ANTALYA (A.A) - Antalya Kent Konseyi Çevre Grubu Başkanı Murat
Yıldırım, çarpık imar yapısının devam ediyor olması, ısı yalıtım mevzuatına
uyulmaması, güneş enerjisinden bir türlü yararlanılamıyor olması gibi çok yönlü
sebeplerden dolayı bu kış Antalyanın havasının daha çok kirleneceğini savundu.
Antalya Kent Konseyi Çevre Grubu tarafından Kent Konseyinde düzenlenen
basın toplantısında konuşan Murat Yıldırım, bu yıl Antalyanın havasının daha çok
kirleneceğini belirterek, bunun en önemli nedenlerini 11 başlık altında sıraladı.
Antalyaya hala açıkta döküm kömür ve kalitesiz kaçak kömürlerin girmeye
devam ettiğini, gerekli denetim mekanizmasının bir türlü oluşturulamadığını ifade
eden Yıldırım, piyasayı denetleyen ve belgeleyen kuruluşların farklı olmasının,
TOKİ binaları, apartmanlar, iki ton yakıtı aşan seralarda filtrasyon sisteminin
olmayışının önemli bir sorun teşkil ettiğini belirtti.
Gemilerle kente gelen kömürlerle ilgili gerekli duyarlılığın
gösterilmediğini, takibinin yapılmadığını ileri süren Yıldırım, kalorifer
sistemlerinin belediye tarafından kontrol yetkisinin olduğunu, ancak aynı ekibin
fuel-oil gibi yakıtı kontrol etme yetkisinin elinden alındığını ve EPDKya
verildiğini, bunun da az sayıdaki denetim görevlisi olması nedeniyle aksaklıklara
neden olduğunu anlattı.
Özellikle gecekondu bölgelerinde ve üç ayrı sanayi bölgesinde ele geçen her
türlü katı, sıvı ve likit maddenin yakıldığını, buna sessiz kalındığını savunan
Yıldırım, trafik kökenli hava kirliliği üzerinde bilimsel çalışmalar
yapılmadığını kendilerinin yaptığı çalışmalara itibar edilmediğini ve trafik alt
yapısındaki bozukluğun hava kirliliğini arttıran sebepler arasında olduğunu
söyledi.
Yıldırım, Çarpık imar yapısının halen devam ettiği, kuzey-güney esişli
rüzgar koridorlarının kapatılıyor olması, ısı yalıtım mevzuatına uyulmaması,
güneş enerjisinden bir türlü istifade edilmiyor olması gibi çok yönlü sebeplerden
dolayı bu kış Antalyanın havası daha çok kirlenecektir dedi.
Yıldırım, 10 numara adı verilen ve kaçak olarak kullanılan motor yağı
karışımıyla ilgili gerekli önlemlerin alınamadığını ifade ederek, birçok araçta
hala kullanılıyor olmasının insan sağlığı açısından da oldukça riskli olduğunun
altını çizdi.
İl Hıfzıssıhha Kurulu, Mahalli Çevre Kurulu ve İl Trafik Komisyonunun
devreye girerek bu durumun engellenmesi gerektiğini, aksi halde sorumlu kurum ve
kuruluşların suç işlemiş olacaklarını ifade eden Yıldırım, şunları söyledi:
2872 sayılı Çevre Mevzuatı, 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu, Hava
Kalitesini Koruma Yönetmeliği, belediyelerimizin bu konudaki mevzuatları ve diğer
kanun ve tüzüklerin ana ve ara hükümleriyle anayasamızın 3üncü ve 56ncı
maddesi, 4077 sayılı yasanın gerekleri, insan ve çevrenin korunmasına amirdir. Bu
kanunun 4/a maddesine göre halen kentimizde ayıplı hizmet sergilenmektedir.
Muhabir: Bekir Bektaş
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu