KAYSERİ (A.A) - Orhan Canbulatel - Erciyes Üniversitesi (ERÜ)
tarafından yapılan araştırmada, 3-6 yaş grubu çocukların yüzde 60ının yatma
zamanına direnç gösterdiği, yüzde 64ünün uykuya dalmakta zorlandığı, yüzde
75inin çok az uyuduğu belirlendi.
ERÜ Develi Meslek Yüksek Okulu Çocuk Gelişimi Programı Bölüm Başkanı Doç.
Dr. Vesile Şenol, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bakımları evde yapılan 3-6
yaş grubu çocukların uyku alışkanlıklarının belirlenmesi amacıyla 3 bin 800 aile
ile evrensel nitelikte yüz yüze anket çalışması yaptıklarını söyledi.
Çalışma kapsamındaki çocukların yüzde 54.1inin kız, yüzde 67.4ünü ise 1-2
kardeşe sahip olduğunu belirten Şenol, annelerin yüzde 61.3ünün, babaların ise
yüzde 75.5inin lise ve üzerinde eğitim düzeyine sahip olduğunu, annelerin yüzde
71.5inin ev kadını, babaların yüzde 45.6sının ise işçi olduğunu bildirdi.
Şenol, başka faktörler yoksa çocukların uyku düzeninin 3 yaşına kadar
oturmuş olması gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi:
Araştırma grubumuzda yatma zamanına direnç önemli bir problem olarak
karşımıza çıktı. Çocukların yüzde 60.7sinin yatma saati düzenli olmayıp her gece
aynı saatte yatağa gitmemektedirler. Çocukların yalnızca 19.8i düzenli olarak
kendi yatağında uykuya dalmakta, yüzde 63.3ü uyumaktan korkmakta, yüzde 64.3ü
genellikle anne-babasını ya da kardeşinin yatağında uykuya dalmakta, yarıdan
fazlası uykuya dalarken yanında anne-babasını istemekte, ağlayarak yatmaya direnç
göstermektedir.
Bu yaş grubunda uykuya dalmanın gecikmesi de ciddi düzeydedir. Çocukların
yüzde 64.1i yattıktan sonraki 20 dakika içinde nadiren uykuya dalabilmektedir.
Bu çocuklarda uyku süresi de önemli düzeyde problemlidir. Çocukların yalnızca
yüzde 39.1i yeterli oranda uyurken, yüzde 75.9u çok az uyuyabilmektedir.
Çocukların yalnız yüzde 4.3ü her gün yaklaşık aynı miktarda uyku uyumaktadır.
-Oyuncak bebekle uyuyor, karanlıktan korkuyorlar-
Her iki ya da üç çocuktan birinin ciddi düzeyde uyku kaygısı yaşadığına
dikkati çeken Şenol, çocukların yüzde 63.3ünün oyuncak bebek, hayvan, özel
battaniye gibi bir obje ile uykuya daldığını, yüzde 57.2sinin karanlıkta
uyumaktan korktuğunu, yüzde 62.5inin ev dışında bir yerde uyumakta sorun
yaşadığını anlattı.
Şenol, çocukların gece uyanmaları açısından da ciddi sorunlar yaşadıklarına
işaret ederek, çocukların yüzde 39.6sının genellikle gece uykusundan en az bir
kez, yüzde 39.6sının ise birkaç kez uyandığını, yaklaşık yüzde 70inin ise
geceleyin anne-babasının ya da kardeşinin yatağına gittiğini belirtti.
Çocuklar arasında parasomnilerin de (uykuda davranışsal sorunlar) önemli
düzeyde olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Vesile Şenol, Çocukların beşte biri uyku
sırasında genellikle huzursuz olup, çok hareket ediyor, beşte biri uykusunda
konuşuyor, yaklaşık 10 çocuktan birisi de korkutucu rüya nedeniyle uykusundan
uyanıyor. Çocukların önemli bir kısmı haftanın 5-7 günü altını ıslatma, uykuda
diş gıcırdatma, bağırarak uyanma, terleme, sakinleştirilememe ve uyku sırasında
yürüme sorunu yaşamaktadır. Oranlar düşük gibi görünüyor ama bu çocukların
kesinlikle tedaviye ihtiyacı var dedi.
Şenol, çocukların yaklaşık 10da birinin uyku sırasında yüksek sesle
horladığını, nefes darlığı ve hırıltılı solunum problemi yaşadığını ifade ederek,
bu tür sağlık problemlerinin de çocukların uyku alışkanlığı edinememelerine neden
olduğunu bildirdi.
Bu yaş grubundaki çocukların uyku alışkanlığı edinebilmeleri için klinik
yardıma ihtiyaçları olduğunu dile getiren Şenol, çocukların, bir çocuk
psikiyatristi, nöroloğu, psikoloğu ve sosyal hizmet uzmanı ile birlikte
değerlendirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Yayıncı: Şükran Yücel