ANTALYA (A.A) - Arzum Elektrikli Ev Aletleri Şirketi Yönetim
Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı, Arzumun üretiminin yarısının Çinden geldiğini
kaydederek, uzak doğunun fırsat da olabileceğini bildirdi.
Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği ile çeşitli kurum ve kuruluşların
işbirliğinde düzenlenen 10. ANSİAD Girişimcilik Haftası kapsamında Akdeniz
Üniversitesi Hukuk Fakültesi Konferans Salonunda Başarı Öyküleri başlıklı
panel düzenlendi.
Panele Art Mim Limited Şirketi kurucu ortaklarından Hakan Külahçı, OTI
Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Akan Bektaş ile Arzum Elektrikli Ev Aletleri
Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı konuşmacı olarak katıldı.
Arzum Elektrikli Ev Aletleri Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı,
konuşmasının başında cebinden 50 lira çıkararak, dinleyicilere Bu parayı almak
için ne yapmak lazım- sorusunu yöneltmesi üzerine öğrencilerden çeşitli
yorumlar geldi. Bir öğrencinin Gelip elinizden almam lazım diye seslenmesi
üzerine Kolbaşı öğrenciye, Gelip al o halde diye cevap verdi. Öğrencinin
sahneye gelmesi üzerine parayı öğrenciye veren Kolbaşı, İşte günün girişimcisi.
Birçok arkadaşımız yorum getirirken, o yapması gerekeni yaptı diyerek
konuşmasına başladı.
Dünya Bankası tarafından yapılan bir araştırmaya göre Türkiyede her 100
kişiden 6sının girişimci olduğunu, ancak bunların 4ünün işsizlik nedeniyle
girişimciliğe yöneldiğini kaydeden Kolbaşı, Türkiyede öz güvende sorun yok,
riski çok güzel alıyoruz. Ancak farklılık konusunda sorun var. Bu yönümüzü
geliştirmemiz lazım dedi.
Arzum markasının İstanbulun Eminönü semtindeki Mısır Çarşısının arkasında
yer alan 108 metrekarelik bir dükkanda ortaya çıktığını anlatan Kolbaşı, 1966
yılında aile şirketi olarak kurulan Arzumun 2nci kuşak yöneticisi olduğunu
belirtti. Arzumun ilk olarak elektrikli ütüyle piyasaya çıktığını ve halen
sektörde ütü konusunda üçüncü üretici pozisyonunda olduklarını anlatan Kolbaşı,
70li yıllarda ilk portakal presini, 90lı yıllarda ise mutfak robotunun en
popüler ürünleri olduğunu belirtti.
Kolbaşı, 1992i yılında ilk kez Çine gittim ve 3 hafta orada kaldım.
Üretimimizin yarısı oradan geliyor. Uzak Doğunun bir kriz değil fırsat
olabileceğini gördüm. 20 yıldan beri Çine giden biri olarak şunu söylüyorum ki
Rusça önemli, evet, ama sanayi tarafında ilerleyecekseniz muhakkak öz geçmişinize
Çinçeyi de koyun dedi.
Kolbaşı, 1996 yılında Türkiyenin imzalamış olduğu Gümrük Birliği
anlaşmasının ardından yabancı markaların daha fazla faaliyet göstermeye
başladığını ve Bir markan olacaksa Xli, Wlu olmalı anlayışının ortaya
çıktığını ifade etti. Bunun üzerine kendilerinin 98 yılında Felix markasını
yarattıklarını kaydeden Kolbaşı, 2004te ciddi bir sıçrama yaşadık. Yüzde 76
büyüdük. Yabancıların ilgisini çekti ve bizi satın almak istediler ve
hisselerimizin yüzde 49unu İngiliz bir finansal yatırımcıya sattık. Uluslararası
alana açılmak istiyorduk ve bu önemli bir ortaklıktı diye konuştu.
-Art Mim Limited Şirketi kurucu ortaklarından Külahçı-
Hakan Külahçı ise mezuniyetinin ardından bir arkadaşıyla ufak bir ofiste işe
başladığını, ilk işinin bir perspektif çizimi olduğunu ve bu çizimi annesinden
aldığı borç parayla tamamladığını anlattı.
İlk işinde para alamadığını kaydeden Külahçı, daha sonra bir mimarlık
şirketinde maaşlı olarak ve yoğun bir mesaiyle çalıştığını kaydetti. Buradaki
yoğun çalışmalarının ikinci ayda maaşının ikiye, dokuz ay sonunda ise beşe
katlanarak ödüllendirildiğini ifade eden Külahçı, daha sonra buradan ayrılarak
Çanakkale Seramikte çalışmaya başladığını, zaman içerisinde mağaza müdürlüğüne
kadar yükseldiğini dile getirdi.
İlk ofisini açtığında, iç mimarlık ofislerinin yaygın olmadığını anlatan
Külahçı, ilk büyük işini Alanyada bir otele yaptığını belirtti. Oteli
tamamlamalarının ardından ödemenin büyük kısmını alamadıklarını söyleyen Külahçı,
bu dönemden sonra 4 yıl kadar borç ödemek durumunda kaldığını kaydetti. Külahçı,
Turizmin gelişmesiyle işlerimizde sirkülasyon yaşanmaya başladı. Bu dönemde
ortağımdan ayrılarak kardeşimle ortak iş yapmaya başladık. Küçük olan atölyemiz
de bu dönemde zamanla büyümeye başladı diye konuştu.
Ardından borçlanarak Antalya Organize Sanayi Bölgesinde fabrika kurmaya
başladıklarını anlatan Külahçı, fabrikanın tam olarak üretime geçmesinin yaklaşık
6 yıllarını aldığını ifade etti. Zamanla özellikle Türki Cumhuriyetlerden iş
teklifleri gelmeye başladığını ifade eden Külahçı, Kaliteden taviz vermediğimiz
için Antalyada maalesef iş yapamaz hale geldik. Fiyatlarımız yüksek geldi.
Yatırımcılar maliyeti düşürmek için daha az bütçe ayırıyorlardı. Bunun üzerine
İstanbulda da işler almaya başladık. Şuan yaptığımız işlerin yüzde 80i İstanbul
ve yurt dışında dedi.
Külahçı, zamanla otel ve tekne imalatı işlerine de girdiklerini sözlerine
ekledi.
-OTI Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bektaş-
Ayhan Akan Bektaş da başarılı olmak için sadece eğitimin yeterli olmadığını
kaydederek, farklılık yaratmak ve markalaşmaya önem vermenin de önemli olduğunu
belirtti. Kariyer planlamasında 35-40lı yaşlarda genel müdürlük pozisyonuna
gelinmiş olması gerektiğini ifade eden Bektaş, iş yaşamında gerekli olan yüksek
tempoya ayak uyduramayanların sıradan bir yönetici olarak kalacağını söyledi.
Bektaş, ikinci bir dilin artık iş hayatının olmazsa olmazları arasında yer
aldığını bildirerek, Uluslararası seviyede olabilmek adına İngilizce dışında
Rusçanın da olması gerektiğini düşünüyorum diye konuştu.
Konuşmaların ardında konuşmalar, salondan gelen soruları cevaplandırdı.
Panel sonunda katılımcılara plaket verildi.
Muhabir: Bekir Bektaş
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu