Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma
Şahin, ''Cumhuriyet'in 100. yılında, herkesin birinci
sınıf vatandaş olduğu, onurluca ve sağlıklı yaşadığı bir
toplum, güçlü bir toplum istiyoruz'' dedi.
Şahin,
Gaziantep Üniversitesi
Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen ''1.
Ortadoğu Tıp Günleri ve İşbirliği Kongresi''nde yaptığı konuşmada, ''önce insan'' diye çıktıkları millete
hizmet etme yolunda, ''İnsanı yaşat ki devlet yaşasın'' dediklerini belirtti.
İnsanı yaşatabilmek için adaletin, emniyetin, eğitimin ve sağlığın olmazsa olmaz olduğunu gördüklerin ve her bir
kalem üzerinde son 10 yılda bir başarı hikayesiyle halkın karşısında olduklarını ifade eden Şahin, şöyle konuştu:
''
Sağlık bu alanlarda en önemli dönüşüm projemizdi. Tabii ki bunu planlamak, irade göstermek, hükümet programına koymak önemliydi. Ama bunu başarabilecek kaliteli insan gücü en az o kadar önemliydi. Ben bugün aramızda olan tıp dünyasının değerli hocalarını bütün yüreğimle
tebrik ediyorum. Eğer bugün burada bir başarı hikayesi varsa bu işin en önemli ana motorun değerli doktorlarımız ve sağlık camiasıdır. Çünkü onlar kaliteli insan gücü olarak çok fazla sınavlardan geçerek, çok fazla süzülerek ve çok yoğun bir
mesai harcayarak kutsal bir mesleği başarıyla hayata geçiriyorlar. Türk tıp dünyasındaki değişimdeki başarının en önemli anahtarı yaşama dokunabilmek. O kadar önemli bir şey ki diğer alanlara göre... Keşke diğer alanlarda da bunu başarabilsek. Ama tıp dünyasının farkı bu yaşama dokunabilmek, insanın sağlıklı yaşamasında yanında olabilmek. Teoriyle, pratiği birleştirebilmek. Ben herkesin huzurunda bu camiaya
emek veren, yürek veren fedakarca çalışan bu sağlık ordusunu tebrik ediyorum, ülkem adına teşekkür ediyorum.''
Şahin, Sağlıkta Dönüşüm Projesi kapsamında önce bütün hastanelerinin birleştirildiğini,
Genel Sağlık Sigortası Sistemi'ni sağlık hizmetlerinden ayırdıklarını, 0-
18 yaş grubunun annesinin ve babasının sosyal güvenliği ne olursa olsun zengin ya da fakir olsun bütün sağlık hizmetlerinden ücretsiz faydalanmasını sağlayacak çok önemli, radikal bir karar aldıklarını vurguladı.
Anne ve çocuk
ölüm hızı oranlarında
Avrupa Birliği standartlarını yakaladıklarını, sağlıkta fiziksel şartları düzelttiklerini, koğuş sisteminden oda sistemine geçildiğini, doktorların, ebelerin, hemşirelerin sayısını ciddi manada arttırdıklarını bildiren Şahin, şöyle devam etti:
''Size bir rakam vermek istiyorum, nasıl bir dönüşüm olduğunu göstermek için.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde sağlık alanında yapılan sağlık alanı kapasitesi 10,5 milyon metrekare. Bunun yarısı son 10 yılda yapıldı. Bu çok ciddi bir değişimdir. 7 kat
bütçe ayrıldı ve bunun karşılığında bu dönüşüm bu hale getirildi. Tabii biz bunu yeterli bulmuyoruz.
Helikopter ambulanslarımızla
uçak ambulanslarımızla yeni hedeflere doğru gidiyoruz. Hedefimiz Cumhuriyet'in 100. yılı. Cumhuriyet'in 100. yılında, herkesin birinci sınıf vatandaş olduğu, onurluca ve sağlıklı yaşadığı bir toplum, güçlü bir toplum istiyoruz. Bunu yaparken dış
politika bizim için çok önemliydi.
Mustafa Kemal Atatürk'ün bize yola çıkarken Cumhuriyeti kurarken söylemiş olduğu 'Yurtta barış, cihanda barış'
dış politikamızın temel eksenini oluşturdu. Komşularımız bizim kader ortağımızdı ve bu komşularımız bizim birçok ortak alanlarımızda yapacağımız çok önemli paydaşlarımızdı. Komşularla sıfır problem dedik ve hamdolsun bugün
İran,
Irak, Ortadoğu,
Balkan ülkeleri olmak üzere birçok komşu ülkelerimizle sağlık alanı başta olmak üzere önemli işbirliklerini hayata geçirdik.''
-''KARDEŞLERİMİZİN YANINDA OLDUK''-
Şahin, sağlık alanında 52 uluslararası
anlaşma yapıldığını, bunun 32'sinin Ortadoğu ülkeleriyle gerçekleştirildiğini ifade etti. Komşuların Türkiye için çok kıymetli olduğunu, Irak ile karşılıklı personellerin eğitilmesi, İran ile
organ nakli gibi tıp teknolojisiyle ilgili bilgi paylaşımı gerçekleştirdiklerini belirten Şahin, şöyle devam etti:
''Pakistan'da bir deprem varsa, kardeşlerimizin yanında olduk. Bir yerde bir sel baskını varsa yanında olduk. Sudan'da eğer bir çocuk açlıktan ölüyorsa onların yanında olduk. Bir kadın, bir anne acı çekiyorsa yanında olduk. Ve en son Somali'de, sayın Başbakanımızın
Birleşmiş Milletler'de yaptığı konuşmada söylediği gibi uluslararası hukuka rağmen, uluslararası sözleşmelere rağmen, uluslararası topluma rağmen bir tarafta büyük bir
tüketim toplumu, bir tarafta aç insanların yaşadığı
modern bir dünya... Bunun sürdürülebilir bir düzen olmadığını biliyoruz.
Bizim genetik mirasımız atalarımızdan gelen bize bir
medeniyet mirasıdır. Komşusu açken tok yatan bizden değildir anlayışıdır. Her zaman veren elin alan elden üstün olduğu anlayışıdır. Şimdi modern dünya buna '
sosyal sorumluluk' diyor. 'Sosyal
sermaye, sosyal paylaşma' diyor. Eyvallah, ismine ne söylersek söyleyelim ama dünya kardeşliği çok önemli. Hep beraber bu dünyanın yaşanabilir olması için mücadele etmemiz gerektiğini düşünüyorum. İşte bugün bu kongrenin bu yüzden önemli bir bilgi paylaşımı olduğunu, önemli bir deneyim paylaşımı olduğunu, yeni hedeflere güçlerimizi birleştirerek ulaşabileceğimizin en büyük göstergesi olarak görüyorum.''
(SEÇ-ZEY-SA)24.09.2011 12:11:41