ANTALYA (A.A) - Güç Gönel - Türkiye Romatoloji Derneği Başkanı
Prof. Dr. Nurullah Akkoç, iltihaplı romatizma olarak bilinen romatoid artritli
hastalardan bazılarının hastalığa iyi geleceği düşüncesiyle kaplıcaya
gittiklerini ya da kuma gömüldüklerini belirterek, Romatoid artritli hastalara
kuma gömülmelerini tavsiye etmiyoruz. İltihabı ateş gibi düşünün. İltihaplı alana
sıcak uygulaması, ateşe benzin dökmek gibi bir şey dedi.
Antalyanın Serik ilçesine bağlı Belek beldesinde düzenlenen 13. Ulusal
Romatoloji Kongresine katılan Türkiye Romatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr.
Nurullah Akkoç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, halk arasında iltihaplı
romatizma olarak bilinen romatoid artritin el ve ayak eklemlerini tutarak
hastaların yaşamını zorlaştırdığını kaydetti.
Türkiyede her bin kişiden 4ünde bu hastalığa rastlandığını belirten Akkoç,
hastalığın 30-50 yaş grubunda daha çok kadınlarda görüldüğünü ifade etti.
Hastalığın eklemleri tutması nedeniyle günlük yaşamı olumsuz etkilediğini anlatan
Prof. Dr. Akkoç, romatoid artritin sadece hastaları değil, yakınlarını da olumsuz
etkilediğini söyledi.
Prof. Dr. Nurullah Akkoç, Türkiyedeki yaklaşık 160 bin romatoid artrit
hastasına karşılık 180 kadar romatolog bulunduğuna işaret ederek, Türkiyede
çok acil romatolog ihtiyacımız var. Birçok bölgede romatolog bulunmuyor.
Türkiyedeki romatolog sayısı, Avrupa ortalamasının 10da biri kadar. Sağlık
otoritelerine düşen, bu sayıyı hızlıca artırmak dedi.
-Erken teşhis önemli-
Nurullah Akkoç, hastalığın erken teşhisinin önemli olduğunu, özellikle
sabahları ellerde tutukluk, ağrı ve şişkinliği başlıca belirtilerden olduğuna
işaret etti. Hastaların ağrı nedeniyle hareket kabiliyetlerini kaybettiklerini
anlatan Akkoç, bu dönemi deniz dalgalarının kayaları kum haline getirmesine
benzetti.
Akkoç, hastalığın eklemlerde kalıcı deformasyona neden olduğunu, bu sürecin
erken yakalanması halinde ilaç tedavisiyle hastalığın eklemlere verdiği zararın
engellenebildiğini vurguladı. Bugünkü tedavide ana hedeflerinin, hastalığı sessiz
hale getirmek (remisyon) olduğuna değinen Prof. Dr. Akkoç, sözlerini şöyle
sürdürdü:
Romatoid artritte hastalığın tamamen ortadan kaldırılması yok ne yazık ki.
Hastalığı sessiz hale getirebiliyorsunuz, buna remisyon diyoruz. Bu da yüzde 25
oranında elde ediliyor. Erken teşhis ile bu oran daha da yukarı çıkabiliyor.
Hasta remisyona girse dahi az dozda ilaç kullanmaya devam ediyor. Yani ilaçsız
remisyon az hastada görülüyor. Hastalık hayat boyu aktifse hayat boyu ilaç
kullanmak gerekiyor. Hastalar sadece ilacı kullanmaktan değil, hastaneye gidip
gelmekten de yoruluyor. Bu hastaların hem doktora hem de ilaca erişimini
kolaylaştırmak.
-Ömür boyu ilaç kullanımı bıktırıyor-
Prof. Dr. Nurullah Akkoç, romatizmal hastalarda genellikle hastaların
birbirlerinden veya eczacısından görüş alarak ilaç kullanabildiklerine de işaret
etti. Yurt dışında aşırı dozda ilaç kullanımına rastlanırken, Türkiyede ise
yetersiz ya da yanlış ilaç kullanımının söz konusu olduğunu anlatan Akkoç, kronik
bir hastalık olan romatoid artritte kimi hastaların ömürleri boyunca ilaç
kullanmak zorunda kalabildiklerine değindi.
Akkoç, uzun sürelerle ilaç kullanmanın hastalarda bıkkınlığa neden
olabildiğinin altını çizerek, Uzun süre ilaç kullanmadan kaynaklı bıkkınlık
nedeniyle hastalar tıp dışı yöntemlere başvurabiliyorlar dedi.
Kaplıcaya gitmek ya da kuma gömülmek gibi yöntemlerin yanlış olduğunu da
vurgulayan Nurullah Akkoç, şöyle konuştu:
Sıcağın yararlı olduğu yönünde halkımızda bir yanılgı var. Ağrıyan
yerlerini sıcak tutuyorlar. İltihaplı romatizmada ağrıyan yere sıcak tutarsanız
zarar verir. Bu hastalar kaplıcalara gittikten sonra ağrıları artıyorsa bu da
onlara bir uyarı olsun. Altta yatan iltihaplı romatizma alevlenmiş olabilir.
Genellikle iltihaplı romatizmalarda lokal bölgelere sıcak değil, tam aksine soğuk
uyguluyoruz. Bazı hastalar eklemi ısıtmak için bazen bölgeye ütü bile
koyabiliyorlar. Bunun faydası yok, zararı var. Bir çok hasta, (Kuma gömüldüm
sonra kötü oldum kaskatı kaldım) diyerek bize gelebiliyor. Romatoid artritli
hastalara kuma gömülmelerini tavsiye etmiyoruz. İltihabı ateş gibi düşünün.
İltihaplı alana sıcak uygulaması, ateşe benzin dökmek gibi bir şey.
-Diş iltihabına dikkat-
Akkoç, diş iltihabı ile romatoid artrit arasında bir ilişki olduğuna dair
tartışmaların arttığına da dikkati çekti. Bu konudaki araştırmaların halen
sürdüğünü anlatan Prof. Dr. Akkoç, 1950li yıllarda bazı hastaların hastalığını
tedavi etmek için dişlerini çektirmek zorunda kaldıklarına işaret etti.
Diş etlerine yerleşen bir bakteri türünün romatoit artrit ile ilişkisi
olduğunun düşünüldüğüne değinen Nurullah Akkoç, Bu, son günlerde yeniden
gündeme gelen eskimiş bir teori. Diş eti enfeksiyonunun romatizmal hastalıkları
tetiklediği düşünülüyor diye konuştu.
Yayıncı: Tuncer Çetinkaya