Dünden Bugüne Geleneksel Türk El Sanatları

Dünden Bugüne Geleneksel Türk El Sanatları şöleni -Konyada bu yıl ikincisi düzenlenen ve 30dan fazla geleneksel Türk el sanatının sergilendiği şölen, ziyaretçi akınına uğruyor -Şölende, koç, keçi ve manda boynuzundan yapılan


KONYA (A.A) - Konyada bu yıl ikincisi düzenlenen ve 30dan fazla geleneksel Türk el sanatının sergilendiği şölen, ziyaretçi akınına uğruyor.
     Konya Büyükşehir Belediyesi, Ticaret Odası, Sanayi Odası ve Ticaret Borsasının katkılarıyla bir alışveriş merkezinde düzenlenen Dünden Bugüne Geleneksel Türk El Sanatları şöleninde, Türkiyenin farklı kentlerinden gelen sanatçıların ağaç oymacılığı, keçe dokumacılığı, gubari hat gibi eserleri sergileniyor.
     Şölene Denizliden katılan kemik tarak ustası Hayri Gökkurt, gazetecilere yaptığı açıklamada, kemik tarakları koç, keçi ve manda boyunuzundan yaptığını söyledi.
     Bu sanatın, plastik ürünlerin yaygınlaşmasıyla birlikte kaybolmaya başladığını ifade eden Gökkurt, kemik tarak yapımında kullandıkları boynuzların keratin içerdiğini, bu nedenle de saç uçlarında kırılmayı ve dökülmeyi önlediğini dile getirdi.
     Gökkurt, plastik malzemeden yapılan taraklarda elektriklenme olduğunu, buna karşın, kemik tarakların insan derisine uyumlu ve yalıtkan olduğu için elektriklenme yaşanmadığını vurgulayarak, Kemik taraklar, kepek oluşumuna da engel oluyor. Kemik tarağın diğer bir özelliği de üzerinde bakteri bulundurmaması. Bir kemik tarak yapımı 17 ayrı aşamadan geçerek yapılıyor. Yaklaşık 45 dakika süren her bir tarafın üzerindeki desen, tıpkı insan parmak izi gibi birbirinden farklı oluyor diye konuştu.
    
     -Müttekayı artık müzelerde görebilirsiniz-
    
     Mütteka ve Gubari Hat Sanatçısı Necati Korkmaz ise müttekanın 16. yüzyılda tasavvuf tekkelerinde dervişler tarafından kullanıldığını belirtti.
     Dervişlerin Erbain denilen 40 günlük çile sürecinde az yemek yemeleri, az su içmeleri ve az uyku uyumaları gerektiğini anlatan Korkmaz, şunları kaydetti:
     40 günlük süre içerisinde dervişler uzanıp yatarak uyuyamazlardı. Bunun yerine, yardımcı ve yardım eden manalarına gelen müttekanın sivri ucunu yere koyup, yukarı kısmındaki kavisli yerine çenesini dayayarak, kısa bir müddet uyuklayarak uykusuzluklarını giderirlerdi. Mütteka, ahşaptan 3,5 karış uzunluğunda yapılırmış. Müttekayı artık müzelerde görebilirsiniz. Amacım satış değil. Önemli olan; insanlar bu kültürümüzü tanısınlar. Batılılar yapay kültür üretiyor, kullanıyor. Ama bizim kültürümüz öyle olmamalı, toprağı kazsanız kültür fışkırıyor.
     Şölen, 3 Şubata kadar gezilebilecek.
    
     Muhabir: Muhammed Boztepe / Sayed Khodaberdi Sadat
     Yayıncı: Ahmet Kayır
<< Önceki Haber Dünden Bugüne Geleneksel Türk El Sanatları Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER