UŞAK (A.A) - Soner Kılınç - Türkiyede ilk ve dördüncü yüz
nakillerinde bağışçı aileleri ikna eden Uşak Organ Nakil Koordinatörü Dr. Zafer
Aydın, bağışçı ailelerin zorlu bir süreçte ikna edildiğini belirterek, Böylesi
onurlu bir kararı veren bağışçı aileler toplum tarafından onurlandırılmalı.
Bağışçı ailelere şehit yakını ayrıcalığı tanınabilir dedi.
Organ nakil sürecinde yaşananları AA muhabirine anlatan Zafer Aydın, 2012
yılında Uşakta beyin ölümü gerçekleşen Ahmet Kayadan alınan yüz, bacak ve 2
kolun Antalyadaki alıcılara nakledilmesinin Türkiyede organ bağışı konusunda
çığır açtığını belirtti.
Türkiyedeki ilk ve dördüncü yüz nakillerinin gerçekleşmesini sağlayan
bağışçı ailelerin olayın asıl kahramanı olduğuna dikkati çeken Aydın, nakil
sürecinin aileler için çok yıpratıcı olduğunu ifade etti.
Uşakta organ bağışında ailelerin ikna edilmesini sağlayan Dr. Aydın,
İlimizde 2012 yılında 7 beyin ölümü vakası meydana geldi. Bu vakalardan 4ünün
ailesiyle görüşerek bağış için ikna ettik. İkna sürecinde ailelere tıbbi yardımda
bulunduk, psikolojik destek verdik, gerektiğinde din adamlarından yardım
istedik diye konuştu.
İlk naklin Uşakta yapılmasının diğer naklin de önünü açtığını kaydeden
Aydın, İlk yüz naklinin yapılmasının ardından donör Ahmet Kayanın ablası
Fadime Çil, dördüncü yüz nakli sırasında Uşak Devlet Hastanesine gelerek bağışçı
aileye destek oldu. Diğer ailenin iknasında önemli rol üstlendi. İki aile halen
görüşüyor diye konuştu.
-İnsan üstü gayret gösterildi-
Uşakta alınan bağış kararlarının yeni bir kıvılcım oluşturduğuna işaret
eden Aydın, amaçlarının yeni hayatlara katkı sağlamak olduğunu dile getirdi.
Bağışların ardından başarılı yüz nakli operasyonlarının Türkiye
gündemine oturduğuna dikkati çeken Zafer Aydın, şöyle devam etti:
Ahmet Kayanın organlarının alınmasından nakil yapılan hastaların bakımına
kadar tüm sağlık çalışanları insan üstü bir gayret gösterdi. İnanın bu sürece
dahil olmuş insanların tümü çok mutlu. Herkesin tek arzusu yaşamını yitiren bir
vatandaşımızdan alınan organların başka insanlara hayat vermesine katkı
sağlamaktı.
İlk kez Ahmet Kayanın yakınları ile görüştüğümüzde bağışa yanaşmadılar. En
sonunda aile bağış kararı verdi. Akdeniz Üniversitesinden Prof. Dr. Ömer Özkan
ve ekibi ilimize geldi. Bu sırada aile bireyleri Ahmet Kayayı son kez görmek
istedi. Onların bu isteğini yerine getirdik ve yoğun bakım ünitesinde çok
duygulu, bir o kadar güç anlara tanıklık ettim. Dördüncü yüz nakli için Tevfik
Yılmazın bağışında da aynı anlar yaşandı. Son kez yakınlarına dokunan, onunla
helalleşen aile bireyleri bence o zor kararın en güç anını son kez yakınlarını
görünce yaşıyorlar. Bu onurlu kararı veren aileler toplum tarafından
onurlandırılmalı.
Organ bağışında bulunan ailelere bazı alanlarda ayrıcalık tanınması
gerektiğini belirten Dr. Zafer Aydın, Organ bağışının önemini her bireye
anlatmamız gerekli. Bağışçı ailelere şehit yakılarına olduğu gibi bazı
ayrıcalıklar tanınabilir. Elbette şehitlik kavramıyla bu çok ayrı. Ancak onlar da
yakınlarının organlarını bağışlayarak toplumsal hayata önemli katkı sağlıyorlar.
Bu yönde hükümetimizin bir çalışma yapması bizleri sevindirir. Onların yerelde ve
genelde sürekli desteklenmesi, geri kalanların hayatlarını kolaylaştırır diye
düşünüyorum diye konuştu.
-Kamu spotu çağrısı-
Dr. Zafer Aydın, organ bağışının artırılması için sağlık çalışanlarına özel
eğitim verilmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
Organ bağışını artırmak istiyorsak toplumu her alanda bilinçlendirmeliyiz.
Öncelikle toplumumuz beyin ölümü ile komada olmak kavramının ayrımını bile
bilmiyor. Beyin ölümü gerçekleşen hastanın tekrar yaşama şansı olmadığını, dini
açıdan organ naklinin sakıncalı olmadığını üstüne basa basa anlatmak gerekli.
Başta çocuklarımız olmak üzere toplumun tamamı bilinçlendirilmeli. En önemlisi de
organ nakliyle yeniden hayata tutunan kişilerle ilgili Sağlık Bakanlığımız kamu
spotu hazırlamalı. Bunun için yüz nakilleri gerçekleştirilen hastalar Uğur Acar,
Turan Çolak kullanılabilir. Çünkü televizyonlarda yer alan kamu spotlarının çok
yararlı olduğunu düşünüyorum.
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu