MALATYA (A.A) - Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen,
Zirve Yayınevindeki cinayetlere ilişkin ek iddianamede, cinayeti başta AK
Parti ve Fethullah Gülen cemaatine yıkmak için dezenformasyon faaliyetleri
işlendiği ileri sürüldü.
Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı İsmail Aksoyun hazırladığı 761
sayfalık ek iddianamede, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, eski Malatya Jandarma
Alay Komutanı emekli Albay Mehmet Ülger ve Binbaşı Haydar Yeşilin yanı sıra,
astsubay Abdullah Atılgan, uzman çavuşlar Murat Göktürk, Mehmet Çolak, Adem
Gedik, Adil Akçay, İnönü Üniversitesi öğretim görevlisi Ruhi Abat, Levent Ercan
Gelegen, Aykut Saka, İlker Çınar ile olaya ilişkin devam eden mevcut davada da
sanık olarak bulunan Emre Günaydın, Abuzer Yıldırım, Salih Gürler, Cuma Özdemir,
Hamit Çeker, Varol Bülent Aral, Hüseyin Yelki sanık olarak gösterildi.
İddianamede, Tolon, Ülger ve Yeşil silahlı terör örgütünü yönetme,
Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını
engellemeye teşebbüs etme, tasarlayarak kasten öldürmeye azmettirme,
kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya azmettirme, konut dokunulmazlığını
ihlale azmettirme, nitelikli yağmaya teşebbüse azmettirme, resmi belgede
sahtecilik ve haberleşmenin gizliliğini ihlalle suçlandı. Bu üç sanık için,
iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
Diğer sanıklar için ise silahlı terör örgütüne üye olma, Türkiye
Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasına engellemeye
teşebbüs etmenin de aralarında bulunduğu atılı suçlar kapsamında,
ağırlaştırılmış müebbet hapse varan cezalar talep edildi.
Sanıklardan İlker Çınarın gönüllü olarak örgütten ayrıldığı belirtilen
iddianamede, Zirve Yayınevi ile ilgili tüm bildiklerini samimi şekilde,
pişmanlık duyarak anlatması nedeniyle, hakkında TCKnın ilgili maddeleri uyarınca
etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması istendi.
-Dezenformasyon faaliyetleri yürütüldü-
Deliller kısmında Adıyaman ve Deniz Uygar kod adlı gizli tanıkların
ifadelerine de işaret edilen iddianamede, şöyle denildi:
Ergenekon terör örgütü sanığı Ahmet Hurşit Tolonun Zirve Yayınevi
cinayeti işlenmeden önce ve işlendiği gün Malatyada bulunmasında, Hrant Dink
cinayetine yönelik hazırlanan Devlet Denetleme Kurulunun (DDK) raporunda ve
tanık Adıyamanın beyanlarında; Rahip Santoro, Hrant Dink ve Zirve Yayınevi
cinayetleri arasındaki irtibat ile, bu cinayetlerin Ergenekon terör örgütü ve bu
örgütün eylem planlarıyla olan irtibatını gösteren hususlar ortaya konulmuştur.
İddianamede, Zirve Yayınevi cinayeti sonrası, işlenen cinayeti başta AK
Parti ve Fethullah Gülen cemaatine yıkmak için yürütülen dezenformasyon
faaliyetleri işlenmiştir ifadelerine yer verildi.
Örgütün, özellikle devlet yönetiminde farklı düşüncelere tahammül edemediği
öne sürülen iddianamede, örgütün farklı düşüncede olan hemen herkesi İkinci
Cumhuriyetçi, işbirlikçi, karşı devrimci, ABD-CIA-MOSSAD ajanı,
tarikatçı, dinci, dönek, hain gibi karalama kampanyalarıyla halk
önünde küçük düşürmeye çalıştığı, fişleme faaliyetlerine girişerek halkı bu
kişilere karşı kışkırttığının görüldüğü iddia edildi.
Muhabir: Ensar Özdemir / Tuba Karahan
Yayıncı: Cemal Coşkun