KOCAELİ (A.A) - Şengül Oymak - Engellilere istihdam alanı
yaratmak için, Avrupa Birliği (AB) fonları ve İŞKURun desteğiyle Kocaeli Sanayi
Odası (KSO) bünyesinde 2006 yılında kurulan Bizimköy Engelliler Üretim
Merkezinde istihdam edilen engelliler, gerçekleştirdikleri ihracatla ülke
ekonomisine yılda 1,5 milyon avro katkı sağlıyor.
Akmeşe bölgesinde kurulan Bizimköy Engelliler Üretim Merkezinin Müdürü Hüsnü
Bayraktar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu merkezle engellilerin, sosyal
yaşama katılarak ekonomik ihtiyaçlarını kendilerinin karşılamasını, üretime katkı
ve üretim faaliyetleri içerisinde yer almalarınını sağlamayı amaçladıklarını
söyledi.
Bayraktar, Merkezin 2006 yılında tekstil ürünlerinin üretimi ve mantar,
sebze, meyve ile çiçekçilik alanlarında üretime başladığını anlatarak, seralarda
da mevsimlik ürünler yetiştirdiklerini bildirdi.
Konfeksiyon bölümünde 38 kişinin çalıştığını, bunların 31inin engelli
olduğunu dile getiren Bayraktar, 60 personelin 40ının engelli çalışanlardan
oluştuğunu dile getirdi.
Bayraktar, Merkezde genelde bedensel engellilerin istihdam edildiğini, ancak
zihinsel ve işitme engelli çalışanların da bulunduğunu vurgulayarak, engelli
istihdam sayısını artırmayı planladıklarını söyledi.
-Ürünlerin yüzde 95i ihraç ediliyor-
İŞKUR ile başlattıkları proje kapsamında alacakları 30 engelli kursiyeri, 8
Nisandan itibaren 3 aylık bir eğitimden geçireceklerini duyuran Bayraktar, kurs
sonunda en az 15 engelliyi daha kadrolarına katacaklarını vurguladı.
Bayraktar, şu anda çok üst düzeyde, kaliteli üretim gerçekleştirdiklerine
dikkati çekerek, şöyle konuştu:
Dolayısıyla başladığımız günden bugüne kadar, çok büyük değişiklikler
oldu. Şu anda 250-300 bin civarında yıllık ürün çıkartıyoruz. Tabi bu ürünün
farklı zorluklarına göre değişiyor. Bu ürün sayısı, 400-500 bin de olabiliyor ama
ürün zorluğunda göre 250 bine düşebiliyor. Ortalama 300 bin civarında üretim
gerçekleştiriyoruz. Engellilerle yaptığımız üretim sonucunda ihraç ettiğimiz
ürünlerin ülke ekonomisine katkısı yaklaşık 1,5 milyon Avro. Bu müthiş başarı ve
engellilerimiz için övünç kaynağı. Konfeksiyon alanında, iş elbisenini yanı sıra
fason üretimi yapıyoruz. Diktiğimiz ürünlerin yüzde 95i ihraç ediyoruz.
Ağırlıklı olarak Hollanda, Fransa, İtalya, İngiltereye gönderiyoruz.
Engellilerin istihdama katılmalarını çok önemsediklerini kaydeden Bayraktar,
şöyle devam etti:
Ayrıca burasını bir rehabilitasyon merkezi gibi düşünebilirsiniz. Üreterek
tedavi ediyoruz. Çünkü burada istihdam edilenler, genelde evinden çıkmayan,
kendilerini toplumdan soyutlayan insanlar. Burada çok mutlular. Üretiyorlar,
katkı yapıyorlar, alınteri döküyorlar, para kazanıyorlar. Burada çalışanlar mutlu
azınlık. Onların ücretlerini biraz daha artırma adına çalışmalarımız var.
İnşallah bunda da başarılı oluruz. Burada gülen yüzleri daha da artırırız.
Mantarın ikinci ağır işleri olduğunu, yıllık ortalama 110 ton civarında
üretim gerçekleştirdiklerini aktaran Bayraktar, Mantarı da fason olarak
üretiyoruz. İzmitli bir firmaya çalışıyoruz. Her türlü ham madde onlara ait,
işçilik ise bize ait dedi.
Bayraktar, ayrıca hazırladıkları Çağrı Merkezi Projesine ortak
aradıklarını anlatarak, destek vermek isteyen firmaları beklediklerini, bu
projeyle de 130 engelliyi çalıştırmayı planladıklarını kaydetti.
-Emeğimizin karşılığında evimize ekmek götürebiliyoruz
Konfeksiyon bölümünde çalışan ortopedik engelli Suna Bağrıyanık da
konfeksiyon bölümünde 2006 yılından beri çalıştığını ve mesleği burada
öğrendiğini belirterek, şöyle konuştu:
Tekstilde daha önce çalışmadım. Muhasebe okudum. Tekstili de bu arada
öğrenmiş oldum. İlk etapta işi öğrenebilir miyim, makinede çalışabilir miyim diye
korkularım vardı, ama her şey o kadar güzel bizlere göre ayarlanmış ki
zorlanmıyoruz. Gerçekten bizlere çok itinalı yaklaşıyorlar. Eğer yapamayacağımız
bir işse zorlamıyorlar. Bir meslek edindim. İş bulmakta zorlanıyordum. Sağlıklı
insanlar iş bulamazken, bizlerin iş bulması daha zor.
Buna benzer projelerin desteklenmesi ve çoğalmasının engelliler adına
mutluluk verici olduğunu dile getiren Bağrıyanık, Engelliler topluma
çıkarılmıyor, adeta evlere hapsediliyor. Bu tür projelerle engellilerin topluma
kazandırılması gerekiyor. Bu merkezi kuranlara, destek verenlere çok teşekkür
ediyoruz diyerek duygularını dile getirdi.
Ortopedik engelli Fahrettin Balban ise yedi yıldır bu merkezde çalıştığını
belirterek, 3,5 aylık bir eğitimin ardından mesleği öğrendiğini söyledi.
Balban, merkez sayesinde kendi ayakları üzerinde durmaya başladıklarını,
para kazandıklarını kaydederek, Emeğimizin karşılığında evimize ekmek
götürebiliyoruz. Normal bir insan gibi hayatımızı sürdürmeye devam ediyoruz. İş
bulmakta sıkıntı çekiyorduk. Fabrikalara gittiğimizde, pek sıcak bakmıyorlardı.
Burada herkesin sağlık durumuna göre görevlendirme yapıldığı için mutluyuz.
Burası diğer yerlerden farklı dedi.
Mantar bölümünde çalışan Süreyya Can da tarımla hobi olarak ilgilendiğini,
ilk defa mantar üretiminde çalıştığını bildirdi. Can, düzenli bir iş hayatına
kavuştuklarını, merkezin engelliler acısından çok cazip bir yer olduğunu ifade
ederek, emeği geçenlere teşekkür etti.
Bu tür merkezlerin sayısının artırılmasını arzu ettiklerini aktaran Can,
engellilerin yaşadıkları zorluklar göz önüne alınarak istihdam alanlarının
açılması gerektiğini vurguladı.
Yayıncı: Atakan Çelik