KOCAELİ (A.A) - Tahir Turan Eroğlu - Kocaeli Üniversitesi (KOÜ)
Tıp Fakültesi Dekanı, Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Bölüm Başkanı Prof. Dr.
Şükrü Hatun, Öğretmenlerin, iştahı yerinde olmasına rağmen zayıflayan, çalışkan
olduğu halde okulu aksatan ve özellikle de dikkat çekici sıklıkta tuvalete giden
öğrencilerin, Tip1 diyabet olabileceğinden şüphelenmesi, tanının erken
konmasına yardımcı olacaktır dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığının da yer aldığı Okulda
Diyabet Programının koordinatörlüğünü de yürüten Prof. Dr. Hatun, AA muhabirine
yaptığı açıklamada, her hastalıkta olduğu gibi diyabette de erken tanı konmasının
hayati önem taşıdığını belirterek, bu konuda dikkatli öğretmenlere büyük
görev düştüğünü söyledi.
Öğrencilerin, günlerinin büyük bölümünü okulda geçirdiğine dikkati çeken
Hatun, Tip1 diyabet olan çocukların hasta olduklarını bilmese bile bazı
davranışlarının tanının erken konmasına yardımcı olabileceğini anlattı.
Prof. Dr. Hatun, çocuklarda görülen diyabetin, Tip 1 denilen diyabet
olduğunu vurgulayarak, Türkiyede yaklaşık 20 bin diyabetli çocuğun bulunduğunu
tahmin ettiklerini kaydetti.
Yılda yaklaşık bin 700 - 2 bin çocuğun diyabete yakalandığına dikkati çeken
Hatun, Klasik bulgular arasında erişkinlerde olduğu gibi çok su içme, çok idrar
yapma yakınmaları söz konusu. Ama buna ek olarak, kilo kaybı çok önemli bir
bulgudur. Bulgular genellikle 2-3 haftada ortaya çıkar, ani gelişen bir
hastalıktır diye konuştu.
-Öğretmenlerin dikkati, erken tanıda çok önemli
Hatun, erişkinlerde görülen diyabetin daha uzun sürede ortaya çıktığı için
biraz daha sinsi olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
Çocuklarda ise bu akut bir hastalıktır. Öğretmenlerin, iştahı yerinde
olmasına rağmen zayıflayan, çalışkan olduğu halde okulu aksatan ve özellikle de
dikkat çekici sıklıkta tuvalete giden öğrencilerin, Tip1 diyabet
olabileceğinden şüphelenmesi, tanının erken konmasına yardımcı olacaktır. Aileler
de çocuklarının gece uykudan uyanıp tuvalete gitme alışkanlıklarında bir
değişiklik varsa diyabet olabilir mi- diye akıllarına getirmeleri lazım.
Prof. Dr. Hatun, Tip 1 diyabetin günde 4 doz insülin kullanmayı
gerektirdiği ve belli ilkelere dayalı beslenme programına dayalı olduğu için okul
yaşamında bazı güçlüklerin söz konusu olabileceğini vurgulayarak, insülinlerin
zamanında yapılması için okulun bir altyapı sağlaması, onun da ötesinde
çocukların ara öğün almaları gerektiğini ifade etti.
Tip 1 diyabetli çocuklarda kan şekeri dengesinin çocuğun yaşam kalitesini ve
okul başarısını doğrudan etkilediğini anlatan Hatun, önlem alınması halinde,
bunun korkulacak bir hastalık olmadığını, ancak toplumda zaman zaman yanlış
değerlendirildiğini dile getirdi.
-Diyabetli çocukların karşılaştıkları zorluklar
Prof. Dr. Hatun, özellikle bazı öğretmen ve okul yöneticilerinin sorumluluk
almaktan kaçtığını ve çocuğu, kan şekerinin düşeceği endişesiyle okul gezileri ve
beden eğitimi derslerinden mahrum bıraktığını belirterek, diyabet olan çocukların
okulda karşılaşabildikleri çeşitli problemlerin olduğunu kaydetti.
Diyabet olan çocukların, okullarda beslenme planlarına uygun yemek
bulamamaları, insülin yapmak için uygun ortamların olmaması, kan şekeri düşüklüğü
gibi acil durumlarda acil tedavi yapılamaması gibi sorunlarla karşılaşabildiğini
vurgulayan Hatun, Diyabetli çocukların okul yaşamı boyunca sağlıklarının
korunması ve kendilerini güvende hissetmeleri için öğretmenler ve ailelerin yakın
işbirliğine ihtiyaç vardır. Tip 1 diyabetli çocukların tedavisinde kan şekerinin
yakın takibi ve doğru insülin tedavisi çok büyük önem taşır. Bu nedenle okulda
öğretmenlerin, yöneticilerin, okul hemşiresinin ve personelinin diyabet konusunda
bilgili ve bilinçli olması, diyabetli çocukların hayatını kolaylaştırmakla
birlikte okulda gelişebilecek ağır hipoglisemi diyabetik ketoasidoz gibi
komplikasyonları ve sonuçlarını önler ifadesini kullandı.
Prof. Dr. Hatun, ayrıca Tip1 diyabetli çocuklara erken tanı konması ve
tedavi gecikmesinde kaynaklanan sorunların önlenmesi için öğretmenlere büyük
görevler düştüğünü dile getirerek, son zamanlarda, özellikle Milli Eğitim
Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı, Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derneği ile
Sanofi ilaç firmasının yürüttüğü Okulda Diyabet Programıyla birlikte
öğretmenlerin, çocuklarda diyabet konusunda farkındalıklarının arttığını,
diyabetli çocukların okula adaptasyonu konusunda daha fazla rol üstlenmeye ve
diyabetli çocukların ihtiyaçları konusunda daha fazla bilinçlenmeye başladığını
bildirdi.
Yayıncı: Murat Paksoy