MUĞLA (A.A) - Durmuş Genç - Türkiyenin zeytin ağacı varlığının
yüzde 14lük bölümünü oluşturan ve Muğladaki geçmişi 3 bin yıl öncesine kadar
dayanan, şifa kaynağı zeytin ve zeytinyağı bugün yaklaşık 35 bin çiftçinin geçim
kapısı oldu.
İl merkezi ve ilçelerinde aralık ve ocak ayları arasında bahçeden binbir
zahmetle tırmık ve sırıklarla toplanarak fabrikalara ulaştırılan, burada da
zeytinyağına dönüştürülen zeytin, Muğlada halkın geçim kaynağı olmaya devam
ediyor.
Üreticiler tarafından elle ya da silkme yöntemiyle toplanan zeytinler, önce
türlerine göre ayrılıyor. Bölgede bulunan zeytin işleme fabrikalarına götürülen
ve işçiler tarafından huni adlı çukura dökülen zeytinler, makine sistemiyle
yapraklardan temizleniyor, yıkanıyor ve kırıcıda ezilip kırılıyor. Buradan çıkan
hamura, karıştırma ve yoğurmadan sonra su veriliyor, böylece posa ve şırası
ayrıştırılıyor.
Şıradan da yağ ve karasu ayrıştırılıp, yağ filtre tankına alınıyor, son
tortuları ayıklanıp dinlenme tankına bırakılıyor. Daha sonra doğal yağ güğümlere,
teneke ve şişelere dolduruluyor ve halk pazarları ile marketler aracılığı ile
sofralara ulaşıyor. Yağdan geriye kalan pirina ise tekrar öğütülüp sanayide
çeşitli alanlarda kullanılıyor.
-Türkiyenin zeytin ağacı varlığının yüzde 14ü Muğlada-
Muğla Gıda Tarım Hayvancılık İl Müdürü Nazif Ekici, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, dünyada zeytin ve zeytinyağı üretiminin son yıllarda büyük önem
kazandığını söyledi.
Türkiyenin zeytin ağacı varlığının yüzde 14ünün Muğla ve ilçelerindeki
zeytin ağaçlarının oluşturduğuna işaret eden Ekici, Zeytin ve zeytinyağı
yaklaşık 35 bin çiftçinin geçim kapısı oldu. Muğlada devletin verdiği destekle
zeytin ağacı sayısı 17 milyona ulaştı. Yapılan yasal düzenlemeler ile tütün
alanlarının sınırlandırılması sonucu üreticiler, alternatif olarak zeytin
üretimine yöneldi dedi.
Bölgede zeytin üretiminin yılda ortalama 170 bin ton civarında olduğunu,
bunun yüzde 90lık kısmının yağlık olarak değerlendirildiğini bildiren Ekici,
Hasadın ardından toplanan zeytinlerden yaklaşık 40 bin ton zeytinyağı elde
ediliyor. Muğlada ağırlıklı olarak Memecik çeşidi bulunmakla birlikte, son
yıllarda fidanın ucuz olması nedeniyle Gemlik çeşidi ile bahçe tesisi arttı.
Özellikle erken hasat yapılan bölgelerde yağ kalitesi yüksek, asit oranı düşük
diye konuştu.
Nazif Ekici, Muğla ve ilçelerinde köyde yaşayan ve zeytin ağacı olmayan
çiftçi olmadığına dikkati çekerek, şunları söyledi:
Özellikle Milas ve Bodrumda yoğun olarak zeytin üretimi yapılıyor.
Muğlanın birçok bölgesinde zeytin üretiminde kimyasallar kullanılmıyor, tamamen
organik yöntem yapılıyor. Ancak herhangi bir sertifikasyon işlemi yapılmadığından
organik ürün olarak değerlendirilmiyor. Bu bölgelerde organik tarımı
yaygınlaştırmak ve ürünün organik olarak pazarlanması için çalışmalarımız devam
ediyor. Zeytin yetiştiriciliğinde üretim ve kaliteyi geliştirmek için teşviklerin
yanında çiftçi eğitimlerine de önem veriyoruz.
-Mesleği dördüncü kuşak yürütüyor-
Ailesinin dördüncü kuşak temsilcisi olarak sektörde mesleği yürüten
zeytinyağı işletmecisi Cumhur Bişen, ailelerinde 1938 yılında Milasta büyük
dedesi tarafından başlatılan mesleği dördüncü kuşak temsilci olarak devam
ettirdiğini söyledi.
Bu yıl zeytinin var yılı olduğunu ifade eden Bişen, Bu sene ürünün var
yılı. Burada butik üretim yapıyoruz. Çok kısa sürede toplanan ürünler işletmemize
geliyor ve fazla beklemeden aynı gün içinde, el değmeden zeytinyağı haline
dönüştürüyoruz. Üreticilerimizle sürekli bilgi alışverişinde bulunuyoruz,
zeytinyağın saklanması konusunda bilgilendiriyoruz. İki ayda yaklaşık 2 bin 500
ton zeytin işleyip, 50 ton civarında zeytinyağı elde ediyoruz dedi.
-3 bin yıllık şifa kaynağı-
Stratonikeia Antik Kenti Kazı Başkanı ve Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat
Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bilal Söğüt ise Muğla ve
ilçelerinde yapılan kazılarda bulunan zeytinyağı kapları ve bazı tarihi
eserlerdeki zeytin figürlerinden yola çıkarak, Muğla ve yöresinde zeytin ve
zeytinciliğin tarihi geçmişinin 2 bin 800 ile 3 bin yıl öncesine, Arkaik döneme
kadar uzandığını tahmin ettiklerini anlattı.
Muğlada zeytinciliğinin yaklaşık 3 bin yıllık bir geçmişinin olduğunun
söylenebileceğini dile getiren Söğüt, şöyle dedi:
Zeytin ve zeytinyağı ile ilgili antik dönemde yapılmış atölye çalışmaları
var. Antik dönemde yapılan olimpiyatlarda dereceye girenlere ödül olarak amphora
içinde zeytinyağı sunulurmuş. Ayrıca, farklı dönemlerde zeytin ve zeytinyağı
hastalıkların tedavisi için bir şifa kaynağı olarak görülmüş. Zeytinyağı, kılcal
damarlara kadar çok çabuk ilerleyen bir şifa kaynağıydı. Kadınlar ise güzelleşmek
amacıyla zeytinyağını kullanmışlar. Günümüzdeki yağlı güreşlerde zeytinyağı
kullanımı da antik dönemlerden gelen bir yöntem.
Yayıncı: Tuncer Çetinkaya