AKSARAY (A.A) - Öner Taş - Kapadokyada 10 bin 300 yıl önce ilk
yerleşik hayatın başladığı Aşıklıhöyükte 23 yıldır devam eden kazılarda en alt
tabakaya ulaşıldı. Bugüne kadar 80den fazla iskeletin bulunduğu kazılarda, ilk
yerleşiklerin toprağa yarı gömülü oval biçimli evlerde yaşadığı, ortalama insan
ömrünün ise 25-30 yıl olduğu belirlendi.
Aşıklıhöyük Kazı Başkanı Prof. Dr. Mihriban Özbaşaran, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, Aşıklıhöyükün Orta Anadolu ve Kapadokya bölgesinin bilinen ilk köy
yerleşmesi olduğunu söyledi.
1989da başladıkları kazı çalışmalarında bugüne kadar dünya ve Anadolu
tarihine ışık tutan önemli bulgulara ulaştıklarını belirten Özbaşaran, 10 bin
300 yıllık geçmişiyle Anadolu medeniyet tarihine ışık tutan Aşıklıhöyük,
Kapadokyanın ilk köyü, ilk tarım, ilk madencilik ve dünyada ilk beyin ameliyatı
gibi teknolojik ve bilimsel gelişmelere öncülük eden bir yerleşim dedi.
Aşıklıhöyükte 2012 yılı kazı çalışmalarının sonuna geldiklerini kaydeden
Özbaşaran, bu yılki çalışmalarda Aşıklıhöyüke ilk gelen yerleşiklerin yaşam
biçimlerini araştırdıklarını, bunu anlamaya yönelik olarak da en alt tabakada
çalıştıklarını vurguladı.
Kazı alanı içindeki en alt tabakaya 23 yılda ulaştıklarını anlatan
Özbaşaran, şunları ifade etti:
Bu sene bölgeye ilk gelen yerleşiklerin yaşam biçimini anlamaya yönelik
kazıları yoğunlaştırdık. Bu alandaki çalışmaya 1989 yılında başlamıştık. En
tepeden en aşağıya kadar yaklaşık 11 metrelik bir kesit oluştu. En alt seviyedeki
M.Ö. 8 bin 300lere tarihlenen tabakalarda bu ilk yerleşiklerin oval biçimli ve
toprağa yarı gömülü tarzdaki kerpiç yapılarda yaşadığını anladık. Alanda bu yıl 3
tane yuvarlak bina ortaya çıkardık. Binaların yanı sıra büyük, geniş açık alanlar
var. Burada bunların günlük faaliyetlerini anlamaya yönelik çalışmalar yaptık.
Kapadokyada yerleşik hayata geçen ilk insanlar, günlük faaliyetleri olan deri
kazıma, hayvan kesme, paylaşım ve obsidyen yongalama gibi faaliyetlerini
dışarıda, açık alanda yapıyorlardı.
-Ölü gömme gelenekleri-
Aşıklıhöyükte mezarlarda buldukları iskeletlerin çoğunluğunun çocuk ve
kadınlara ait olduğunu belirten Özbaşaran, Çocuk ve kadın ölümlerinin çok fazla
olması dikkati çekiyor. Büyük olasılıkla doğum sırasında yaşanıyor. Salgın
hastalıklar da etkili. Aşıklıhöyükte ortalama ölüm yaşının 25-30 olduğunu tespit
ettik. Çok genç aslında. En uzun yaşamışlardan bir tanesi 45-50 yaşlarında bir
erkek dedi.
Bu yıl Aşıklıhöyükte geleneklere ters bir şekilde gömülmüş iskelet
çıkardıklarını vurgulayan Özbaşaran, şöyle devam etti:
Ölüler ev içlerinde, taban altına ana karnındaki pozisyonda gömülüyorlar.
Fakat bu yıl yuvarlak bir evin içinde, taban altında, ocak üstüne yatırılmış 6-8
yaşlarında bir çocuk iskeleti bulduk. Bu bugüne kadar bulduğumuz 80in üzerindeki
iskeletten çok farklı şekilde uzun yatırılmış olarak gömülmüş. Çocuğun kazayla mı
öldüğü, yoksa o şekilde mi yatırıldığını araştırıyoruz. Fiziki antropologlardan
gelecek sonuçlarla ancak doğru sonuçlara ulaşabileceğiz.
Aşıklıhöyükte 800 yıllık kesintisiz bir yaşam olduğunu belirten Özbaşaran,
Önümüzdeki yıl da burada çalışmalarımız sürecek. Kapadokya bölgesinde ilk
yerleşik yaşamı belgelediğimiz Aşıklıda yeni bilgilere ulaşmayı bekliyoruz
diye konuştu.
Yayıncı: Ahmet Kayır