Özgürlük İçin 10 Milyon İmza Kampanyası

Özgürlük İçin 10 Milyon İmza Kampanyası -Memur-Sen Genel Başkanı Gündoğdu: -Başı kapalı kadınlar başbakan, cumhurbaşkanı ve milletvekili eşi olabilir ama kendisi o mevkilerde olamaz, bu eşitsizliktir (Fotoğraflı - G


SAKARYA (A.A) - Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Başı kapalı kadınlar başbakan, cumhurbaşkanı ve milletvekili eşi olabilir ama kendisi o mevkilerde olamaz, bu eşitsizliktir dedi.
     Memur-Sen tarafından başlatılan Özgürlük İçin 10 Milyon İmza Kampanyasına destek vermek için Adapazarı ilçesine gelen Gündoğdu, Adapazarı Kültür Merkezi (AKM) önünde imza toplayan sendika görevlilerini ziyaret etti.
     Gündoğdu, gazetecilere yaptığı açıklamada, Memur-Senin kurulduğu günden itibaren Türkiyenin demokratikleşmesi için mücadele ettiğini söyledi.
     Gündoğdu, 1982 yılında getirilen kılık kıyafet yasağının kaldırılmasına kimsenin itiraz edemeyeceğini savunarak, sosyal alanda eşitlik istediklerini anlattı.
     79 yıl önce kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanımış ama hala kıyafetini seçme hakkı tanımamış bir ülkeyiz diyen Gündoğdu, şöyle devam etti:
     12 Eylül 2010 tarihine kadar bu yasağı anlıyorduk çünkü devletin milleti olmuştuk. Devlet, genellikle bürokrat olduğu için vatandaşını dövmekten, darbelerden medet ummaktan, vesayetçilerinden keyif alan bir devletti ama artık bu devlet milletin devletidir. Anayasanın 23 maddesini özgürlükler anlamında değiştirmiştir. Bu millet, darbecilere yönetmeliğinizi de alın, gidin demektedir.
     Başı kapalı kadınlar başbakan, cumhurbaşkanı ve milletvekili eşi olabilir ama kendisi o mevkilerde olamaz, bu eşitsizliktir.
    
     Muhabir: Enes Duran
     Yayıncı: Kemal Kaymak
    
    
    
    
    
    
    
    
    
    
     Memursenin kurulduğu günden beri Türkiyenin demokratikleşmesi için mücadele ettiklerini belirten Gündoğdu, 1930lu yıllarda milletin değerleriyle kavga eden anlayış, dinin dilini ezanın dilini de değiştirerek, 18 yıl bu millete zulüm yaşatmıştır.
     Bu Zulmün bir yasal dayanağı yoktur. Ama 1950 yılında bu zulüm kaldırıldığı zaman, yasakçılarda dahil hiçkimse yağın neden kaldırıldığını sormadı.
     Şimdi ise 1982 yılndan beri anayasanın yasaklamadığı, yasaların yasaklamadığı, darbecilerin yönetmelikle ortaya koyduğu bir toplum mühendisleği, bir yasak var. Bu yasak hala burada duruyor.
     Buradan iktidara çağrımız, kılık kıyafet yasağı kaldırıldığında da 1950lerdeki ezan yasağının kaldırılmasına kimsenin karşı çıkladığı gibi buna da karşı çıkan olmayacak.
     İstediğimiz eğitim, çalışma ve şeçme-seçilme hakkında eşitlik istiyoruz. 79 yıl önce kadına seçme seçilme hakkı tanımış, ama hala kıyafetini seçme hakkı tanınmamış bir ülkeyiz.
     Bunu biz 12 eylül 2010 tarihine kadar bu yasağı anlıyorduk çünkü devletin milleti olmuştuk. Devlet genellikle brokrat olduğu için vatandaşını dövmekten, darbelerden medet ummaktan, vesaetçilerinden keyif alan bir devletti. Ama artık bu devlet milletin devletidir, Anayasasının 23 maddesini özgürlükler anlamında değiştirmiştir.
     Bu millet, darbecilere, yönetmeliğinizide alın gidin demektedir. Biz artık aynı inanca mensup karı koca 2 kişiden erkeğin bu inancıyla devlek memurluğu, siyaset gibi haklarını kullanabiliyorken, aynı inanca mensup 2 kadından başı açık olan kadın çalışma haklarından faydalanıyorken başı kapalı kadına eş kontenjanından özgürlük tanıyan ülke olmak istemiyoruz. Başı kapalı Başbakan eşi olabilir, Cumhurbaşkanı eşi olabilir, Milletvekili olabilir ama kadının kendisi o mevkilerde olamaz, bu eşitsizliktir.
     Bu ucube yönetmelik kaldırılmadır.
<< Önceki Haber Özgürlük İçin 10 Milyon İmza Kampanyası Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER