SAMSUN (A.A) - Dilek Sezen - Samsun Ruh Sağlığı ve Hastalıkları
Hastanesi Başhekimi Dr. Osman Salış, ütopik, ulaşılması zor, gerçek hayatla
bağdaşmaz dizilerin insan ruh sağlığı üzerine ciddi negatif etkileri olduğunu
savundu.
Salış, AA muhabirine, dizilerin insanların ruh sağlığı üzerindeki etkilerini
anlattı.
Pek çok dizide gerçek hayattan uzak yaşantıların gösterildiğini, lüks
hayatların yaşandığı dizilerde nasıl para kazanıldığının anlatılmadığını, sürekli
şiddet olgusunun vurgulandığını belirten Salış, özellikle kişilik yapısı
gelişmekte olan çocukların ve gençlerin bu tür dizilerden olumsuz etkilendiğini
vurguladı.
Gerçek hayatta anne ve babanın çalıştığını, ev işleri yaptığını, ay sonunda
taksitlerin, evin gelir giderlerinin hesaplandığını, ailenin bütçesine göre
yaşadığını anlatan Salış, dizilerde gösterilen pek çok yaşantının ise bu
gerçeklikten uzak olduğuna işaret etti.
Kişiliğin gelişmesi aşamasında insanın kendisine bir rol model seçtiğini
dile getiren Salış, bunun gerçek hayatta anne, baba, bir akraba, bir büyük, komşu
ya da öğretmen olabileceğini veya çocuğun kendisine sevdiği bir kahramanı ya da
bir dizi karakterini rol model olarak seçebileceğini anlattı.
-Dizilerdeki gibi hayatlar da vardır ama kaç kişi yaşayabiliyor-
Gerçek hayattan seçilen rol modellerinin ayakları yere basarken, dizilerden
seçilen karakterlerin bazen yaşanılan gerçeklerden uzak olabildiğini söyleyen
Salış, şöyle devam etti:
Eğer yetişen çocuklar dizileri rol model alırsa, bu çocuk rol model olarak
onun yaşayışına, giydiğine, bindiği arabaya bakacak. İnsanlar arasındaki
ilişkilere o gözle bakacak. Biz biliyoruz ki dizilerdeki bu hayat gerçekçi hayat
değil. Dizilerin gerçek olmadığının birkaç örneği, dizilerdeki bütün işler ve
güçler lüks üzerine kurulu. Ne zaman çalışılıyor, para nereden geliyor, eşya
nasıl alınıyor, ay sonunda hesapları kim yapıyor- Hiç mi bir başarısızlık
olmuyor- Alinin sevgilisi, falanın villası, şöyle bir arabası. Çocuğun kafasında
oluşan şekil bu, imajinasyon bu. Şimdi çocuk öyle bir hayat yaşamak istiyor, onu
orada gördü, kendi gerçeğine bakıyor, alakası yok. Bu sefer zihin, ruhsal dünyada
bir çatışmaya giriyor. Dizilerdeki gibi hayatlar da vardır ama kaç kişi
yaşayabiliyor-
Dizilerdeki şiddet olgusunun da çocuklar, gençler üzerinde olumsuz etkileri
olduğunu belirten Salış, Dizilerdeki şiddetin rol model arayan gençlere ciddi
anlamda etki ettiğini düşünüyorum. Meseleni nasıl hallediyorsun, konuşarak mı,
diyalogla mı- Bu da üzerinde durulması gereken bir konu dedi.
-Dizi senaryoları yazılırken profesyonel destek alınmalı-
Rol model olan, insanların evlerinin içine sunulan dizilerin mutlak
suretle gerçek, reel aile hayatına uygun ve eğitici diziler olmak zorunluluğu
vardır diyen Salış, sözlerini şöyle tamamladı:
Ütopik, ulaşılması zor, gerçek hayatla bağdaşmaz dizilerin insan ruh
sağlığı üzerinde ciddi negatif etkileri var. Bunlar travma oluşturur ve bu
travmalar bir gün toplum içinde tahmin edemeyeceğimiz oranda patlama meydana
getirebilir. Bu, hassas bir konudur. Dizi yapanların, mutlak surette bu konuları
göz önünde bulundurmaları ve profesyonel destek alma zorunlulukları vardır. Dizi
senaryoları yazılırken profesyonel destek alınmalı. Pedagogdan, psikiyatrlardan,
psikologlardan, ilgili kurumlardan destek alınmalı, bireysellik yetmez. Çünkü
bireysel bakış açısı tek yönlü olabilir. Senaristlerin kurumsal fikirler
alabilmesi lazım.
Yayıncı: Orhan Topal