İTO, darbelerin ekonomik ve sosyal maliyetlerini

İTO, darbelerin ekonomik ve sosyal maliyetlerini inceledi -İTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Şekib Avdagiç: -Tasarruf açığımızı dış kaynaklı değil, yerel kaynaklarla kapatmalıyız -Türkiye ekonomisi 28 Şubat sürecinden büyü


İSTANBUL (A.A) - İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Şekib Avdagiç, Türkiyenin tasarruf açığını dış kaynaklı değil, yerel kaynaklarla kapatması gerektiğini belirtti.
     İTO Meclisinin Şubat ayı olağan toplantısında konuşan Avdagiç, 14 Şubatta yapılması planlanan, ancak Bakanlar Kurulu kararı ile ertelenen oda seçimlerine değindi.
     Avdagiç, Gümrük ve Ticaret Bakanlığının, yeni meslek gruplarının uygun olmadığına ilişkin gerek oda ve borsalardan gerekse üyelerden, hem bakanlığa hem de Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine (TOBB) intikal eden itirazların sağlıklı bir şekilde değerlendirilmesi gerekçesiyle bu kararı aldığını hatırlattı.
     TOBBun, Gümrük ve Ticaret Bakanlığının talimatı uyarınca, gruplara yapılan itirazları 25 Şubat tarihine kadar sonuçlandıracağını anlatan Avdagiç, bakanlığın, kesinleşen sonuçları da 7 Mart tarihine kadar itiraz sahipleri ile ilgili oda ve borsalara bildireceğini ifade eden
    
     -Cari işlemler açığında yakaladığımız düşüş trendi devam ettirilmeli-
    
     Geçen yıl için en fazla konuşulan verinin büyüme rakamları olduğuna işaret eden Avdagiç, 2012 yılı büyümesinin yüzde 3ün altında kalması bekleniyor. Avro Bölgesinde yaşanan ekonomik krizin yol açtığı dış talep daralması, Türkiyenin bölgeye yaptığı ihracatın azalmasına neden oldu. Birçok gelişmekte olan ülkelerde yüksek büyüme hızları yerini düşük büyümeye bıraktı. Bu durum, elbette bizim ekonomimizi de etkiledi dedi.
     Türkiyenin 2012 yılında net ihracatını artırmasının önemli bir gelişme olduğunu vurgulayan Avdagiç, Büyüme verilerine göre, 2011 yılında 134,9 milyar dolar düzeyinde olan Türkiyenin ihracatı, 2012 yılında yüzde 13,1 artarak 152,5 milyar dolara yükseldi. İthalat ise yüzde 1,8 azalarak 240 milyardan 236 milyara dolara indi. Dış ticaret açığı 2011deki 106 milyar dolarlık düzeyinden, 84 milyar dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise yüzde 56dan yüzde 64,5a çıktı diye konuştu.
     Avdagiç, ihracatçıların Türk ekonomisinin lokomotifi olduğunu, hem büyümeye katkı verdiklerini hem de cari açığın azaltılmasında büyük rol oynadıklarını dile getirdi.
     Geçen yılın diğer verilerinin de iyi durumda olduğunu ifade eden Avdagiç, Enflasyon oranımız TÜFEde yüzde 6,16 oldu. 2011 yılında bu oran yüzde 10,4 idi. İşsizlik oranımız da yüzde 10un altında kalarak yüzde 9,1 olarak gerçekleşti. Bu rakamları, gelişmekte olan ülkelerle karşılaştırdığımızda memnun edici seviyede olduğumuzu söyleyebiliriz dedi.
     Bu verilere rağmen eksikliği hissedilen hususlar bulunduğuna dikkati çeken Avdagiç, Tasarruf açığımızı dış kaynaklı değil, yerel kaynaklarla kapatmalıyız. Bu nedenle de tıpkı bireysel emeklilik sistemi gibi bir takım tasarruf artırıcı önlemleri hayata geçirmemiz gerekiyor. Aynı şekilde biz yeni yılda sürdürülebilir ve dengeli bir ekonomik büyümenin gerçekleştirilmesini de bekliyoruz. İstihdam artışını sağlayan çalışmalar ile enflasyonla mücadeleye de devam edilmesi gerekiyor. Ayrıca cari işlemler açığında yakaladığımız düşüş trendinin devam ettirilmesi, önemli beklentilerimiz arasında ifadelerini kullandı.
    
     -Çatışmadan kimse yararlı çıkmayacak-
    
     Kalkınmanın ve refahın anahtarının toplumsal bütünlük, sosyal barış ve huzur olduğunun altını çizen Avdagiç, Türkiyenin ekonomik kalkınma ve gelişme yolunda son dönemde büyük başarılara imza attığını, küresel krize rağmen yolundan sapmadığını vurguladı.
     Türkiyenin zaten doğal kaynakları kıt olan bir ülke olduğunu söyleyen Avdagiç, şunları kaydetti:
     Dolayısıyla büyük maliyetlerle oluşturduğu kaynaklarını, ekonomik kalkınma dışında harcaması, performansını düşürüyor. Tabiri caizse, ayağında ağırlıklarla koşan bir koşucu haline geliyor. Bu gerçeğin farkında olan hükümet, sosyal barışı tesis için, daha önce Milli Birlik ve Kardeşlik Projesini başlatmıştı. Şimdi yeni bir sürece girildi. İş dünyası olarak bu süreci, dikkat ve heyecanla takip ediyoruz. Çatışmadan kimsenin yararlı çıkmayacağını, ister doğusundan ister batısından olsun Türkiye insanının zararlı çıkacağına inanıyoruz. Çatışmadan beslenen düşmanlıklar yerine, birlikte aş ve iş üretmeden beslenen kardeşlik hakim olsun istiyoruz. Bu konudaki her çabayı da takdirle karşılıyor ve destekliyoruz.
    
     -Türkiye ekonomisi 28 Şubat sürecinden büyük yaralar aldı-
    
     Türkiye ekonomisinin 28 Şubat sürecinden büyük yaralar aldığını savunan Avdagiç, İTO olarak, ekonomik kalkınma ve demokrasi arasındaki ilişkiyi ele alan bir bilimsel çalışma yaptıklarını, darbelerin ekonomik ve sosyal maliyetlerini inceleyen bu çalışmayı, yakın zamanda kamuoyuyla paylaşacaklarını kaydetti.
     Avdagiç, İTOnun kuruluşunda emeği bulunan ve 10 Şubat 1918 tarihinde vefat eden Sultan II. Abdülhamidi, ölümünün 85. yıl dönümünde rahmet ve minnetle andığını da sözlerine ekledi.
    
     Muhabir: Mücahid Eker
     Yayıncı: Zekeriya Gülün
<< Önceki Haber İTO, darbelerin ekonomik ve sosyal maliyetlerini Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER