TRABZON (A.A) - Tuğba Yardımcı Mısır - Türkiyenin güneş
enerjisini su ısıtma amacıyla kullanan ülkeler arasında Çinden sonra ikinci
sırada yer aldığı ancak güneşten elektrik enerjisi üretiminde sıralamaya bile
giremediği bildirildi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Mühendislik Fakültesi Elektrik
Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Hakkı Altaş, AA muhabirine
yaptığı açıklamada, Doğu Karadenizin Türkiyenin en az güneş alan yöresi
olduğunu, bu nedenle burada güneş enerjisi, gün ışığından faydalanma
uygulamaları olmaz gibi ön yargı oluştuğunu söyledi.
Ön yargıların doğru olmadığını ifade eden Altaş, Buraya göre çok az gün
ışığı alan ülkelerin bu konuda güneş enerjisi uygulamalarıyla dünyada lider
duruma gelmeleri önemli bir örnektir. Almanya bu ülkelerin başında geliyor.
Almanyadaki yıllık gün ışığı ortalamasının en üst değeri, Doğu Karadenizin
ortalama değerine karşılık geliyor ki bu Türkiyenin en az gün ışığı alan
ortalama değeridir. Doğu Karadenizden batıya doğru ilerledikçe Anadolunun batı
kesimlerinde gün ışığı potansiyelimizin daha da arttığını görüyoruz dedi.
Altaş, Türkiyenin lider olmasa bile önemli adımlar atarak güneş ışığından
elektrik enerjisi üretmek konusunu düşünmesi gerektiğini vurgulayarak, Çünkü
Türkiye enerjide kaynaklarını kullanmaktan çok dış kaynaklara dayalı enerji
üretimi yapan bir ülke. Enerjide yerli kaynakların kullanılması, öncelik sırasına
konması gereken bir durum. Bunun için de zaten kaynağı serbest olan güneş, rüzgar
ve dalga enerjisi gibi enerji türlerinin de değerlendirilmesi gerekir diye
konuştu.
-Dünya, mevcut kaynaklar tükenince ne yapıcağızın peşinde-
Türkiyenin güneş enerjisini su ısıtma amacıyla kullanan ülkeler arasında
Çinden sonra ikinci sırada yer aldığını anlatan Altaş, şöyle devam etti:
Ancak güneşten elektrik enerjisi üretiminde ne yazık ki sıralamaya bile
giremiyoruz. Elektrik enerjisi konusunu da yaygınlaştırmamız gerekiyor. Güneş
enerjisinden, elektrik enerjisi üretimini güneş tarlaları kurmak suretiyle büyük
santraller yaparak gerçekleştirmek mümkün. Ayrıca evlerin çatılarına tuğla,
kiremit yerine güneş panelleriyle kaplayarak da bunu yapabiliriz. Doğu
Karadenizin coğrafi yapısına bağlı olarak yerleşim nedeniyle diğer illere göre
önemli bir farklılığı var. Bölgemizde evler dağınık, bu evlere elektrik enerjisi
götürmek diğer bitişik düzene göre daha pahalıya mal oluyor. Oysa bu evlerin
çatılarında fotovoltaik güneş panelleri olsa ve elektrik enerjisi üretilse, büyük
oranda enerjileri buradan karşılanabilir.
Prof. Dr. Altaş, dünyada yapılan ölçümler ve hesaplamaların 2035 yılına
kadar güneş enerjisi uygulamalarının yüzde 30un üzerinde bir oranla
kullanılacağı şeklinde olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
Dünya, mevcut kaynaklar tükenince ne yapıcağızın peşinde. Bu nedenle de
yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı önem kazanıyor. Son yıllarda güneşe
olan eğilim iyice artmakta. Yatırımlar artmakta ve üretimin buradan
karşılanmasına yönelik çalışmalar yürütülmekte. Türkiyede bir kaç yerde gün
ışından faydalanmak amacıyla kurulmuş bina var. Bunlar büyük güçler değil, özel
uygulamalar. Türkiyede güneş tarlası kurma faaliyetleri var. Bu araştırmaların
gelişmesi bölgemize de yansıyacaktır.
Yıllık ortalama değerlere baktığımızda Almanyanın yıllık ortalama en yüksek
değeri metrekare başına bin 300 kilovatsaat gözüküyor. Türkiyenin de en düşük
olanı bu. Almanya bu oranı ile yıllık yüzde 4.7 enerji ihtiyacını güneş
enerjisinden karşılıyor. 2012 kasım ayında ilginç durum yaşanmış ve kasım ayında
iki gün ülkenin enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 50ye yakınını fotovoltaikten
sağlamışlar. Bu bir rekor. Biz de bunları pek ala yapabiliriz. Türkiyede yüzde
100ünü olmasa bile hedefte yüzde 5lik bir enerji ihtiyacını güneş enerjisinden
karşılayacak şekilde yatırımlar yapılabilir. Buna gücümüz de altyapımız da
yeter.
Yayıncı: Murat Kaban