Yücel Velioğlu/Tevfik
Işık -
Gümrük ve
Ticaret Bakanı Hayatı Yazıcı, yeni
Anayasa çalışmalarına ilişkin olarak ''Herkesin bu konuda özverili davranması gerekir. Herkes şartsız gelmeli ama ne söylüyorsa orada söylemeli. Bütün bunlar konuşulurken gerçekten
Silvan olayı bir kırılma noktası'' dedi.
Bakan Yazıcı, 24. Ahilik Haftası kutlamaları töreninin yapıldığı Ahi Stadı'nda gazetecilerin bir gazetede ''Silvan olayı'' ile ilgili çıkan açıklamasına ilişkin soruları üzerine, Türkiye'ni yıllardır
terörle mücadele ettiğini ve özellikle Silvan olayının kendisine göre bir kırılma noktası olduğunu söyledi.
Halkın beklentisinin çok üst düzeyde olduğunu ifade eden Yazıcı, şöyle konuştu:
''Siyasal gündemde
yeni Anayasa var. Yeni Anayasadan
halkımızın, herkesin beklentileri var. Meclisin toplanmasıyla bu gündeme oturacak bir konu. Herkesin bu konuda özverili davranması gerekir. Herkes şartsız gelmeli ama ne söylüyorsa orada söylemeli. Bütün bunlar konuşulurken gerçekten Silvan olayı bir kırılma noktası. Bu açıdan baktığımız zaman güvenlik güçlerimiz,
terörle mücadelede görevli kamu idarelerimiz, öncelikli
hedef olan, can güvenliğini sağlama noktasında üzerlerine düşen görevi yapıyorlar. Oturup, herhangi bir örgütün bir
takım konuları suistimal etmek suretiyle bir yere varması mümkün değil. Onların istismar ettiği alanlara ilişkin biz gerçekten hükümet olarak,
AK Parti olarak çok önemli
düzenlemeleri risk alarak, bu alanlara doğru düzenleme yaptık.
Türkçe bilmeyen insanların bildikleri dille haber almaları bir haktı. Bunları sağladık. Bunları sağlamış olmamıza rağmen,
terör örgütünün insanları katletmesi, öldürmesi, oluşan bir ortam diğer yapılabilecek olanları erteletiyor. Öldürmenin hiçbir haklı nedeni olamaz. Terör örgütü ya silahlarını bırakacak, vazgeçecek, kullanmayacak, terk edecek. Terk etmiyorsa, devletin güvenliği sağlamaktaki unsurları elbette ki bunu sağlaması gerekir. Yapılan da bu.''
Gazetecilerin ''BDP'lilere nasıl bir görev düşüyor'' şeklindeki soruları üzerine, BDP'den bazı milletvekillerine, kendilerine çok görev düştüğünü söylediğini ifade eden Yazıcı, ortamı gerdirecek, başka anlama gelecek sözcükler kullanmamaktan uzak durmalarını dostane bir şekilde söylediğini belirtti.
Sorunların tartışılacağı, konuşulacağı ve müzakere edileceği yerin
TBMM olduğunu vurgulayan Yazıcı, şöyle devam etti:
''Elbette ki TBMM'nin de bir işleyiş düzeni var. Üniter devlet yapımız önemlidir, bunları önemsiyoruz. AK Parti olarak, tek devlet, tek millet, tek
bayrak, tek vatan vurgusunu kurulduğumuz günden bu yana bunu dillendiriyoruz.
Milletvekilleri yetkiyi milletten almıştır, milletvekilinin görev yapacağı alan da parlamentodur. Meclise gitmemesi demek, (ben görevi yapmıyorum) demektir. Bunun da muhatabı halk, millet oluyor. Avukat müvekkil ilişkisinde olduğu gibi, vekaletten
istifa edersin. İstifa etmezsen, görevi de yapmazsan millet azleder. İnşallah öyle bir noktaya gelmez. Ya vekalet görevini yapacaksın, ama istemiyorsan vekaletten istifa eder çekilirsin. Ama bunlar bizim tercihimiz değildir. Bizim tercihimiz, o arkadaşların 1 Ekim'de meclise gelip
yemin etmeleridir.''
-AHİLİK HAFTASI KUTLAMALARI-
Bakan Yazıcı, Ahi Stadı'nda düzenlenen Ahilik Haftası kutlamaları töreninde yaptığı konuşmada da, Ahilik kültür ve felsefesinde toplumun refahı ve sosyal sorumluluğun, önemli ve öncelikli bir ilke olarak kabul edildiğini ve bu doğrultuda kaliteli mal ve
hizmet üretmenin
teşvik edildiğini belirtti.
Günümüzde uygar ülkelerin, toplumlarında uygulamaya ve hakim kılmaya çalıştıkları bu değerlerin 13. yüzyıldan beri Anadolu'da Ahilerin vizyonu olarak uygulandığını ifade eden Yazıcı, Ahiliğin bir farkla tam bir
demokrasi hareketi olduğunu, demokrasilerdeki
rekabetin yerine Ahilikte karşılıklı yardımlaşmanın olduğunu bildirdi.
Ahilik kültüründe ''ben yerine biz olduğunu'' dile getiren Yazıcı, şunları söyledi:
''Bizim kültürümüzde ötekileştirme yoktur, kardeşlik vardır. Biz kendimiz için istediğimizi kardeşimiz için de tüm insanlık alemi için de isteriz. Kardeşlik ahiliğin temeli ve kaynağıdır. Milletimiz bugün de Somali'ye, Gazze'ye, Pakistan'a yardıma koşarken tüm hücrelerimize işleyen bu Ahilik anlayışıyla yekvücut olmuştur. Biz Ahiliği, tarihi görevini yerine getirerek tarihte kalmış bir kurum olarak görmüyoruz. Günümüz dünyasında teknoloji hangi noktaya ulaşırsa ulaşsın, ister
atom çağı, ister bilgi çağı, ister uzay çağı olsun dünya durdukça, insan var oldukça değişmesi mümkün olmayan değerler bütünü olarak görüyoruz.''
Bakanlık olarak esnaf ve sanatkarlara teşvik ve
destek programları kapsamında yeni düzenlemeler yaptıklarını bildiren Yazıcı, esnaf ve sanatkarların dünyadaki değişim ve dönüşüme ayak uydurabilmelerini sağlamak ve rekabet güçlerini artırmak için eğitim ve danışmanlık hizmetlerini sürdüreceklerini kaydetti.
Hükümet olarak göreve geldikleri günden bugüne dek her alanda ülkenin kendi dinamiklerini harekete geçirmeye ve kendi potansiyelini kullanmasına önem verdiklerini anlatan Yazıcı, Ahiliği dünyaca bilinir hale getirmek ve Ahilik Haftası kutlamaları uluslararası alana taşımak için gereken desteği vereceklerini sözlerine ekledi.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in de katıldığı Ahilik Haftası kutlamaları, kortej yürüyüşü ile başladı. TBMM Başkanı Çiçek, Bakan Yazıcı ve beraberindekiler, kortej eşliğinde
Kırşehir Belediyesi önünden törenin yapıldığı Ahi Stadı'na kadar yürüdü.
Mehter takımı gösterisiyle başlayan törende, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Gümrük ve Ticaret Bakanı
Hayati Yazıcı ile AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdulkadir Aksu'ya Ahilik Kaftanı giydirilerek, şed kuşatıldı.
Ahilik kültüründe kalfalıktan ustalığa geçişi sembolize eden şed kuşatma geleneğinin canlandırıldığı törende, yılın ahisi seçilen
terzi Hayati Ünsal'a Ahilik kaftanı giydirildi. Ustalığa geçiş yapmaya hak kazanan 10 kalfaya da Ahi yemini ettirildi.
(YCL-TEV-DEL)24.09.2011 15:28:56