TRABZON (A.A) - Trabzon Halk Sağlığı Müdürü Köksal Hamzaoğlu,
astım hastalarının bazı noktalara dikkat ederek atak sayısı ve şiddetini
azaltabileceğini bildirdi.
Hamzaoğlu, "3 Mayıs Dünya Astım Günü" dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada,
astımın, hava yollarında daralma ve hava yollarının artan duyarlılığıyla
karakterize olan bir solunum sistemi hastalığı olduğunu belirtti.
Tüm yaş gruplarında görülebilen astımın, nüfusun önemli kesimini
etkilediğini ve yaşam kalitesini bozduğunu ifade eden Hamzaoğlu, şunları
kaydetti:
"Görülme sıklığı açısından kadınlar ve erkekler arasında farklılık yoktur.
Astım hastalarının çoğunda ilk belirtiler çocukluk döneminde ortaya çıkar. Bu
dönemde astım tanısı konulan hastaların bir kısmı, erişkin dönemde tamamen
iyileşir ya da hastalık devam edebilir. Belirtiler kaybolup sonra ileri yaşlarda
tekrar ortaya çıkabilir. Astımlı hastaların az bir kısmında ise belirtiler
yaşlılık döneminde ilk defa ortaya çıkabilir."
Hamzaoğlu, astımın en sık görülen belirtisinin nefes darlığı olduğunu
vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Nefes darlığı herhangi bir neden yokken bazen de parfüm, sigara dumanı,
yemek kokuları gibi kokularla, soğuk, egzersiz ve alerjenle karşılaşıldığında
aniden başlar. Gece sabaha karşı olan, uykudan uyandıran nefes darlığı tipiktir.
Bronş genişletici ilaçlar kullanıldığında nefes darlığının geçtiği görülür. Nefes
darlığı özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında görülür. Nefes darlığının
ilerlemesiyle konuşmada güçlük ve cümleleri tamamlayamama sorunu görülebilir.
İlerleyen vakalarda ağız çevresinde ve tırnak yataklarında morarma ve soğukluk
oluşur. Astımda dışarıdan da duyulabilen ıslık sesine benzeyen hırıltılı solunum
vardır. Ayrıca göğüste baskı tarzında rahatsız edici bir his olabilir."
Astımda en sık görülen şikayetlerden birinin de öksürük olduğuna dikkati
çeken Hamzaoğlu, öksürüğün astım dışında pek çok nedeni olduğunu, bu nedenle
astım için gerekli tetkik ve testler yapılmadan tanı konulmaması gerektiğini
belirtti.
Hamzaoğlu, astımda ailesel yatkınlığın olduğunun düşünüldüğünü de
kaydederek, açıklamasını şöyle tamamladı:
"Bu nedenle öncelikle astımla yaşamayı öğrenmek gerekir. Astım hastaları
bazı noktalara dikkat ederek atak sayısı ve şiddetini azaltabilir. Çevre
şartlarının kontrol altına alınması da bu konuda yardımcı olur. Özellikle alerjik
astımda saptanan alerjenlerden uzak kalınmalıdır. Hava kirliliğinin arttığı
dönemlerde, polenlerin yoğun olduğu ilkbahar ve sonbahar dönemlerinde dış
ortamlarda bulunulmamalıdır. Sigara içmekten kaçınılmalıdır. Özellikle sigara
içilen evlerdeki çocuklarda astım hastalığı görülme sıklığı ve şiddeti artar. Bu
nedenle anne ve babaların, çocukların olduğu ortamda sigara içmemeleri gerekir.
Astım hastaları evde hayvan beslememelidir. Evde beslenen hayvanların tüyleri
alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Solunum yolları enfeksiyonlarına karşı
dikkatli olunmalıdır. Havalandırması iyi olmayan, nem oranı yüksek ve kalabalık
binalarda önceden tanısı konulmamış astım vakaları ortaya çıkabilir ya da var
olan astımın şiddetinde artış olabilir. Bu tür sağlıklı olmayan yerlerden
olabildiğince uzak durulmalıdır."
Muhabir: Asena Akçay
Yayıncı: Tuğba Yardımcı Mısır