BURSA (A.A) - Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Öğretmen Yetiştirme
ve Geliştirme Genel Müdürü Ömer Balıbey, "Öğretmen açığımız elbette var. Şu anda
bizim 130 bin civarında öğretmen açığımız var ama 360 bin de öğretmen
fazlalığımız var" dedi.
Balıbey, Türkiye Kalite Derneği (KalDer) Bursa Şubesi ile Bursa Sanayicileri
ve İş Adamları Derneği (BUSİAD) iş birliğiyle bir otelde düzenlenen "11inci
Kalite ve Başarı Sempozyumu"nda yaptığı konuşmada, Dünya Bankası raporuna göre,
MEBin 780 bin civarında öğretmeni bulunduğunu ve bunların yüzde 73ünün 40,
yüzde 30unun da 30 yaş altında bulunduğunu bildirdi.
Türkiyenin, yorgun Avrupaya rağmen çok genç bir nüfusa sahip olduğunu dile
getiren Balıbey, şöyle devam etti:
"Bu şans, Türkiyeye 90 yılda bir gelir. Bir bilim adamı, Ya eğiteceksiniz
ya da katlanacaksınız diyor. Eğitemediğimiz çocuklar görüyoruz. Maalesef
İstanbulda ve diğer kentlerde, sokaklarda yaşayan çocuklarımız var. Bu çocuklar,
bu ülkenin çocukları ama bunları eğitemiyoruz. Bir kısmını da teröre kurban
veriyoruz. Dağa çıkıyorlar, sağa sola gidiyorlar. Dolayısıyla bu insanların
eğitilmesi lazım."
-Bologna Sürecinin eğitim çalışmalarına etkisi-
Balıbey, Türkiyeyi kalkındırmak için üniversite, sanayi ve halkla uzun bir
yol haritası hazırlanması gerektiğini vurguladı.
Bologna Sürecinin, Avrupa ülkelerinde eğitimde bir milat olduğuna dikkati
çeken Balıbey, bu sürece MEBin de katıldığını ve kendisine üç ev ödevi aldığını
anlattı.
Balıbey, bunlardan en önemlisini, müfredatların değiştirilmesi ve
Türkiyenin ezberci eğitimden kurtulması diye niteleyerek, şöyle konuştu:
"Bununla ilgili çalışmalar yaptık. İkincisi teknolojik altyapıydı. Bu konuda
MEB olarak çok büyük eksiğimiz ve sıkıntımız vardı. MEB, Bologna Sürecinden sonra
teknolojik altyapısı olan ve 600 bin adet bilgisayar sınıfı olan bir konuma
geldi. E-sistemi kurduk, sonra e-kayıt ve e-okul geldi. Şimdi teknolojik
altyapı muhteşem oldu. MEBin altyapısıyla ilgili önemli gelişmeler oldu. Üçüncü
olarak öğretmen yeterlilikleriyle ilgili çalışmalar yaptık. Daha sonraki
aşamalarda üniversitelerle iş birliği yaptık. Merkeze öğrenciyi koyduk. Herkes
öğrenci için var."
Dünya ile yarışacak öğrencilere ihtiyaç duyulduğuna dikkati çeken Balıbey,
öğretmen, okul ve programların, öğrencinin etrafında olacağını kaydetti.
Balıbey, MEBdeki öğretmen açığına işaret ederek, "Öğretmen açığımız elbette
var. Şu anda bizim 130 bin civarında öğretmen açığımız var ama 360 bin de
öğretmen fazlalığımız var. Arz-talep ilişkisine bakıldığında öğretmenlerimizi
Maliye Bakanlığının verdiği bütçeye göre alıyoruz. Her sene MEB, 40-50 bin
öğretmen alıyor" ifadesini kullandı.
Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu da
üniversitelere bakıldığında, küreselleşme ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle
giderek ticari kaygılara sahip olduklarını söyledi.
Bilginin ticarileşmesinin önemli olduğunu anlatan Şerifoğlu,
"Üniversitelerde para kazanacak şekilde ürünler geliştirmeye çalışıyoruz. Ticari
kaygı öne çıkmaya başladı. Ayrıca, 40 bin öğrenci uzaktan eğitim alıyor. Binalar
giderek daha az önem kazanıyor" değerlendirmesinde bulundu.
Muhabir: Cem Şan / Haluk Yüksel
Yayıncı: Sedat Gök