SAKARYA (A.A) - Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Yürütme Kurulu Üyesi
Prof. Dr. Durmuş Günay, Necip Fazıl Kısakürekin Türk milletinin 20. yüzyılın
başından itibaren çektiği bütün çilelerin odak noktasında olduğunu söyledi.
Sakarya Üniversitesi Avrupa Öğrenci Topluluğunca SAÜ Kültür ve Kongre
Merkezinde düzenlenen Necip Fazıl Kısakürekin Düşüncesi, Sanatı ve
Mücadelesi panelinde konuşan Günay, Kısakürekin mütefekkir, şair, aksiyon ve
dava adamı olduğunu anlattı.
Günay, şöyle konuştu:
Mütefekkir, düşünen ve fikir üreten, fikir inşa eden demek. Mütefekkir
yanının oluşmasında dava adamlığının payı vardır. Mütefekkir ve dava adamlığı
taraflarının birleşmesiyle Mehmet Akifin Kurtuluş Savaşında yaşanmış
sıkıntıları üzerine yüklediği gibi bir durum oluşmuştur. Bu yüzden çok büyük bir
çile çekmiştir. Necip Fazıl, milletimizi 20. yüzyılın başından itibaren çektiği
bütün çileler odak noktasına oturmuş bir düşünürdür.
Üstat, çektiği çileleri yansıtan bir hayat sürmüştür.
Necip Fazılın Batı Tefekkürü ve İslam Tasavvufu kitabıyla batı
felsefesiyle hesaplaştığını kaydeden Günay, Üstat, sanatın mutlak hakikat
arayışı olduğunu ve davası olmayan sanatkara kafasının ermediğini söylüyor
dedi.
Tarım eski Bakanı Prof. Dr. Sami Güçlü ise Sakaryanın Necip Fazılda farklı
bir yeri olduğunu söyledi.
Necip Fazılın duruşu ve düşüncelerinden dolayı cezaevine gönderildiğine
dikkati çeken Güçlü, Düşünün ki kendi toplum değerlerine döndüğü için horlanan,
çıkardığı dergi 15 defa kapatılan, yargılanan, yargılandığı dönemde evindeki
eşyayı satıp geçimini sağlayan bir adam, toplumda gelinen demokratikleşmenin
sonucu olarak, cumhurbaşkanlığı himayelerinde Konyada anılacak bir duruma
gelmiştir şeklinde konuştu.
Muhabir: Enes Duran
Yayıncı: Kemal Kaymak