BURDUR (A.A) - Çölün Mavi Gözü: Aral belgeselinin yönetmeni
Kemal Öner, Çarpık tarım ve su politikaları Aral Gölü gibi büyük bir gölü nasıl
kuruttuysa, aynı şekilde Burdur Gölünü de kurutabilir dedi.
Doğa Derneği tarafından 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü dolayısıyla, Mehmet
Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Rektörlük Binası Salonunda Burdur Gölü ile ilgili
panel düzenlendi.
Panelde konuşan Çölün Mavi Gözü: Aral belgeselinin yönetmeni Kemal Öner,
Aral Gölünün bir zamanlar dünyanın dördüncü büyük gölü olduğunu hatırlatarak,
yanlış sulama, yanlış gübreleme ve yanlış ilaçlama politikalarıyla 1960lı
yıllardan itibaren devasa bir kum çölüne dönüştüğünü kaydetti.
Aral Gölünün bir zamanlar dünyanın en en büyük iç denizlerinden biriyken,
bugün hacminin ve kapladığı alanın yarıdan fazlasını kaybettiğine işaret eden
Öner, İnsanlar daha çok ürün almak için toprağı ve suyu hor kullandılar. Çarpık
tarım ve su politikaları Aral Gölü gibi büyük bir gölü nasıl kuruttuysa aynı
şekilde Burdur Gölünü de kurutabilir dedi.
Doğa Derneği Alan Savunma Koordinatörü Okan Ürker ise tıpkı Aral Gölü gibi
Burdur Gölünün de yanlış tarım ve su politikalarının tehdidi altında olduğunu
söyledi.
Gölün son 35 yılda alanının üçte birini kaybettiğini ve su seviyesinin 12
metre düştüğünü ifade eden Ürker, şöyle konuştu:
Burdur Gölü Havzasında aşırı su tüketen tarımsal ürünler yaygın. Sondaj
kuyularından yüksek miktarlarda su çekilmesi ve göle akan derelerin üzerine
plansız biçimde inşa edilen baraj ve göletler, gölün beslenmesini engellediği
için Burdur Gölü her geçen gün kuruyor. Burdur Gölü hızla kuruyan göllerimizden
sadece biri. Oysa göller canlı yaşamının temel unsurudur, doğal döngünün can
damarıdır. Burdur Gölünün kurtuluşu için iki çare var. Tarımda az su tüketen
ürünlere geçmek ve baraj ve göletlerden göle kademeli olarak su bırakmak. Bu iki
önlemi acilen almazsak, Burdur Gölünün sonu Aral Gölünden farklı olmayacak.
Çölün Mavi Gözü: Aral ve Göl Yoksa Burdurda Yok isimli
belgesellerin gösterildiği panele, Burdur Belediye Başkanı Sebahattin Akkaya ve
bazı sivil toplum örgütlerinin temsilcileri de katıldı.
Muhabir: Gökmen Yüce
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu