DÜZCE (A.A) - Ömer Ürer / Barış Zengin - Babasının kansere
yakalanmasından etkilenerek genetik mühendisi genç kız, Oxford Üniversitesinde
doktora yapma hayalini gerçekleştirebilmek için burs arıyor.
Gülaçtı, AA muhabirine çocukluğunun öğretmen annesi ve babasının mesleği
gereği Türkiyenin farklı illerinde geçtiğini söyledi.
İlkokul yıllarında babasının beyninde tümör oluşmasının hayatını
değiştirdiğini anlatan Gülaçtı, günlerce babasının hastalığını düşünerek
ağladığını aktardı.
Babasının sağlığına kavuşmasıyla sona eren hastalık sürecinin hayatında
büyük izler bıraktığını belirten Gülaçtı, şöyle devam etti:
Tedavi için Ankaraya geldik. Babamın doktoru Tunç Alp Özgen benim
kahramanım oldu. Tabi ki her şey Allahtan. Allah, babamı bize bağışladı. Oradan
benim kafama kazındı. İnsanların en hassas olduğu dönem, hasta yakını oldukları
dönemdir. Herkesten medet umarsınız. Para, mal, mülk, dünyayı size verseler
hiçbir şey özünüzde yoktur. Her şey gitsin, o benimle olsun denir. O doktor da
bana onu verdi. Ben de beyin cerrahı olacağım dedim. Sonra biraz araştırınca
genetik mühendisliğine ilgi duydum. Kız çocukları babaya çok düşkündür. Babam
bana çok düşkündü, ben de ona.
Babam benim kahramanımdı, babamın doktoru ise Süpermendi. Yani hayatımın
dönüm noktaları bu iki insandır.
-Burs için TÜBİTAKtan ümit ışığı-
Babasının geçirdiği rahatsızlık döneminde karar verdiği genetik mühendisliği
eğitimine Haliç Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümününü kazanarak
başladığına işaret eden Gülaçtı, tam burslu olarak kazandığı bölümü çok iyi
dereceyle bitirip çeşitli ödüller aldığını kaydetti.
Gülaçtı, yüksek lisans programını Sabancı Üniversitesinde tamamladığını,
doktora için İngilteredeki Oxford ya da ABDdeki Harvard üniversitelerinden
birini istediğini anlattı.
İngilterede çalışmak istediği öğretim üyesinden olumlu yanıt alınca iki yıl
önce Oxfordda doktora yapma imkanı doğduğuna dikkati çeken Gülaçtı, şöyle
konuştu:
Bu işi en iyi şekilde ülkemde yapacağımı planladım. Bundan dolayı bursu
ülkemde bulmaya karar verdim. İki yıldır başvurmadığım yer, çalmadığım kapı
kalmadı. Hiçbir şey yapamadım. Annem bundan birkaç ay önce Sayın Düzce Valimiz
Adnan Yılmaz ile görüştü. Artık olmayacak, yolumu mu değiştirsem, başka bir
mesleğe mi yönelsem- diye düşünürken, valimiz beni davet etti. Durumumu
dinledikten sonra beni TÜBİTAK Genel Sekreterine yönlendirdi. Sağ olsunlar,
onlar da beni dinledi. Bu arada İslami Devolopmend Bank bursundan haberdar olduk
ama onun için de Türkiyede resmi bir kuruluşta çalışıyor olmak gerekiyordu. Bunu
sağlamak için TÜBİTAKta işe başlayacağım. Daha sonra o bursa başvuracağım.
Gülaçtı, Türkiyede burs sıkıntısı yaşayan çok sayıda kişi bulunduğunu
söyleyerek, Türkiyedeki öğrenciler olarak çok iyi eğitim alıyoruz ama sadece
desteğe ihtiyacımız var ifadesini kullandı.
-Çocuklarımızı iyi yetiştirip beyin göçünü önleyeceğiz-
Baba Alaaddin Gülaçtı (52) da kendisini bilime adamış çocuklara sahip
çıkılması gerektiğini anlattı.
Kızına güvendiğini, hayallerini gerçekleştireceğine inandığını vurgulayan
Gülaçtı, Bütün başarılı çocuklara yardım edilmesini istiyoruz. Biz de elimizden
geleni yapmaya çalışıyoruz. Memleketin kalkınması için beyin göçünün ortadan
kalkması lazım diye konuştu.
Anne Nilgün Gülaçtı (50) ise eğitimin bir ülkenin kaderini değiştirdiğine
işaret ederek, yetenekli gençlerin yurt dışındaki eğitimlerine hayırseverlerin
destek olması gerektiğini belirtti.
Yayıncı: Atakan Çelik