KOCAELİ (A.A) - Şahin Oktay - Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Tıp
Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şükrü Hatun, egzersizin yaşam biçimi haline
getirilmesi halinde birçok kronik hastalığın engellenebileceğini söyledi.
Hatun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yapılan araştırmaların şişmanlığa,
yüksek kalorili besinlerle beslenme ve hareketsiz yaşamın yol açtığını
gösterdiğini belirterek, egzersiz sırasında salgılanan irisin adlı hormonun
şişmanlığı önleyen yağ dokusunu arttırdığının gözlendiğini, araştırmaların
egzersizin insan yaşamında kalıcı etkiye sahip olduğunu kanıtladığını anlattı.
Hatun, günün belirli saatlerinde ya da haftanın en az 5 günü kasların
çalıştırılması gerektiğini belirterek, en kolay ve ucuz yöntemin yürüyüş yapmak
olduğunu bildirdi.
Fiziksel aktivite ya da sporun insan yaşamındaki mutlulukla
birleştirilmesinin önemli olduğunu vurgulayan Hatun, Egzersiz, insanların kilo
vermek ve sağlıklı kalmak için zorla yaptıkları bir şey değil. Yürüyüş, iyi bir
egzersiz yöntemi olduğu kadar insanın kendiyle kalması, doğayla baş başa olması,
düşüncelerini düzene koyması gibi yararlar sağlıyor. Dolayısıyla egzersizi hem
sağlık hem de mutluluk için yapmak gerekir dedi.
Türkiyede, özellikle son 8 yılda çocuklardaki şişmanlık sıklığında 2 kat
artış yaşandığına dikkati çeken Hatun, Çocuklar okuldan sonra genellikle
hareketsizliğe sebep olan oyunlar oynuyorlar, bunun yerine vakitlerini yürüyerek
ya da spor yaparak geçirebilirler. Beden eğitimi dersi günümüzde ne yazık ki
seçmeli dersler arasında bulunuyor. Milli Eğitim Bakanlığıyla görüşmelerimizde
beden eğitiminin önemsenmesi ve zorunlu dersler arasında olmasını önerdik diye
konuştu.
Prof. Dr. Hatun, çocukların oynadıkları oyunların da çeşitli değişimlerden
geçtiğini anlatarak, eskiden çocukların ip atladıklarını, sek sek oynadıklarını,
şimdi ise elektronik oyunlar oynayarak televizyon izlediklerine işaret etti.
Çocukluk oyunlarının bir kısmı hareketsizliğe yöneldi diyen Hatun, her
ailenin çocuklarının mutluluğuna katkı getirecek egzersiz planı yapması
gerektiğini, yüzme, yürüyüş, basketbol, voleybol, masa tenisi gibi birçok sporun
yapılabileceğini kaydetti.
-Türkiyenin egzersiz politikasına ihtiyacı var-
Hatun, egzersizi yaşam biçimi haline getiren Kanada ve İskandinav
ülkelerinde okulların spora teşvik edici olduğunu belirterek, Türkiyedeki okul
sisteminin ise büyük ölçüde sınavlar üzerine kurulduğunu, okulların, çocukların
ferahlayacağı, mutlu spor yapacakları şekilde kurgulanmadığını ifade etti.
Mutlu ve sağlıklı bir nesil yetiştirmek isteniyorsa okulların sporlara
odaklanmaları, beden eğitimi derslerinin ve folklorun önem kazanması gerektiğine
dikkati çeken Hatun, şöyle konuştu:
Türkiyenin bütün dokularına işleyen egzersiz politikasına ihtiyacı var.
Egzersiz, yaşam biçimi haline getirilebilirse birçok kronik hastalık
engellenebilir. Ailesinde şişman ve diyabetli olanların bu konuda daha dikkatli
olması gerekiyor. Egzersiz, kötü kan ve kötü yağların azalmasını sağlıyor.
Dolayısıyla kalp sağlığı için de çok önemli bir faktör.
Yürüyüş, şeker hastalığının önlenmesinde, kalp ve damar sağlığının
korunmasında çok önemli bir yere sahip. Dünya Yürüyüş Günü de önemli bir gün.
Çinde çocuklar günde 15-20 dakika egzersiz yaparak okula başlıyor, Türkiye neden
bunu kendi koşullarına adapte etmesin- Dolayısıyla 3 Ekim Dünya Yürüyüş Gününün
ana mesajı, egzersizi gerçek anlamda okullara sokmak olmalı. Bunun için il ve
ülke çapında yeni düzenlemelere ihtiyaç olduğunu vurgulamak isterim.
Yayıncı: Kemal Kaymak/Murat Paksoy