MERSİN (A.A) - Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı
Atilla Sertel, 10 yıl sonra gazeteler yerini internet haberciliğine bırakacak
dedi.
Sertel, TGF ve Tarsus Medya Mensupları Derneği (MEDYAD) tarafından Ticaret
ve Sanayi Odası salonunda düzenlenen, Medyanın Toplum Üzerindeki Etkileri
konulu panelde, 1980 öncesinde halkın Gazete yazdıysa doğrudur diye
düşündüğünü, şimdi ise Acaba bunu niye böyle yazdı diye düşünüldüğünü
söyledi.
Basın sektörünün 1980 yılına kadar daha özgür ve halka sıcak gelen bir
yapıya sahip olduğunu belirten Sertel, Şimdi ise gazetelerin çoğu el
değiştirdi. Gazetecilik, ihalelerden pay alan ya da ihale alan bazı kişiler
tarafından yapılıyor. 1984-1985 yıllarında başlayan gazeteci olmayanların gazete
sahibi olması, şimdi doruk noktalara ulaştı. Bu nedenle işadamlarının
gazetelerine halk inanmıyor diye konuştu.
Sertel, Anadolunun terör, şiddet, kavga, afet veya deprem olması halinde
İstanbul basınında yer aldığını, bu yüzden Anadolu medyasına, Felaket
habercisi olarak bakıldığını dile getirerek, şöyle devam etti:
İstanbul basınına göre, siyaset Ankaradan, ticaret İstanbuldan ibaret.
Tarsusta çok başarılı olmuş bir siyasetçinin ya da bürokratın haber olma şansı
yok. Ancak bir cinayet aydınlatılmamış, faili meçhul kalmış ve cinayet serisi
devam ederse o zaman gözler o kente çevriliyor. İşte burada yerel medyanın önemi
ortaya çıkıyor.
Halk gazetecilere bakarken, hem seviyor hem nefret ediyor hem korkuyor hem
de eleştiriyor. Nedenine baktığımızda ise gazetecinin kendini savcı ve hakim
yerine koyan bir anlayışla hareket ediyor olması. Oysa gazeteci bilgi ve belgeye
dayalı haber yapmalıdır. Var olan iddiaları belgeleriyle kamuoyunun bilgisine
sunmalıdır. Ama hem savcı gibi iddianame hem hakim gibi karar veriliyor. Biz
basın özgürlüğünden, ifade özgürlüğünden yanayız. Ama kişinin hak ve
özgürlüklerini çiğnemeye kalkarsak doğru olmaz.
Yerel medyada tehdit, şantaj ve kirliliğin olmaması, suçlanan kişinin
görüşüne de haberlerde yer verilmesi gerektiğini vurgulayan Sertel, şunları
söyledi:
Tekzipten önce, gazetecinin vicdanlı olması gerekir. İnsanların şeref ve
haysiyetleriyle oynanmamalı. Bunu yapanlar da çekip gitsin, bu işi yapmasın.
Görüldüğü gibi, Türkiyede gazete tirajları hızla düşüyor. Bir nedeni sosyal
medya ve internet medyacılığının hızla gelişmesi. 10 yıl sonra gazeteler yerini
internet haberciliğine bırakacak. Ben 17 yaşındaki oğluma gazete okumasını
tavsiye ederken, o bana Senin bugün okuduğunu ben internet haberlerinde dünden
okuyorum diyor. Türkiyede yüzde 20 oranında gazete, yüzde 4 oranında kitap
okuru var. Eskiden şiir ve mektup yazardık. Şimdi her şeyin doğallığından kaçar
hale geldik.
Basın mensuplarından, önce kendi kendilerini sorgulamasını isteyen Sertel,
şunları kaydetti:
Kamu yararına, halk yararına, namuslu bir şekilde gazetecilik yapmalıyız.
Doğru olanı hangi şart altında olursa olsun yapmalıyız. Doğru söyleyeni, doğru
yazanı 9 köyden kovuyorlar. Hatta hapse atıyorlar. Ama biz yine de namuslu bir
şekilde doğruları yazmaya devam etmeliyiz. Gelişen ve büyüyen Türkiyenin
gazetecilerinin hapiste sürünmesi bizi çok üzüyor. Biz bunları hak etmiyoruz.
Mersin Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Erhan
Arslan ise yerel medyanın, kolektif dayanışmayı sağladığına işaret ederek,
Yerel medya manipülasyonu da önlüyor. Çünkü haberini yaptıklarıyla aynı kentte
oturuyor ve birçok zaman bir araya geliyor dedi.
Tarsus Kaymakamı Orhan Şefik Güldibi de yerel basının önemine değinerek,
Yerel basın iyi ki var. Çünkü yerel basın sayesinde kentin adı duyuruluyor.
Yerel medya sayesinde kentte yaşayanlar bilgi sahibi oluyor. Anadolu kaplanları
olarak da değerlendirilen yerel medya kentlerin gelişmesinde ve kalkınmasında
önemli ölçüde destek oluyor ifadesini kullandı.
Konuşmaların ardından Medya Mensupları Derneği Başkanı Okan Çalışkanın, tüm
katılımcılara ve panelistlere teşekkür ettiği panelde, katılımcılara plaket ve
çiçek sunuldu.
Muhabir: Selahattin Özbozkurt / Kerem Kocalar
Yayıncı: Murat Taydaş