BURSA (A.A) - Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet
Yörükoğlu, "2012ye bir dengelenme yılı olarak bakmak lazım. Önümüzdeki yıllarda
bu dengelenmeden sonra ekonomimiz, potansiyeline yakın büyümeyi
gerçekleştirecektir" dedi.
Türkiye Kalite Derneği (KalDer) Bursa Şubesi ile Bursa Sanayicileri ve İş
Adamları Derneği (BUSİAD) iş birliğiyle kentte bir otelde düzenlenen "11inci
Kalite ve Başarı Sempozyumu"nun açılış töreni öncesi gazetecilerin sorularını
yanıtlayan Yörükoğlu, geçen yıl cari açık ile enflasyonun yüzde 10lardan yüzde 6
seviyelerine düştüğünü söyledi.
Yörükoğlu, 2012de ekonomik dengelenmenin başarıldığına dikkati çekerek,
şöyle devam etti:
"2012ye bir dengelenme yılı olarak bakmak lazım. Önümüzdeki yıllarda bu
dengelenmeden sonra ekonomimiz, potansiyeline yakın büyümeyi gerçekleştirecektir.
2012, bir kazanım yılı oldu. Ekonomide sürdürülebilirlik çok önemli. Bütün
dünyada olduğu gibi Türkiyede de sürdürülebilirlik büyük önem taşıyor. Büyümemiz
sürdürülebilir, dengeli olmak durumunda. 2012 yılında biz bunu yakaladık.
Enflasyonumuzu ve cari açığımızı çok rahat noktalara indirdik."
-Büyüme ve 2023 yılı hedefleri-
"Büyüme hedeflerinin yakalanmasında bir sıkıntı var mı, yok mu-" sorusunu
yanıtlayan Yörükoğlu, 2023 yılında, milli gelirin kişi başına 25 bin dolar olması
hedefinin tutturabileceğini ve bunu çok gerçekçi bulduğunu anlattı.
Yörükoğlu, yüzde 5 reel büyüme hedefinin önemli olduğunu dile getirerek,
şunları kaydetti:
"25 bin dolar, nominal bir rakam. Türkiye ekonomisi yüzde 5 reel büyürse
reel efektif döviz kurunun da yüzde 1-2 civarında değerlenecektir. ABDdeki
enflasyonu da hesaba katarsak bu aşağı yukarı dolar bazında kişi başına düşen
milli geliri, 2023 yılında 25 bin dolara taşıyacak. Yani yüzde 5 reel büyüme,
2023 yılında kişi başına düşen 25 bin dolar milli gelir hedefine ulaşmak için
yeterli. Yüzde 8lik büyüme, dolar bazında büyümedir. Bu yüzde 5 reel büyümeyi,
dolar bazında büyümeye çevirecek olursanız bizim yüzde 5 reel büyümemiz, ABDdeki
yüzde 8 dolar bazında büyümeye tekabül ediyor. ABDde de enflasyon var. Türk
lirası bu arada bir miktar değerleniyor, değerlenmeye de devam edecek. O
normaldir. Bir de 25 bin dolar, ulaşılabilir bir rakam."
-Suriyedeki olayların ekonomiye yansımaları-
Türkiyenin çevresinde Suriye gibi risk unsurları bulunduğunun
hatırlatılması üzerine Yörükoğlu, önce, Suriyenin stabil bir ortama döndüğü
zaman neler olacağına bakılması gerektiğini belirtti.
Bölgenin ve Türkiyenin, Suriye ile olan ilişkilerinin çok açık olduğunu
vurgulayan Yörükoğlu, "Suriye ile ilişkilerimiz, problemler öncesine, hatta onun
da ötesinde çok daha iyi noktalara taşınacaktır. O şekilde bakmak lazım. Kuzey
Afrikada benzer şeyler oldu, Libyada ve Mısırda. Şu anda ilişkilerimiz çok
iyi. Suriyede de aynı şekilde olacak" değerlendirmesinde bulundu.
Bir gazeteci, "Ekonomi yönetimiyle Merkez Bankası arasında gaz-fren polemiği
yaşanıyor" diyerek, Yörükoğlundan bunu değerlendirmesini istedi.
Yörükoğlu da bunun "gaz-fren" şeklinde değil, 2012nin "dengelenme yılı"
olarak düşünülmesi gerektiğini anlattı.
Geçen yıl Türkiyenin elde ettiği kazançların çok önemli olduğuna dikkati
çeken Yörükoğlu, şöyle konuştu:
"Cari açığın yüzde 10dan daha sürdürülebilir yüzde 6 seviyelerine
çekilmesi, enflasyonun yüzde 10dan yüzde 6 seviyelerine düşürülmesi, çok önemli
kazanımlardır. 2012, bir dengelenme yılıdır. Bundan sonra büyümemiz böyle gidecek
değil. Bu dengelenmeden sonra çok daha emin adımlarla potansiyeli çerçevesinde
Türkiye ekonomisi büyüyecek ve 2023 hedefimize inşallah ulaşacağız."
Muhabir: Haluk Yüksel / Zafer Akpınar
Yayıncı: Sedat Gök