ZONGULDAK (A.A) - Doç. Dr. Şinasi Sevmiş, Bizim ülkemiz gibi
ülkelerde yüzde 85 civarındaki nakiller canlıdan gerçekleştiriliyor dedi.
Organ ve Doku Nakliyle Yenicanlar Kazanma ve Yaşatma Derneği (YenicanDer)
ile Özel Gaziosmanpaşa Hastanesi Organ Nakli Merkezi tarafından Zonguldakta
Böbrek Nakli ve Organ Bağışı konulu seminer düzenlendi.
Seminerde organ naklinin son derece komplike bir iş olduğunu söyleyen Doç.
Dr. Şinasi Sevmiş, vücutta fonksiyonunu göremeyen bir organın yenisiyle
değiştirilmesi işlemine organ nakli dendiğini ifade etti.
Sevmiş, şöyle konuştu:
Organ nakilleri böbrekle başladı. Daha sonra karaciğer, kemik iliği, el ve
yüz gibi nakillerle devam etmektedir. Her zaman kadavra organ naklinden yanayız.
Neden- Çünkü canlıdan böbrek alabilirsiniz, karaciğerinin bir kısmını
alabilirsiniz, hatta bir akciğeri alabilirsiniz. Ama siz ne yaparsanız yapın bir
kalbi alamazsınız. Dolayısıyla organ bağışı diyoruz. Organlarımızı çürümeye terk
etmeyin onları yaşama hediye edin. Çünkü hepimiz biliyoruz ki bu organlar
toprağın altına gittiği zaman çok kısa sürede hiç bir işe yaramayacaktır. Organ
nakillerinin kadavradan yapılması gerekir. Bizim ülkemiz gibi ülkelerde yüzde 85
civarındaki nakiller canlıdan gerçekleştiriliyor. Sonuçta sapasağlam bir insanın
karaciğerinin bir kısmını, pankreasını veya böbreğini almanın psikolojik yönü de
olsa hafife alınacak bir şey değildir. Türkiyede her yıl yaklaşık 5 ila 10 bin
arasında kronik böbrek hastası sayısı artıyor. Ne kadar nakil yapıyoruz-
Yorgunluktan düşmek üzere olan bir koşucu kadar nakil yapıyoruz. Aradaki fark
giderek artıyor.
Batı ülkelerinin canlıdan nakil yapmadığına dikkati çeken Sevmiş,
İspanyada bu oran milyon başına yüzde 33,6dır. Neredeyse bütün nakiller
kadavradan yapılıyor. Bunun sebebi de çok nettir. Ülkenin sağlık
politikalarıdır dedi.
Türkiyede yüzde 85 civarında canlıdan nakil yapıldığını bunun İngilterede
tam tersi olduğunu vurgulayan Sevmiş, sözlerini şöyle tamamladı:
Neden canlı nakile gidiyoruz. Çünkü kadavra nakil sayımız yeterli değil.
Ama canlı nakillerinin de avantajları var. Birinci derece akrabalarımız anne,
baba ve çocuklarımızdır. İkince derece akrabalarımız kardeş, nine ve torundur.
Üçüncü derece ise amca, hala, teyze ve yeğendir. Bu kategoriye uyduğumuz zaman
tıbbi ve legal akrabalığımızın geniş olmadığını görüyoruz. Bunların dışında
kalanları ise ancak Etik Kurulunun kararıyla nakil yapabiliyoruz. Asla taviz
vermediğimiz şeyde, bir bedel veya çıkar karşılığı organ ve doku alınması
yasaktır. Bu devreye girdiği an yasalarımız çok nettir. Artık kesinlikle doku
uyumu önemli değildir. Hiç doku uyumu olmasa bile organ nakilleri başarıyla
yapılıyor.
Muhabir: Ferdi Akıllı / Ömer Erim Baştimar
Yayıncı: Bilal Yakınbaş