48. Uluslararası
Antalya Altın Portakal Film Festivali ''Açılış ve Gala Töreni'' öncesi
resepsiyon düzenlendi.
Antalya
Kültür ve
Sanat Vakfı (
AKSAV) ile Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa
Akaydın ve eşi Günseli Akaydın'ın ev sahipliğinde, Antalya Kültür Parkı'nda verilen resepsiyona Türk sinemasının ünlü isimleri katıldı. Akaydın ve eşinin kapıda karşıladığı konuklar arasında
Oscar ödüllü Azeri yönetmen Rustam İbragimbekov, Türk sinema
sanatçıları Selda Alkol,
Halit Akçatepe,
Salih Güney, Murat Soydan, Ahu Tuğba,
İranlı yönetmen Niki Carimi ile çok sayıda davetli yer aldı.
Açılış resepsiyonuna katılan sanatçı Gül Erda, kadına yönelik şiddete dikkat çekmek için yüzüne yaptırdığı makyajla gözü ve yüzü yaralı şekilde geldi. Makyöz Corci'nin yaptığı makyajla şiddet gören kadını temsil ettiğini söyleyen Erda, erkeklerin kadına yönelik şiddetini
protesto ettiği söyledi. Festivalin ana temasının 'kadın' olduğuna dikkati çeken Gül Erda, ''
Kadın şiddeti ile ilgili söz
müzik bana ait bir
şarkı yazdım. Festivale yetişmedi ama daha sonra yapacağız.
Erkekleri kadınlar artık güzel yetiştirsinler arkadaşlar.
Güreş yaparken bile aynı kilodakilerle güreşiliyor. Kadınları döven erkeklere erkek demiyorum 'aciz canavarlar' diyorum. Bu şiddete dikkatİ çekmek için bu halde
festivale katılıyorum'' dedi.
Mustafa Akaydın, resepsiyonda yaptığı konuşmada yarım asırdır emin adımlarla yürüyen Altın Portakal
Film Festivali'nin büyüyerek kök salmasına herkesin tanıklık ettiğini kaydetti. Akaydın, ''İnanın yeni doğmuş çocuk heyecanı içindeyiz. Sizler için sanat dolu bir program hazırladık. 'Ve kadın dünyaya dokundu' diyoruz, kadın odaklı festival sunuyoruz'' dedi.
Jüri üyelerinin kadınlardan oluştuğunu, kadın temalı paneller, toplantılar, söyleşiler hazırladıklarını vurgulayan Akaydın, bu yıl ilk defa 'kadın zirvesi' düzenleneceğini söyledi.
Akaydın, ''Zirvenin temel amacı çığ gibi büyüyen ve bizi utanç içinde bırakan kadına uygulanan şiddete çare bulmak'' diye konuştu.
Bu yıl bir ilki daha gerçekleştirerek ''Geç Gelen Altın Portakal Ödülleri'' başlığı
altında 1979'da
sansür, 1980'de
darbe nedeniyle yapılayamayan festivallerin ödüllerini vereceklerini hatırlatan Akaydın, festival ailesi olarak sadece
Türkiye'nin sorunlarına ve sinemasına değil, dünya sinemasına da eğildiklerini kaydetti. Akaydın, şöyle konuştu:
''Bin yıllık komşumuz İran'da sinema emekçilerinin yaşadıklarına kayıtsız kalamayız. Yasaklı olan yönetmen Niki Karimi onur konuğumuz. Davet ettiğimiz halde
hapis tutulduğu ve
yurtdışı yasağı olduğu için aramızda bulunamayan İranlı yönetmenler Mojtaba Mirtahmasb ve Jafar Panahi'ye
özgürlük taleplerimizi buradan haykırıyoruz. Düzenlediğimiz
kampanya ile kendilerine özgürlük mektuplarını yollayacağız. Onları bir kere daha selamlıyorum. Daha özgür bir Türkiye ve daha adil bir dünya temennisi ile hepinize keyfi festival temenni ediyorum.''
Niki Karimi ile Akaydın, üzerinde ''Yasaksız sinema, yasaksız Panahi & Mirtahmasb yazılı kartpostalı Ankara'daki İran Büyükelçiliği'ne gönderilmek üzere imzaladı. Karini ile Akaydın, Altın Portakal'ın simgesi olan
Venüs heykelini de imzaladı.
Resepsiyona katılanlar ipine maytap bağlanmış üzerinde festivalin bu yılki simgesi martı bulunan beyaz balonları, İranlı yönetmenlerin özgür kalması ümidiyle yakarak, havaya uçurdu.
Resepsiyon, Grup Marşandiz'in mini konseriyle sona erdi.
(VHD-FÜ-ECN)08.10.2011 21:53:25