KOCAELİ (A.A) - Yunus Emre Günaydın - Kocaeli Üniversitesi (KOÜ)
Kök Hücre ve Gen Tedavileri Araştırma ve Uygulama Merkezinde (KOGEM) yapılan bir
çalışmayla, bir tür kemik iliği kanser türü olan plazma hücre kanseri
olgularından hücreler elde edilip embriyon dönemine dönüştürerek bu hastalığın
oluşma mekanizması tespit edilecek.
KOGEM Müdürü Prof. Dr. Erdal Karaöz, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
modern tıbbın geleneksel tedavi yöntemleriyle tedavi edemediği bir çok hastalığın
tedavisinde kök hücre araştırmalarının büyük önem taşıdığını belirterek, bu
bağlamda çabaların hala bütün dünyada devam ettiğini söyledi.
2012 yılı Nobel Tıp Ödülünün 2 kök hücre araştırmacısına verildiğine
dikkati çeken Karaöz, 2006 yılında Japon bilim adamı Prof. Dr. Shinya Yamanaka
tarafından deri, karaciğer ve böbrek gibi organlarımızda yerleşik bir vücut
hücresinin yeniden programlanıp programlanamayacağının cevabının arandığını
anlattı.
Karaöz, Yamanakanın bu alandaki çalışmaları sonucunda 4 farklı geni bir
vücut hücresinin genomuna sokarak bir fibroblast hücresini yeniden embriyonik
döneme dönüştürmeyi başardığını vurgulayarak, bu çalışmasından dolayı bu yıl
Nobel Tıp Ödülüne layık görüldüğünü dile getirdi.
Kök hücre araştırmalarının günümüz modern tıbbında geldiği noktayı göstermek
açısından bu çalışmaların oldukça önemli oluğunu kaydeden Karaöz, kök hücre
araştırmalarının önemli boyutunun, Nobel komitesinin açıkladığı üzere, insan
organizmasının oluşma mekanizmalarını anlamaya yönelik ipuclarının bu yöntemle
elde edebileceğine yönelik umutlar olduğunu aktardı.
-Hücreleri embriyonik döneme yeniden programlayacağız-
Karaöz, insan derisinden elde edebilecek bir vücut hücresinin Yamanakanın
yöntemleriyle embriyon aşamasına dönüştürebildiğini, bu embriyon aşamasından
sonra tekrar bu hücrelerden doku ve organ hücrelerinin elde edebildiğini
belirterek, bu çalışmanın organizmanın oluşma mekanizmasını anlamada oldukça
önemli ipuçları vereceğini vurguladı.
Günümüzde birçok hastalığa sahip bireylere yeni tedavi yöntemi geliştirmesi
için bu tekniği kullanmak istediklerini belirten Karaöz, Nitekim KOGEM olarak
yakın zamanda başlayan ve TÜBİTAK tarafından desteklenen projemiz bağlamında bir
çeşit kemik iliği kanser türü olan multiple myeloma ya da plazma hücre
kanseri olgularından hücreler elde edip, bunları yeniden programlayarak embriyon
dönemine dönüştürüp, burada, bu hastalığın oluşma mekanizmasında neler olup
bittiğini anlamaya çalışacağız diye konuştu.
Bu tip hastaların en büyük komplikasyonlarından birinin kemik kırıkları
olduğunu bildiren Karaöz, Biz bir önceki çalışmamızda, bu kemik kırıklarına
kemik yapımından sorumlu hücrelerin bir takım defektleri olduğu için nedenini
keşfetmiştik. Şimdi bu hücreleri embriyonik döneme yeniden programlayacağız ve
programladığımız hücrelerden neler olup bittiğini anlamaya çalışarak hastaların
bu komplikasyonlarının gelecekte tedavisine yönelik çabalarımız olacak
ifadesini kullandı.
-Bir çok hastalık için benzer metotlar kullanılabilir-
Prof. Dr. Karaöz, kök hücre çalışmalarının önünün açık olduğunu belirterek,
Türkiyenin bu alanda dünyanın öncü ülkeleri arasında yer alabilecek bilimsel ve
teknik altyapıya sahip olduğunu bildirdi.
Yeniden programlanmış kök hücre çalışmalarının önemine değinen Karaöz,
şunları söyledi:
Bilim insanları başka doku ya da organlarımızın hücrelerinin bir kısmının
başka işlevler yapmak üzere programlanmaya yönelik çabalar sarf etmekte.
Günümüzde pek çok hastalığın tedavisinde, örneğin tip 1 diyabette bu tür
girişimler söz konusu. Bilindiği üzere tip 1 diyabet pankreasta insülin
salgılayan hücrelerin bir şekilde ölmesi sonucu ortaya çıkan bir hastalık. Bu tip
sağlık sorunları olanlar için bir yandan kök hücre teknolojileri kullanılarak
yeni insülin üreten hücrelerin laboratuarlarda yapılmasına çalışılırken, diğer
yandan da vücudumuzda bulunan bazı doku ve organlardaki hücreleri yeniden
programlayarak insülin salgılayan hücrelere dönüştürme girişimleri var. Örneğin
karaciğerin bir kısmına insülin salgılatma girişimleri var ya da bağırsakların
bir kısmına insülin salgılatmaya yönelik girişimler var.
Praf. Dr. Karaöz, KOGEM olarak yeterli destekleri alabilmeleri halinde bir
çok hastalık için benzer metodojik yaklaşımları kullanarak hücreleri yeniden
programlayabileceklerini dile getirdi.
Yayıncı: Murat Paksoy