ANTALYA (A.A) - Bekir Bektaş - Türk Kızılayı Afyonkarahisar
Maden Suyu Fabrikası Müdürü Mehmet Başpınar, Türkiyenin çok zengin maden suyu
kaynaklarına sahip olmasına karşın, bu kaynakların yaklaşık yüzde 85inin
kullanılmadığını bildirdi.
Antalyada düzenlenen Anfaş Bevex 2. İçecek ve Foodproduct 20. Uluslararası
Gıda İhtisas Fuarına Türk Kızılayı Mineralli Su İşletmeleri adına katılan Türk
Kızılayı Afyonkarahisar Maden Suyu Fabrikası Müdürü Mehmet Başpınar, AA
muhabirine yaptığı açıklamada, maden suyu sektörü, Türk Kızılayının sektördeki
yeri ve hedefleri hakkında bilgi verdi.
Türk Kızılayının Afyonkarahisardaki fabrikasında saatte 160 bin şişelik
bir üretim gerçekleştirildiğini anlatan Başpınar, 2004 yılından itibaren
yaptıkları atılım ile Türkiyede sektörün lideri haline geldiklerini belirtti.
Türk Kızılayı olarak hedeflerinin sektörü büyütmek ve maden suyu tüketimini
artırmak olduğunu ifade eden Başpınar, şöyle konuştu:
Türkiye maden suyu kaynakları bakımından çok şanslı bir ülke.
Kaynaklarımız Avrupaya göre mineral olarak daha zengin ve debileri de yüksek.
Ancak kaynaklarımızın tamamını tüketime sevk edemiyoruz. Avrupada maden suyu
kaynaklarının yüzde 97si kullanılırken, Türkiyede ise yaklaşık 15i
kullanılıyor. Yaklaşık yüzde 85i işletilmiyor. İstense 8-9 kat daha fazla kaynak
kullanabiliriz, kullanmalıyız da. Çünkü maden suyunun bir çok faydası var. Türk
Kızılayı olarak hedefimiz sektörü büyütmek, geliştirmek ve Avrupadaki gibi Türk
halkının da maden suyu tüketimi artırmak.
Piyasanın her geçen yıl biraz daha büyüdüğünü kaydeden Başpınar, Türk
Kızılayı olarak talepleri karşılamakta güçlük çektiklerini ifade etti. Talepleri
daha hızlı bir şekilde karşılamak, daha fazla kaynağı kullanıma açmak ve dağıtım
ağına katkı sağlamak amacıyla Erzincanda da bir fabrika kurulacağını söyleyen
Başpınar, bu fabrikanın 2014 yılı başında faaliyete geçmesini hedeflediklerini
bildirdi.
-İçilen her maden suyu bir çadır oluyor-
Türk Kızılayı Mineralli Su İşletmelerinin sektörde en fazla kar eden firma
olduğunun altını çizen Başpınar, kar amacı gütmelerindeki temel amacın ise daha
fazla ihtiyaç sahibine yardım malzemesinin ulaşması olduğunu vurguladı. İçilen
Türk Kızılayı markalı her maden suyunun çadır ya da battaniye olarak bir ihtiyaç
sahibine ulaştığını anlatan Başpınar, Maden suyundan elde edilen gelirler
tamamen Türk Kızılayı Derneğinin yardım faaliyetlerinde, Somalide, Gazzede,
Suriyeden gelen kardeşlerimiz için kurulan kamplarda, Van depremi gibi afetlerde
ya bir battaniye ya da bir çadır oluyor dedi.
-İç Anadolu daha fazla maden suyu tüketiyor-
Mehmet Başpınar, geniş bir dağıtım ağına sahip olduklarını ancak talep
yoğunluğu açısından İstanbul Anadolu yakası, Konya, Antalya, Eskişehir ve
Afyonkarahisarın daha hareketli olduğunu belirtti.
Maden suyu tüketiminde damak tadının da belirleyici olarak rol oynadığını
dile getiren Başpınar, buna karşın tüketim alışkanlığı açısından İç Anadolunun
daha aktif olduğunu bildirdi. Başpınar, Biz sadece hazımsızlığı gidermesi için
içiyorduk ama mineral yapısının zenginliği de çok önemli. Sofralarda içecek
olarak da kullanılmaya başlandı artık. Piyasanın büyümesinde bu faktör de çok
önemli diye konuştu.
Tesislerinde ürettikleri maden sularının kaynaktan çıktığı haliyle
şişelendiğini ve herhangi bir işleme tabi tutulmadığını anlatan Başpınar, meyveli
ürünlerde gıda boyası gibi yapay ürünler kullanılmadığının altını çizdi. Tamamen
doğal ürünler kullandıklarına işaret eden Başpınar, Kesinlikle yapay bir ürün
kullanmıyoruz. Kızılayın yapısına ters bir defa. Fabrikada üreteceğimiz ürünü
çocuğuma içiremiyorsam o işi yapmam. Kızılay da bu anlayışla üretim yapıyor
dedi.
Türk Kızılayı olarak ihracata da önem verdiklerini söyleyen Başpınar,
özellikle meyveli ürünlerde Almanya, Belçika, Fransa, Hollanda, Suudi Arabistan
ve Iraka dağıtım yaptıklarını ifade etti. En büyük pazarı Hollanda ve
Belçikanın oluşturduğunu kaydeden Başpınar, Almanyayı ise büyüyen pazar olarak
nitelendirdi. Başpınar, Ortadoğuda da ciddi bir pazarın bulunduğunu ve oradaki
payın da arttığını dile getirdi.
Türk Kızılayı Mineralli Su İşletmeleri olarak 2012 yılında yaklaşık 500
milyon şişe üretim yapıldığını kaydeden Başpınar, bunun yaklaşık yüzde 8inin
ihraç edildiğini sözlerine ekledi.
Yayıncı: Tuncer Çetinkaya