KAYSERİ (A.A) - Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi
Pediatrik Radyoloji Bilim Dalı-nın ev sahipliğinde Türk Radyoloji Derneği Ankara
Şubesi tarafından düzenlenen 2. Erciyes Pediatrik Radyoloji Sempozyumu, 5-6
Şubat tarihlerinde yapıldı.
ERÜnün Erciyes Sosyal Tesisleri-nde gerçekleştirilen sempozyuma,
Türkiye-den ve yurt dışından 60 bilim adamı katıldı.
İlk gün yapılan oturumda ERÜ Tıp Fakültesi Pediatrik Radyoloji Bilim Dalı
Başkanı Prof. Dr. Abdulhakim Coşkun, Türkiye-de Pediatrik Radyoloji Eğitimi
konulu sunum yaptı.
Prof. Dr. Coşkun, Türkiye-de pediatrik radyolojinin bilim dalı olarak kabul
edilmesinin henüz yeni olduğuna dikkati çekerek, artık pediatrik radyolojide yan
dal (ihtisas) eğitimlerinin de verilmeye başlandığını söyledi.
Türkiyede pediatrik radyolog sayısının 30 civarında olduğunu, bunların
15-inin pratikte sadece pediatri ile uğraştığını kaydeden Prof. Dr. Coşkun,
Türkiye-de genç nüfus, dolayısıyla çocuk hasta sayısı çok fazla. Bu yüzden
çocuk hastaların görüntülenmesinde pediatri radyologlarına büyük görev düşmekte.
Ülkemizde pediatri radyologlarının sayısının artması ve bu konuda ihtisas için
daha çok kadro ayrılması gerekir dedi.
Sempozyumda, Harvard Üniversitesi Boston Çocuk Hastanesi-nden Prof. Dr.
Gulraiz Ahmed Chaudry, Pediatrik Girişimsel Radyolojiye Giriş, Vasküler
Anomaliler Tanı ve Tedavisi, Vasküler Anomaliler Girişimsel Tedavisinde Son
Gelişmeler ve Görüntüleme, Kanada Dalhouise Üniversitesi-nden Prof. Dr. Münire
Gündoğan ise Fetal MRI ve Çocuklarda Müllerian Anomaliler ve MR Görüntüleme
konularında sunum yaptı.
Sempozyumun ikinci gününde ise ERÜ Tıp Fakültesi Pediatrik Radyoloji Bilim
Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selim Doğanay, Çocuk İstismarına Radyolojik
Yaklaşım konulu sunum yaptı.
Dünyada çocuk istismarı sıklığının yüzde 1-10 arasında değiştiğini kaydeden
Doç. Dr. Doğanay, ABD-de her yıl fiziksel istismara bağlı 1 milyon kanıtlanmış
vaka, 600 bin çocukta ciddi yaralanma ve 2 bin ölüm vakasının gerçekleştiğini
söyledi.
Türkiye-de çocuk istismarına yönelik istatiksel bir rakamın mevcut
olmadığına dikkati çeken Doç. Dr. Doğanay, ailelerde çocuk terbiye yönteminin
daha çok dayak olarak görüldüğünü ifade etti.
Doç. Dr. Doğanay, Çocuğu tedaviye getirmede açıklanamayan bir gecikme,
fiziksel bulgularla uyumsuz öykü, tekrarlayan şüpheli yaralanmalar, hasardan
çocuğu ya da başka birini sorumlu tutan anne-baba, çocuğun hasar ile ilgili
anne-babayı suçlaması, anne-babanın çocuktaki hasar konusunda ilgisiz ya da aşırı
kaygılı görünmesi durumunda, çocukta fiziksel istismarı düşünmek gerekir diye
konuştu.
Yayıncı: Orhan Canbulatel