AYDIN (A.A) - Gökmen Şireci - İstanbul Teknik Üniversitesi Uzay
Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Alim Rüstem Aslan, Göktürk-2nin
uzaya gönderilmesine ilişkin, Bundan böyle yalnızca yurt dışındaki Türkler
değil, Hintlisi, Avrupalısı nitelikli birçok insan Türkiyeye gelmek isteyecek
dedi.
Aslan, AA muhabirine, Türkiyenin ileriye dönük olarak Göktürk-2nin
dışında, radar uydusu, haberleşme uyduları ve deneysel uydular planladığını, 10
yıl içinde kendi uydusunu uzaya gönderir konuma gelmeyi hedeflediğini söyledi.
Tüm bu gelişmelerin tersine beyin göçünün yanı sıra yabancı bilim adamları
ve uzmanların Türkiyeyi tercih etmesinde etkili olacağına işaret eden Aslan,
şöyle devam etti:
Beyin göçüne baktığımızda özellikle Amerikaya, kısmen de Avrupaya bir
gidiş var. İnsanlar genellikle en üst düzeyde katkıyı neresi yapıyorsa oraya
gidip katkı sunmaya meyilliler. Biz ülke olarak dışarıdan gelen insanlara ne
sağlıyoruz, hayat şartları, teknoloji olarak ne sunuyoruz - Çalışma ortamımız,
projelerimiz ne, ne geliştiriyoruz - Bunları sorgulamamız lazım. İşte
Göktürk-2nin bir özelliği de Türkiyede bu türlü bir altyapının oluşumuna
öncülük etmiş olmasıdır. Bundan böyle yalnızca yurt dışındaki Türkler değil,
Hintlisi, Avrupalısı olsun nitelikli birçok insan Türkiyeye gelmek isteyecek.
-Kendi uydusunu yapabilen ülke-
Anadolu Üniversitesi Yer ve Uzay Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Alper
Çabuk ise Türkiyenin 2023 vizyonunda uzay ve havacılık alanlarının önemli bir
yer işgal ettiğini, bunun tersine beyin göçünü tetikleyici etki yapacağını ifade
etti.
Türkiyenin Göktürk-2 uydusu ve sonrasında atılacak adımlarla çok büyük
gelişme sağlayacağını dile getiren Çabuk, Rasat uydusu ve Göktürk-2 uydusuyla
Türkiye bağımsızlık yolunda önemli bir adım atmıştır. Gelecek yıl iletişim uydusu
olarak fırlatılacak Türksat 4A, hemen sonrasında 2014 yılında gönderilecek
Türksat 4B uydularıyla ülkemiz Çinden İngiltereye kadar alanda iletişim
uydularının işletmeciliği konusundaki yerini perçinleyecektir dedi.
Türksat tarafından yapımı planlanan Türksat 5 uydusuyla birlikte Türkiyenin
artık uzay alanında kendi uydusunu yapabilen bir konuma geleceğini, çok sayıda
araştırmacıya kapılarını açacağını dile getiren Çabuk, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bugüne kadar bu alanlarda çalışan araştırmacı insan kaynağının bir kısmı,
Türkiyede yeterli araştırma altyapısı olmadığı için yurt dışına gidiyordu.
Artık Ar-Ge personelini yetiştirebilecek öğretim üyelerine, araştırıcılara
sahip olduğumuz gibi laboratuvar imkanlarımız da genişliyor. Bu imkanlar
sayesinde pek çok genç araştırmacı uzay ve uydu teknolojileri alanlarında
çalışmalara başladı.
Üniversitelerin ilgili bölümlerinde oldukça başarılı lisansüstü çalışmalar
ve araştırma projeleri yürütülüyor. Benim beklentim Türkiyede tersine beyin
göçünün başlayacaktır. Bu süreç çok hızlı şekilde gerçekleşmeyebilir ancak bir
çok değerli bilim insanı, Türkiyeye gelmek için arayış içine girecektir.
Muhabir: Gökmen Şireci / Tolga Albay
Yayıncı: A. Fatih Tekcan