BURSA (A.A) - LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük,
Ben, artık gelişmekte olan bu ülkelere gidip oyun kurucu olalım ve oyunun
başında olalım diyorum dedi.
Küçük, Bursa Valiliği ile Capital ve Ekonomist dergilerinin iş birliğiyle
düzenlenen, Anadolu Ajansının ana medya sponsoru olduğu Uludağ Ekonomi
Zirvesinin Sınır Ötesi Perakendeciler oturumunda yaptığı konuşmada, 2002de
20 mağazaları olduğunu, fakat 20 mağazanın büyüklüğünün bugünkü İstiklal
Caddesindeki mağazanın büyüklüğü kadar olmadığını söyledi.
Artık global oyuncuların üretim odaklı değil, bilgi ve pazar odaklı olma
zamanının geldiğini, hatta geçtiğini dile getiren Küçük, Biz de 2002den sonra
üretim odağını bir kenara bırakıp pazar odaklı ve perakende yatırım yapmaya
başladık. Bizimle beraber meslektaşlarımız da bu alana yatırım yapmaya başladı.
8-10 yıl zarfında 300-400 mağaza zincirine ulaşan Türkiyede artık bir mağaza
zinciri olmaya başladık. Geldiğimiz yol gerçekten hızlı bir yol. Tabii bu yolun
sıkıntıları olmadı değil, oldu. Zaman zaman nakit, zaman zaman yanlış yerlere
mağaza açma, vergi sıkıntısı oldu diye konuştu.
Marka, gerçekten uzun soluklu bir yatırım yapma hadisesi diyen Küçük,
marka yatırımını bir bambu ağacına benzettiğini, marka işinin de bambu ağacı
yetiştirmenin de sabır isteyen bir iş olduğunu ifade etti.
Küçük, LC Waikikinin kriz yıllarında sürekli mağaza açtığını, bu
mağazaların halen en çok kar elde ettikleri mağazalar olduğunu ve 2012ye kadar
yüzde 40 büyüyerek geldiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
Meslektaşlarımız bize şu soruyu soruyorlar, neden yurt dışına
açılmıyorsunuz, Türkiyede lider konumundasınız, neden gitmiyorsunuz ve biz de
şunu diyorduk, gideceğiz ama zamanı var. Bir defa yurt dışındaki markaları önce
bir Türkiyede karşılayalım. Eğer biz Türkiyede yurt dışındaki markalardan
tabiri yerindeyse dayak yiyeceksek yurt dışına çıkıp linç olmanın anlamı yok.
Önce yurt içinde ölçeği, büyüklüğü yakalayalım. Belli bir işletme sermayesi
oluşturalım. Teknolojik alt yapıyı kuralım, insan kaynağını oluşturalım,
kurumsallaşalım ve ondan sonra yurt dışına çıkalım diye bir hedef koyduk. Bu,
2010 hedefiydi. 2010 geldiğinde, zamanlama tamam yurt dışına açılalım ama nereye,
hangi bölgeye açılalım- İlk akla Avrupa geliyor ama araştırdığımızda Avrupa artık
doymuş bir pazar. Ekonomi küçülüyor, nüfus yaşlı, markalara baktığımızda
perakendeye büyüme yerine küçülme var. O zaman dedik ki bizim on yıl öncemiz,
bugünden 10 yıl önceki ülkeler neresi- Gelişmekte olan ve organize perakendenin
olmadığı yerler neresi diye o hedefleri koyduk.
Bugün 17 ülkede, 50 mağazaya ulaştıklarını kaydeden Küçük, ortalama her yıl
40-50 arası mağaza açma hedeflerinin olduğunu, bu mağazaların bin ile bin 500
metrekare arası değiştiğini ve yatırımı kendilerinin yaptıklarını dile getirdi.
Küçük, gidilen yerlere nüfuz etmek gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:
Orada belli bir ölçeği yakalayana kadar sabretmemiz gerekiyor. Türkiyenin
önündeki bu fırsatı iyi değerlendirmek gerekiyor. Kısa vadede marka olacak en
önemli unsur perakendedir. Perakende işini artık iyi biliyoruz ve bu işe uygun
insan kaynağımız, epey deneyimimiz var, damdan düşen biriyiz. Krizde nasıl tedbir
alınır, nasıl yönetilir, bunu yaşayarak öğrenen iş adamlarıyız. Bundan dolayı
önümüzde ciddi bir fırsat var ama zamanlama çok önemli. Eğer gelişmekte olan
ülkelere zamanında girmeyip orada oyun kurucu olmadığımız takdirde daha sonra
oyuna dahil olmamız zor olur. Ben, artık gelişmekte olan bu ülkelere gidip oyun
kurucu olalım ve oyunun başında olalım diyorum.
-Mustafa Taviloğlu-
Mudo Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Taviloğlu da hala yeni şeyler
öğrendiğini belirterek, 1968de Parise gittiğinde gençlerin tişört giydiğini
gördüğünü ve bu gençlikte bir iş var diyerek geri döndüğünde tişört
ürettiğini söyledi. Tişört ürettikten sonra işlerin değiştiğini dile getiren
Taviloğlu, Akşama kadar mal yetiştiremiyorduk. Gece uyuyamıyordum nasıl
yetiştireceğim diye. Jean yaptım yine uyuyamadım. Her yaptığımda uyuyamadım. 50
bin liram oldu yine uyuyamadım dedi.
Hiçbir şeyi olmadığını, yalnızca hayali olduğunu dile getiren Taviloğlu,
Yüreğinizi, sevginizi ortaya koyacaksınız, hayaliniz olacak. Ben Allahın lütfu
bunları kazandım. Bunları kazanınca dostlar edindim. Dostlar edinince büyüdüm.
Bugün bana yardım eden bir ekibim var. Dürüstlüğü bırakmadık, insanları
kandırmadık. Hatalarımız da oluyor ama bunları da aşacağız ifadelerini
kullandı.
-Hüseyin Doğan-
Ramsey İcra Kurulu Başkanı Hüseyin Doğan da bütün batılı ülkelerde hazır
giyim sektörünün ülkelerin dışına çıktığını ifade etti. Türkiyenin özellikle
hazır giyim sektöründe 20-25 yıldır üretim ülkesi haline geldiğini dile
getirerek, 2023 hedefine ulaşmanın yolunun katma değerli ekonomi denilen
koleksiyon tasarımla bütünleştirilen bir yolu kullanmaktan geçtiği görüşünü
iletti.
Doğan, Ramseyin de ülke dışında da başarması gerektiğini düşünerek,
İstanbuldan 2-3 saatlik uçak yolculuğuyla gidilebilen tüm ülkeleri hedef olarak
belirlediklerini söyledi. Liverpool sponsorluğundan da söz eden Doğan, şöyle
devam etti:
Heyecanlı bir proje oldu bizim için. Biz kendimizi ifade etmek için sadece
kulübe anlatmak yeterli değildi, futbolcuların da kabul etmesi de önemliydi.
Marka sunumu ve markalı ürünümüzle çıktık, koleksiyon hazırladık ve Liverpoollu
yöneticilere bir sunum yaptık. Çok iyi bir hazırlık yapmıştık, çok etkiledik.
Bütün futbolcuların beğenisine sunduk. Onlar denediler ve beğendiler. Zero
weight diye bir ürün geliştirerek inovasyon yapmıştık. Hafif ve rahat bir takım
elbiseyi şık bir duruşla geliştirebilme başarısını gösterdik. Şu anda etkili bir
şekilde satışını yapıyoruz. O ürünle çıktık yola. Onları bir şekilde etkilemiş
olduk.
Doğan, Liverpool sponsorluğunun çok başarılı olduğunu belirterek,
Endonezyada ve Rusyada çok taraftarı olduğunu, bir anlamda Liverpoolu bir
sponsorluk elçisi olarak kullandıklarını sözlerine ekledi.
Muhabir: Büşra Nur Özcan / Vedat Yücebaş
Yayıncı: Doğan Sarıtaş