KONYA (A.A) - Muzaffer Çağlıyaner - Konya Bilişim Derneği
Başkanı Ahmet Öztürk, sosyal ağları sınırsız özgürlük alanı gibi görerek, akla
gelen her şeyi paylaşmanın doğru olmadığını söyledi.
Öztürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sosyal paylaşım ağlarında
paylaşılan hiçbir şeyin tamamen silinmediğini aktardı.
Sosyal ağlarda kayıtların çok sayıda senkronize olmuş sunucular üzerinde
tutulduğunu belirten Öztürk, Kayıtların silinmeden veya değiştirmeden önceki
halinin ayrı ayrı saklanmakta olduğu; bu kayıtların devletlerin kontrolüne açık
olduğu, özellikle ABD yasalarına tabi olduğunu bilmekte fayda var. Sosyal ağa
kayıt olurken minik puntolarla yazılmış, sayfalarca sözleşmeyi kabul etmiş
oluyoruz. Bu sözleşmeler de ABD yasalarına tabidir. Maddi ve manevi anlamda ciddi
zarara uğramış olsanız ve ABD yasalarına göre dava açıp kazanmış olsanız bile
zararınızın sadece 100 dolara kadarının karşılanabileceğini bilmekte fayda var
diye konuştu.
-Her şey paylaşılmamalı-
Sosyal ağları sınırsız özgürlük alanı gibi görerek, akla gelen her şeyi
paylaşmanın doğru bir yaklaşım olmadığını vurgulayan, Öztürk şunları kaydetti:
Aslında sosyal ağlar, özgürlüğün yanında kayıt altına girmeyi ve denetimi
beraberinde getirmektedir. Gençliğinizde yazdığınız bir mesaj veya yayınlamış
olduğunuz fotoğraf, video veya galeri, onlarca yıl sonra, tanınmış bir kişi veya
önemli bir politikacı olmanızın önünde önemli bir engel haline gelebilir.
Evlilikleri sıkıntıya sokabilir. Geçmiş yıllarda, chat sitelerinde nick,
rumuz gibi kodlanmış takma isimlerle tanımlanan kişisel kimlikler, artık
günümüzde gerçek ad, soyadı ve unvan belirtilerek kullanılıyor. Bu durum da
sosyal iletişime olumlu yönde katkı sağlıyor. Sosyal ağlar çevre edinmek için
önemli bir araç haline geldi. Önceleri gençlerin iletişim aracı olarak algılanan
sosyal ağlar, artık birçok politikacı, iş adamı, sivil toplum kuruluşu tarafından
etkin olarak kullanılmaya başlandı.
Öztürk, sosyal alandaki gelişmelerin olumlu olduğu kadar olumsuz sonuçları
da beraberinde getirdiğini dile getirerek, Sosyal ağlardaki gelişmeler,
güvenlik ve gizlilik endişelerini de beraberinde getirmektedir. Sosyal ağ
kullananlarda, başkalarının kendi adlarına hesap açmaları, sosyal ağ sitelerine
kaydedilen bilgilerin kar amaçlı üçüncü şahıslara pazarlanması, çocukların
olumsuz arkadaşlık edinmeleri gibi endişeler mevcuttur dedi.
-Parolanızı periyodik aralıklarla değiştirin-
Sosyal ağlarda kişisel bilgilerin nasıl korunabileceği konusuna da değinen
Öztürk, şu bilgileri verdi:
Sosyal ağlara kayıt olmak için, ad, soyadı, e-posta adresi, doğum tarihi
ve cinsiyet gerekli bilgilerdir. Bunun dışında paylaştığımız her bilgi bizim
isteğimiz ve irademizle gerçekleşmektedir. Güçlü parolalar kullanın, periyodik
aralıklarla parolanızı değiştirin. Sadece harflerden veya sayılardan oluşan zayıf
parolalar kullanmak yerine, harfler, sayılar ve özel işaretlerden oluşan güçlü
parolalar kullanın. Parolanızı periyodik aralıklarla değiştirin. Parolanızın
deşifre olduğu endişesini hissettiğiniz anda değiştirin. 15-20 gün aralıklarla
gizlilik ayarlarınızı kontrol edin. Alternatif e-posta adresi girerek, kullanıcı
hesabınızın kötü niyetli kişilerin ele geçirmesi durumuna karşı önlem alın. Doğal
ortamda arkadaşlık kurmayacağınız kişilerle sanal ortamda da arkadaşlık
kurmayın.
-Hırsızlar kurbanlarını sosyal ağlardan seçiyor-
Öztürk, herkesle paylaşılmayacak bilginin sosyal ağlarda da paylaşılmaması
gerektiğine dikkati çekerek, Paylaştığınız bilgiyi sadece arkadaşlarınızla
sınırlamış olsanız bile, arkadaşlarınızın bu bilgiyi başkalarıyla
paylaşmayacağını garanti edemezsiniz. Özel bir bilginizi paylaşmadan bir kaç kere
düşünün. Sosyal ağlarda gizliliğe yer yok, şeffaflığa yer vardır. Neredeyim
bilgisinin arkadaşlarınızdan daha çok hırsızlar tarafından da izlenebileceğini
unutmayın ifadelerini kullandı.
Özellikle mobil cihazlarla bu ağları kullananların daha dikkatli olması
gerektiğini aktaran Öztürk, Günümüzün hırsızları ve dolandırıcıları
kurbanlarını sosyal ağlar üzerinden seçmeye başlamıştır uyarısında bulundu.
Yayıncı: Ahmet Kayır