genel olarak ABDnin Esed gitmeden altyapıyı çökertme projesi var. Batı,
altyapı çökertilemeden Esedın gitmesini istemiyor. Türkiyenin, bu noktada çok
dikkatli olması gerekiyor.
Suriyedeki kıyam sona doğru gidiyor. Türkiyenin bu sonlandırmada ciddi bir
rol alması gerekir. Aksi halde bu boşluğu Fransa dolduracaktır. Bu, Türkiyeyi
iktisadi ve siyasi olarak sürekli sarsacaktır. Gelişmiş silahlara sahip olsaydı
Suriye halkı, rejim sonlanırdı. Türkiyenin, bu noktada destek vermesi gerekir.
Anadolu Buluşmaları etkinliği çeşitli oturumlarla 28 Ağustos Salı günü sona
erecek.
Yayıncı: Kemal Kaymak