BURSA (A.A) - TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Yücel Altunbaşak,
Öğretim üyelerimize bir müjde vermek istiyoruz. Ocak itibariyle Proje
Performans İkramiyesi programını hayata geçiriyoruz. Bilim kurulumuzdan geçti
dedi.
Altunbaşak, 2. Uludağ Üniversitesi (UÜ) Bilgilendirme ve Ar-Ge
Günlerinin, Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezindeki açılışında yaptığı
konuşmada, Türkiyede Ar-Geye ayrılan oranın yüzde 0,86 olduğunu belirtti.
Bunun gelişmiş ülkelere göre düşük olduğunu vurgulayan Altunbaşak, şunları
kaydetti:
Ancak artış hızında dünyada ikinciyiz. Çok hızlı koşuyoruz. Sadece yarışa
çok geride başlamışız. 2023 hedefimiz yüze 3leri yakalamak. TÜBİTAKın
üniversitelere ayırdığı kaynak son 8 yılda 66 kez artmıştır. Dünyada hiçbir
kurumun bunu yaptığını bilmiyorum. Bunu daha da arttırmalıyız. Eksiklerimiz de
var. Mesela uluslararası patent başvuru sayımız çok az. Araştırmacı sayımızın 300
binde olması lazım, ancak henüz orada değiliz. Yenilikçilik ve gelişimcilik
ekosistemimiz henüz yeni yeni yeşermeye başladı. Yüksek teknolojik ürünlerin
ihracattaki payı hala yüzde 3,4 seviyesinde. Üniversite sanayici işbirliğini
henüz istenilen seviyeye getiremedik.
Altunbaşak, yeni programları hayata geçirmeye devam ettiklerini dile
getirerek, şöyle devam etti:
Öğretim üyelerimize bir müjde vermek istiyoruz. Ocak itibariyle Proje
Performans İkramiyesi programını hayata geçiriyoruz. Bilim kurulumuzdan geçti.
Proje yapan her öğretim üyemizin cebine bin 500 lira koyuyorduk. Ona ilaveten bu
sistemi getiriyoruz. Proje bittiği zaman bize başvuruyorsunuz. Projede neler
yaptığınıza bakıyoruz. Sistem mi kurmuşsunuz- Patent başvurusu mu yaptınız-
Bunların hepsinin bir puanı var. Puanlarla orantılı olarak kişiye 100 bin liraya
kadar direkt destek veriyoruz. Aldığınız puanın karesi çarpı 10 lira kadar destek
veriyoruz. 100 puan alınabiliyor maksimum. Bu Türkiye şartlarında oldukça iyi bir
uygulama. 1003 Programı kapsamındaki bütçe limitlerimizi arttırdık. Artık öğretim
üyelerimiz 2,5 milyon liraya kadar proje verebilecekler. Artık büyük projeler
istiyoruz. İleriye gidebilmemiz, hedeflerimiz tutturmak için büyük projeler
yapmamız lazım. İşte bu çerçevede ilk aşamada bu rakamlarda destek veriyoruz.
Daha sonra da bunu arttırmayı planlıyoruz. Ayrıca hiçbir rakam sınırı olmadan da
projeler verebiliyorsunuz. Mesela yakın bir zamanda 100 milyon olan bir projeyi
açmayı düşünüyoruz.
-Teknoloji Transfer Ofisleri-
TÜBİTAKın 50 yıllık tarihinde geçen yıla kadar sanayiye yönelik sadece 4
programı olduğunu hatırlatan Altunbaşak, şu bilgileri verdi:
Geçen sene 4 tane daha ilave ettik. Bunlardan birisi girişimcilikle
alakalı. Eğer bir şirket kurmak istiyorsanız artık aşamalı olarak size destek
veriyoruz. Her aşamada ayrı ayrı destek veriyoruz. Kredi yardımları, danışma
desteği veriyoruz. İlk kez bu yıl başladı ve 875 kişi buna başvurdu. Ayrıca
Teknoloji Transfer Ofislerini hayata geçirdik. Bir ara yüz bunlar. Yani
üniversitenin ürettiği bir ürünü topluma aktarma konusunda bir ara yüz bu. Bunu
çok geniş olarak düşünüyoruz. Geniş bir yelpazede çalışılmasını istiyoruz ve
üniversite başına bu iş için 10 milyon lira ayırıyoruz. Bu yıl 10 üniversiteye bu
desteği veriyoruz. 5 artı 5 yıllık olmak üzere yani 10 sene boyunca, önce 5 sene
alıyor, eğer işler iyi giderse bir 5 sene daha veriyoruz ve her yıl 1 milyon lira
veriyoruz. Çalışmalarımızı başlattık. 2 hafta önce çağrısı çıktı. Tüm ülkeye
yaymak için çalışacağız.
-Elektrikli otomobil-
TÜBİTAK olarak elektrikli otomobil konusunu teknolojide bir kırılma noktası
olarak belirlediklerini kaydeden Altunbaşak, şöyle konuştu:
Bunun kırılma noktası henüz gelmedi, ama kırılma noktasının 10 sene sonra
olacağını öngörüyoruz. Bunun zamanı geldiği zaman artık reaksiyon gösteren değil,
daha öngören bir ülke olarak geldiği zaman hazır olmak istiyoruz. Bu nedenle bir
1007 programı açmayı düşünüyoruz. Bunu bu yıl 100 milyon gibi bir bütçeyle
açacağız ve büyük ihtimalle yarım milyar liralık bir bütçe olacak zaman
içerisinde. Çok büyük bir program olacak ve ciddi olarak bu işi düşünüyoruz. Bunu
özel sektörle birlikte yapacağız. Tek başımıza bunu başaramayız. Öyle bir
niyetimiz de yok. Mantıklı da değil. Biz olayın ana motoru, koordinatörü, herkesi
toparlayan, bir arada çalıştıran olabiliriz. İlk toplantısı bu ayın 26 veya
27sinde olacak.
Muhabir: Halil İbrahim Başer / Haluk Yüksel
Yayıncı: Doğan Sarıtaş