Kırklareli'de Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (
ÇYDD) Kırklareli Şubesince düzenlenen etkinliklerle
Sabahattin Ali anıldı.
ÇYDD Kırklareli Şubesi Başkanı İbrahim Cebeci tarafından İstasyon Caddesindeki anıta çelen konularak, saygı duruşunda bulunuldu.
Yayla Mahallesi'ndeki ''Papaz'ın evi'' olarak anılan tarihi bir evde devam eden etkinlikler çerçevesinde ''Sümerler ve günümüze etkileri'' konulu konferans gerçekleştirildi.
Konferansa konuşması olarak katılan ''Son Sümer Kraliçesi'' olarak adlandırılan sümerolog, tarihçi
Muazzez İlmiye Çığ, Sümerler'den günümüze pek çok kültür yansımalarının olduğunu söyledi.
Sümerler'den günümüze tarım usulleri, kubbe, su kanalları gibi bir çok şeyin ulaştığını anlatan Çığ şöyle devam etti:
''Sümerliler,
Dicle ve
Fırat Nehri'nin
Bafra Körfezine dökülmeye yakın olan kısımlarına gelip yerleşmişler. İlk yazıyı çivi yazısı dediğimiz şekilde kil üzerine yazıyorlar. Kil üzerine yazılınca, bu defa güneşte veya fırında kurutuyorlar. Arşivler yapılarak, kütüphaneler kuruldu. Onlar zamanla yıkılıyor ve yıkılan yerlerde yazıların kimisi parçalar halinde, kimisi bütün olarak bulunuyor.
Daha sonrasında arkeologlar Sümerlerin yaşadığı yerlerde bunları buluyor, okunuyor ve bilim adamları tercümelerini yapıyor ve günümüze geliyor. Sümerler, Orta Asya'dan gelmiş olabilirler. Yazıdan sonra Sümerliler matematiği
icat ettiler. Geometriyi bile onların dilinden görüyoruz. Sümerlilerin icat ettiği bu matematik bizde halen devam ediyor. Sümerler çeşitli madde ve bitkilerden yararlanarak, tıbbi ilaçlar yapmışlar. Bunların yanı sıra en önemlisi
kanunlar yapmışlar. Bundan 4000 yıl önce kanun yaparak işlemlerini onun üzerinden yürütüyorlar. Bu kanunlarda bizlere tesir etti.''
ÇYDD Kırklareli Şubesi Başkanı İbrahim Cebeci de Sabahattin Ali'nin hayatını anlatarak, Kırklareli Sabahattin Ali'nin öldürüldüğü
kent değil, Sabahattin Ali'nin yaşatıldığı kent olarak anılması gerektiğini kaydetti.
Etkinlikler klasik
müzik dinletisi ile sona erdi.
-Sabahattin Ali kimdir?
25
Şubat 1907 tarihinde,
Yunanistan sınırları içindeki (o dönemde) Gümülcine kazası Eğridere köyünde doğdu. Öğrenimini
Balıkesir ve
İstanbul Muallim Mekteplerinde yaptıktan sonra Yozgat'ta öğretmenliğe başladı. Kazandığı sınavla gittiği Almanya'da Postdam ve Berlin'de öğrenim gördü. Dönüşünde çeşitli okullarda
öğretmenlik, Devlet Konservatuvarında dramaturgluk yaptı. Çeşitli resmi kuruluşlarda 1945 yılına kadar çalıştı. İssiz kaldığı bir dönemde Aziz Nesin ile birlikte Marko Paşa'yı ve onun devamı olan mizah dergilerini çıkardı.
Bu dergilerdeki yazılarında, yayın yoluyla
hakaret ettiği savıyla yargılandı ve mahkum oldu. 2
Nisan 1948'de
yurt dışında çıkmak için anlaştığı ve kendisine kılavuzluk yapan Ali
Ertekin tarafından,
Bulgaristan sınırı yakınlarında Sazara köyü civarındaki ormanda öldürüldü. Ali, yaşamı boyunca, şiirler, hikayeler, romanlar yazdı, çeviriler yaptı.
(ÖZG-NA-BAR-10.10.2011 18:57:17