İZMİR (A.A) - Ali Rıza Karasu - Su Ürünleri Tanıtım Grubu Başkanı
Melih İşliel, denizlerdeki balık rezervinin tüm dünyada azaldığına dikkat
çekerek, Türkiyenin kıyı şeridi ve deniz varlığı sayesinde kültür balığı
üretimiyle Avrupa Birliği (AB) ülkeleri başta olmak üzere yakın coğrafyanın
tedarikçisi olabileceğini belirtti.
Melih İşliel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, BM Gıda ve Tarım Örgütüne
(FAO) göre, dünya genelinde üretilen 147 milyon ton balığın yaklaşık yüzde
40ının çiftliklerde yetiştirildiğini hatırlattı. Artan nüfusla birlikte 2030
yılında 40 milyon ton balığa daha gereksinim duyulacağının öngörüldüğüne dikkat
çeken İşliel, denizlerdeki varlık giderek azalırken, ihtiyacı karşılamanın tek
yolunun çiftlik balıkçılığı olduğunu dile getirdi.
Geleceği planlanmamış her endüstri kolu gibi balık avcılığının da günün
birinde yok olacağını belirten İşliel, Kuralına uygun yapıldığı takdirde
çiftlik balıkçılığı tek çözüm gibi görünüyor. Türkiyenin kıyı şeridi ve deniz
varlığı, gelecekteki en büyük kozlarından biri olacak. Rusya Federasyonu, yıllık
900 bin ton balık ithalatı yapan dev bir pazar. Komşumuz olması dolayısıyla
Türkiye bu pazarda önemli bir avantaja sahiptir. ABnin yıllık 12 milyar avro
balık cari açığı var. Kültür balığı üretimiyle yakın coğrafyamızın tedarikçisi
olabiliriz dedi.
-1 milyar doların üzerinde yatırım-
FAO verilerine göre, dünya genelinde çiftlik balıkçılığının son 10 yılda
rekor sayılabilecek hızda büyüdüğüne dikkat çeken İşliel, 2020ye kadar yılda
ortalama yüzde 3 büyüme beklendiğini vurguladı.
Bu büyümeden Türkiyenin de önemli miktarda pay alarak sektöre 1 milyar
doların üzerinde yatırım yapıldığını anlatan İşliel, Kafeslerimizde 650 milyon
dolar değerin üzerinde canlı balık var. Sektör 25 bin kişiye iş imkanı sunuyor.
Kırsal kalkınmada büyük rol oynadığı gibi, 450 milyon dolarlık ihracatıyla
ekonomiye önemli katkıda bulunuyor diye konuştu.
-Yakın coğrafyaya ihracat artıyor-
Türkiyenin 2011 yılında 514 bin 755 tonu avcılık, 188 bin 790 tonu da
yetiştiricilik olmak üzere 743 bin 554 ton su ürünleri üretimi bulunduğunu ifade
eden İşliel, Irak, Rusya, Almanya, Ukrayna, Azerbaycan, Birleşik Arap Emirlikleri
ve Lübnan başta olmak üzere yakın coğrafyaya ihracatın hızla arttığını kaydetti.
İşliel, 2007 yılında Rusyaya 551 bin dolar olan su ürünleri ihracatının
2011 yılında 21 milyon dolara çıktığını bildirerek, Aynı dönemlerde BAEya
ihracat 449 bin dolardan 1 milyon 708 bin dolara, Irakta 505 bin dolardan 4
milyon 628 bin dolara yükseldi. Almanyaya 17 milyon 346 bin dolardan 64 milyon
898 bin dolara, Lübnana 6 milyon 939 bin dolardan 17 milyon 786 bin dolara
çıktı diye konuştu.
-Çevreye duyarlı mevzuat-
Kültür balıkçılığı mevzuatının ağır olduğunu belirten İşliel, komşu
Yunanistanda çiftliklere sadece 20 metre derinlik şartı getirilirken, Türkiyede
kıyıdan 100 metre mesafe ve en az 30 metre derinlik zorunluluğunun bulunduğunu
vurguladı.
İşliel, Türkiyede bir çok alanda Norveç ve Japonya gibi balıkçı ülkelere
göre daha yüksek standartlar getirildiğini kaydetti.
(değiştirildi)
-Su ürünleri pazarı
-Su ürünleri Tanıtım Grubu Başkanı İşliel:
-Türkiyenin kıyı şeridi ve deniz varlığı, gelecekteki en büyük
kozlarından biri olacak
_Kültür balığı üretimi ile yakın coğrafyamızın
tedarikçisi olabiliriz
(Fotoğraflı)
İZMİR(AA) - 09.08.2012 - Su Ürünleri Tanıtım Grubu Başkanı Melih İşliel,
denizlerdeki balık rezervinin tüm dünyada azaldığına dikkat çekerek, Türkiyenin
kıyı şeridi ve deniz varlığının, gelecekteki en büyük kozlarından biri olacağını
iddia etti.
Melih İşliel AA muhabirine yaptığı açıklamada, denizlerdeki balık varlığının
azalmasına karşın, BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, 2030 yılında
artan nüfus ile birlikte 40 milyon ton daha balığa gereksinim duyulacağını
söyledi.
Dünya genelinde üretilen 147 milyon ton balığın yaklaşık yüzde 40ının
çiftliklerde üretildiğine dikkat çeken İşliel, geleceği planlanmamış her endüstri
kolu gibi balık avcılığının da günün birinde yok olacağını belirterek, Kuralına
uygun yapıldığı takdirde çiftlik balıkçılığı tek çözüm gibi görünüyor.
Türkiyenin kıyı şeridi ve deniz varlığı, gelecekteki en büyük kozlarından biri
olacak. dedi.
-1 Milyar Doların üzerinde yatırım-
Gelecekte Türkiye açısından bu denli öneme sahip olacağını belirttiği
çiftlik balıkçılığının, dünya genelinde rekor sayılabilecek hızda büyüdüğüne
vurgu yapan İşliel, toplam pazarın yılda ortalama yüzde 3lük oranda büyümeye
devam etmesinin beklendiğini dile getirdi.
Türkiyede de çiftlik balıkçılığına 1 Milyar Doların üzerinde yatırım
yapıldığının altını çizen İşliel, sektörün Türkiyedeki durumu ile ilgili şunları
kaydett
Kafeslerimizde 650 Milyon Dolar değerin üzerinde canlı balık var. Sektör
25 bin kişiye iş imkanı sunuyor. Kırsal kalkınmada büyük rol oynadığı gibi, 450
Milyon Dolarlık ihracatıyla ekonomiye önemli katkıda bulunuyor
-Yakın coğrafyamızın tedarikçisi olabiliriz-
Türkiyenin 2011 yılında 514 bin 755 tonu avcılık, 188 bin 790 tonu da
yetiştiricilik olmak üzere 743 bin 554 ton su ürünleri üretimi bulunduğunu ifade
eden İşliel, son 4 yılda Rusyaya yapılan su ürünleri ihracatının 551 Bin
Dolardan, 21 Milyon Dolar seviyesine yükseldiğini belirterek, Aynı dönemlerde
Birleşik Arap Emirliklerine yapılan ihracat 449 Bin Dolardan 1 Milyon 708 Bin
Dolara, Irakta 505 Bin Dolardan 4 Milyon 628 Bin Dolara yükseldi. Almanyaya
17 Milyon 346 Bin Dolardan 64 Milyon 898 Bin Dolara, Lübnana 6 Milyon 939 Bin
Dolardan 17 Milyon 786 Bin Dolara çıktı diye konuştu.
Yetiştiricilik miktarının artması ile yapılan ihracatın daha da artacağını
belirten İşliel, Rusya Federasyonu, yıllık 900 bin ton balık ithalatı yapan dev
bir pazar. Komşumuz olması dolayısıyla Türkiye bu pazarda önemli bir avantaja
sahiptir. ABnin yıllık 12 milyar avro balık cari açığı var. Kültür balığı
üretimiyle yakın coğrafyamızın tedarikçisi olabiliriz dedi.
Melih İşliel, Türkiyede su ürünleri alanında, Norveç ve Japonya gibi
balıkçı ülkelere göre daha yüksek standartlar getirildiğini ifade etti.
Özellekle kültür balıkçılığı mevzuatının ağır olduğunu belirten İşliel,
komşu Yunanistanda çiftliklere sadece 20 metre derinlik şartı getirilirken,
Türkiyede kıyıdan 100 metre mesafe ve en az 30 metre derinlik zorunluluğunun
bulunduğunu vurguladı.
Muhabir: Ali Rıza Karasu / Mehmet Yılmaz Atila
Yayıncı: J.Jale Durgun