Mavi Marmaraya yönelik saldırıya ilişkin dava

Mavi Marmaraya yönelik saldırıya ilişkin dava -İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesinde 6 Kasımda görülecek davaya ilişkin Konyada 12 kişinin talimatla ifadesine başvuruldu -Gemide bulunan gönüllülerden Uysal: 10 saat boyunca ellerimiz,


KONYA (A.A) - Gazzeye insani yardım götüren Mavi Marmara gemisine İsrail askerlerince uluslararası sularda düzenlenen saldırıya ilişkin açılan dava kapsamında Konyada 12 kişinin talimatla ifadesine başvuruldu.
     İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesince davanın kabul edilmesinin ardından, Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesinde olay anında gemide bulunan ve sanıklardan şikayetçi olan 12 kişinin ifadesi alındı.
     Mahkeme başkanı ifadelerden önce iddianameyi okudu.
     İfadesi ilk alınan Latif Selvi, Mavi Marmara gemisinde Filistinde mağdur durumda olan insanlar için insani yardım götürmek amacıyla bulunduğunu, kendisinin aynı zamanda Konya Sivil Toplum Kuruluşları Başkanı ve Memur-Sen Konya Temsilcisi olduğunu söyledi.
    
     -Detayı belirtilmeyen evraklar imzalatılmak istenmiş-
    
     Gemideyken saat 04:00-04:30 civarında İsraile ait gemiler ve helikopterler ile saldırı düzenlendiğini belirten Selvi, üzerlerine lazerli ve gerçek mermili silahlarla ateş edildiğini bildirdi.
     Yaralananların olduğunu, kendisinin de sırtında hafif sıyrık oluştuğunu dile getiren Selvi, yanında bulunan para ve cep telefonuna İsrail askerlerince el konulduktan sonra, kendisine iade edilmediğini ifade etti.
     İsrail askerlerinden, gemiye çıktıktan sonra Türk uçağına bininceye kadar sürekli kötü muamele gördüklerine dikkati çeken Selvi, Sorgulamalarda baskı uygulandı. Konsolosluk yetkililerinden destek almamıza izin verilmedi. Israrla detayı bize bildirilmeyen evraklar imzalatılmak istendi. Sağlığımız açısından ciddi sıkıntılar yaşadık. Yalnız bırakılarak korku oluşturulmaya çalışıldı. Tehdit ve hakaretlerde bulunuldu diye konuştu.
     Gemide gazeteci olarak bulunan Bilal Çalıkuşu ise sis ve ses bombalarının atıldığı saldırıda gerçek mermi kullanıldığını söyledi.
     Kullanılan plastik kelepçelerden dolayı bileğinde sıkıntı yaşadığını anlatan Çalıkuşu, havasız ortamda saatlerce bırakıldıklarını aktardı.
    
     -Saatlerce dizlerinin üzerinde bekletilmişler-
    
     Ahmet Sami Uysal da sabah namazını kılarken saldırıya uğradıklarını, namazı bitirince herkesin bir koşuşturma içerisinde olduğunu gördüklerini dile getirdi.
     Silah, bomba ve gemidekilerin çığlıklarının adeta birbirine karıştığını anlatan Uysal, şunları kaydetti:
     Gözümüzün önünde bir gazeteci arkadaş alnından vuruldu. Ben de el ve ayak parmaklarımdan yaralandım. Fiziki ve psikolojik işkencelere maruz kaldık. 10 saat boyunca ellerimiz arkadan plastik kelepçelerle bağlanıp, dizlerimiz üzerinde bekletildik. Sıcakta bekletilirken, helikopterlerle üzerimize su döküldü. Sıcak ve soğuk işkencenin yanı sıra tuvalet ihtiyacımıza bile izin verilmedi. Altına kaçıran arkadaşlarımız oldu. Klimalar ve havalandırmalar kapatılarak havasız bir ortamda yolculuk yaptırıldı
    
     -Gemide yetimler için hediyeler vardı-
    
     Şükrü Nohutçu, vicdani bir sorumluluk gereği gemide olduğunu ve Konyada yetimlere götürülmek üzere çeşitli hediyeler topladıklarını ifade etti.
     Uluslararası sularda seyrederken etraflarının İsrail donanması tarafından çevrildiğini belirten Nohutçu, şunları kaydetti:
     Helikopterler gemiyi kuşattı. Uyarıda bulunulmadan ateş edilmeye başlandı. Kısa bir süre sonra etrafımız kan gölüne döndü. Yaralı ve ölü sayısının artması üzerine gemiye çıktılar. Elimiz kelepçelendi. Fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldık. Tuvalet ihtiyacımızın yerine getirilmesine izin verilmedi. Araçlarla cezaevine götürüldük. Cezaevinde bu baskılar devam etti. Uluslararası sularda olmadığımıza, işgal ettikleri Filistin topraklarına zorla girdiğimize yönelik kağıtlar imzalatmaya çalıştılar. İmzalamazsak uzun süre orada kalacağımızı söylediler.
    
     -Gemidekiler kışkırtılmaya çalışılmış-
    
     Doktor Mustafa Asım Sarıgüzel ise olay günü panik yaratmak için sürekli ses ve sis bombası atıldığını bildirdi.
     Yaralananlar ve ölenler olduğunu, ellerindeki imkanlarla yaralılara müdahale etmeye çalıştıklarını vurgulayan Sarıgüzel, yaralılar arttığında ise artık müdahale etme şanslarının iyiden iyiye ortadan kalktığını dile getirdi.
     Gemidekilerin bazı davranışlarla sürekli kışkırtılmaya çalışıldığını söyleyen Sarıgüzel, üzerlerinde Türkçe, İbranice ve İngilizce yazılar bulunan kağıtların zorla imzalatılmaya çalışıldığını, saatlerce havasız bir ortamda yolculuk yaptırıldığını aktardı.
     Alınan ifadelerin İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesine gönderileceği öğrenildi.
    
    
     -İddianameden-
    
     Olay tarihinde İsrail Genelkurmay Başkanı olan Rau Aluf Gabiel Ashknazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, İstihbarat Başkanı Amos Yadlin ve Hava Kuvvetleri Komutanı Avishay Levi hakkında adam öldürmekten 9 kez, adam yaralamadan 114 kez, ağır yaralamadan 14 kez, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmaktan 490 kez cezalandırılmaları için dava açıldığı aktarıldı.
     İlk duruşmanın 6 Kasım Salı günü başlayacağı ve 7 ile 9 Kasım günlerinde de süreceği öğrenildi.
     Gazzeye insani yardım taşıyan Mavi Marmara gemisine yönelik İsrail askerlerince 31 Mayıs 2010da Akdenizin uluslararası sularında düzenlenen saldırıda 9 kişi hayatını kaybetmiş, çok sayıda kişi de yaralanmıştı.
    
    
     Muhabir: Metin Bolat
     Yayıncı: Ahmet Kayır
<< Önceki Haber Mavi Marmaraya yönelik saldırıya ilişkin dava Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER