ANTALYA (A.A) - 49. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film
Festivali, açılış galası ve onur ödülleri töreni yapıldı.
Cam Piramit Kongre ve Fuar Merkezindeki açılış galasında, Yönetmen Duygu
Sağıroğlu, Yapımcı Necip Sarıcı, oyuncular Güler Ökten, Salih Güney, Meral Zeren
ve Macar Yönetmen Istvan Szaboya Yaşam Boyu Onur ödülü, ışık şefi Erol
Batıbekiye de Sinema Emek Ödülü, Işık Yenersuya ise Yıldırım Önal Anı
Ödülü verildi.
Duygu Sağıroğluna ödülünü vermek için sahneye gelen Kültür ve Turizm
Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Faruk Şahin, merhum Belediye Başkanı Avni Tolunay
tarafından 1964 yılında çok güç şartlarda, kıt imkanlarla temelleri atılan
Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivalinin bugün geldiği noktanın
memnuniyet verici olduğunu kaydetti.
Festivalin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından da ilgiyle izlendiğine
değinen Şahin, bakanlığın gerek Antalyaya, gerekse Türk sinemasına katkılarından
dolayı festivali her yıl desteklediğini, bu desteklerin gelecek yıllarda da devam
edeceğini bildirdi.
Türk sinema sektörünün son yıllarda büyük atılım yaptığını vurgulayan Şahin,
2000 yılı başı itibarıyla Türkiyede üretilen yerli film sayısı 10-15 bandından
65-70 bandına yerleşmiş durumda. Bu durum yerli film izleme oranlarını da
artırmış, yabancı film izleme sayılarını da geçmiştir. Yerli film izleme
oranlarında yüzde 50 bandında Avrupanın birinci, dünyanın 6. konumuna gelmiş
durumdayız. Sinema sektöründeki gelişmeler, dizileri de etkilemiş, 100e yakın
film 50ye yakın ülkede gösterilmektedir dedi.
Ödülünü Şahinden alan Duygu Sağıroğlu da konuşmayı sevmediğini belirterek,
herkese teşekkür etti.
-Ökten ödülünü Vali Altıparmaktan aldı-
Gecede sinema oyuncusu Güler Ökten, Yaşam Boyu Onur Ödülünü Antalya
Valisi Ahmet Altıparmaktan aldı. Altıparmak, törende yaptığı konuşmada, Ökteni
kutlayarak, kendisini keyifle izlediğini söyledi. En seçkin sinema sanatçılarını,
dünyanın en güzel şehrinde ağırlamaktan mutluluk duyduğunu dile getiren
Altıparmak, sanatçılara kültürler arası diyaloğu, ortak yaşamı şekillendirdikleri
için teşekkür etti.
Festivalin Antalyanın tanımına, marka değerine ve Türk sinemasının
endüstrileşmesine büyük katkı sağladığına dikkati çeken Altıparmak, Türk
sinemasının edindiği bu itibarın çok önemli olduğunu vurguladı.
Antalyada bugüne kadar 120 film ve belgesel çekildiğine dikkati çeken
Altıparmak, Buna destek vermeye devam edeceğiz. Antalyaya yılda 11 milyon
turist geliyor. Bu film festivalini yeterince tanıtırsak bu kişileri festivale
taşıyabiliriz. Umarım bunlar gerçekleşir diye konuştu.
Güler Ökten de yaşamı boyunca emeğin saygınlığına inandığını, böyle değerli
bir ödülle yüceltilmesinin kendisini çok mutlu ettiğini söyledi. Bunun
gerçekleştirilmesini sağlayanlara teşekkür eden Ökten, Çocukların ölmediği,
barışın egemen olduğu, harcanan tüm emeklerin değerli karşılıklar bulduğu günler
uzak değil dedi.
-Macar Yönetmen Szaboya ödülünü Avşar verdi-
Festivalin Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması Jüri Başkanı Macar
Yönetmen Istvan Szabo, Yaşam Boyu Onur Ödülünü, Ulusal Uzun Metraj Film
Yarışması Jüri Başkanı Hülya Avşardan aldı.
Szabo, yaptığı konuşmada, film yapmaya başladığında kendisine, Bir filmi
biricik yapan, eşsiz kılan nedir- Sözlerle edebiyatla müzikle tiyatro üzerinde
ifade edemediğimiz nedir- Bize hareketli resmin, yani filmin göstereceği şey
nedir- diye sorduğunu anlattı. Şunu gördüm, bir tek şey vardı yaşayan insan
yüzü diyen Szabo, aldığı ödülü salonda bulunan bütün erkek ve kadın oyuncularla
paylaşmak istediğini dile getirdi.
Macar Yönetmene ödülünü sunan Hülya Avşar da salonda bulunan herkesi sevgi
ve saygıyla selamladığını kaydetti.
Oyuncu Meral Zerene ödülünü Sümer Tilmaç verdi. Zeren, çok duygulandığını
belirterek, Tek dileğim savaş olmasın, evlerimiz yıkılmasın, çocuklarımız
ölmesin, dostluk ve barış içinde yaşayalım dedi.
-Genç sinemacılara Sendikalaşın çağrısı-
Oyuncu Salih Güney de ödülünü Selda Alkordan aldı. Salih Güney, ödülünü
aldıktan sonra yaptığı konuşmada, bu ödülün kendisine önemli mesajlar verdiğini
dile getirdi.
Sinema sanatına yeni başlayanlar ya da bırakmaya karar verenlere seslenen
Güney, Sanatta korku yoktur. Kızgınlık yoktur. Dargınlık yoktur. Bunu sonuna
kadar devam ettirmeye mecburuz. Kimin ne olacağı belli olmaz. Bu öyle bir
meslektir ki bazı insanlar şöhret olur, arayı açar. Dolaylı olarak genç
arkadaşlarıma, maalesef bizi yöneten, çirkin televizyon dizilerimizi reklamların
arasına sokan yanlış yönetime karşı en kısa zamanda sinema oyuncuları derneğine,
sendikasına üye olmalarını tavsiye ediyorum diye konuştu.
Selda Alkor da Salih Güneye ödülünü vermekten gurur duyduğunu söyledi.
Alkor, Bir avuç kişi kaldık. Hiç olmazsa birbirimize güzel sözler söyleme şansı
yarattığınız için teşekkür ediyoruz dedi.
Yapımcı Necip Sarıcı, ödülünü Tijen Pardan aldı. Sarıcı, ödülünü eşi,
kızları ve torunlarına, Türk halkına ve Cumhuriyete armağan ettiğini kaydetti.
Işık şefi Erol Batıbekiye de Sinema Emek Ödülü verildi. Ödülünü Deniz
Türkaliden alan Batıbeki, Sinemaya tam 50 yılımı verdim. 50 yılın karşılığı
olarak bu ödülü alıyorum. Bu ödülü bana layık gören kişi ve kurumlara çok
teşekkür ediyorum. 70li yıllarda benim de iki kez yönetiminde bulunduğum Sinema
Emekçileri Sendikasına teşekkür ediyorum. Genç sinemacı arkadaşlarımızı
örgütlenmeye, sendika üyesi olmaya çağırıyorum. Herkese teşekkür ediyorum diye
konuştu.
-Yıldırım Önal Anı Ödülü Yenersunun-
Oyuncu Işık Yenersuya, Yıldırım Önal Anı Ödülünü Cihat Tamer verdi.
Ödüle kendisinden daha çok kimsenin sevinemeyeceğini dile getiren Yenersu,
Yıldırım Önal ile gençlik yıllarında yaşadığı bir anısını paylaştı. Yenersu,
şöyle konuştu:
Yarım asırdan fazla zaman önce, konservatuvar öğrencisiyken arkadaşlar
dediler ki yatakhanede, Yıldırım Önal geldi, bugün sizi izledi gizlice. Seni de
çok beğenmiş. Nasıl sinirlendiğimi anlatamam, beni işlettiler diye çok üzüldüm
ama bir şey de söylemedim. Yıldırım Önal gelmiş olabilir, ama bizi seyretmez.
Aradan 5 yıl geçti, kendisi Sezar ile Kleopatra oyununda Kleopatra olarak
karşısında beni istiyor. O zaman inandım. Dalga geçmemişler. Yıldırım Önal
mitolojik bir tanrıydı benim için. Bütün tiyatrocular için bir efsaneydi. Ben onu
ne bu heykelin hüzünlü anısıyla ne de son gördüğünüz fotoğrafıyla anıyorum. Onu
mitolojik tiyatro tanrısı olarak anıyorum. Bana öğrettiği her şey için, yazılı
olmayan tiyatro yasalarını öğrettiği için minnettarım. Değerli anısı önünde
saygıyla eğiliyorum. Işıklar içinde uyusun.
Yenersu, ödülünü aldıktan sonra, Festivale teşekkürüm şudur diyerek
sahnede hareketsiz halde duran ve Pir Sultan Abdalı canlandıran mankenin elinde
taşıdığı, üzerinde Sivası unutma yazılı bağlamayı gösterdi.
Cihat Tamer de ödülü verdikten sonra yaptığı konuşmada, bu yılki festivalin
temasının mizah, demokrasi ve muhalefet olduğunu hatırlattı.
Tamer, Maalesef ülkemizin üzerinde kara bulutların dolaştığı, Ben böyle
sanatın içine tükürürüm diyen büyüklerimize rağmen yarım asrını devirmeye
çalışan bir Antalya Altın Portakal Festivali yaşıyorsak, sevgili gençler
sayesinde. Altın Portakal Film Festivali, sanata ve kültüre baş koymuş, gönül
vermiş gençler sayesinde 2023e, hatta 2071e kadar yaşayacak dedi.
Açılışta sanatçı ve gazeteci Ömür Gedik de konseriyle geceye renk kattı.
Ömür Gedikin, Kazım Koyuncunun Hayde adlı şarkısını seslendirmesi sırasında
sahneye çıkan Cem Özer de parçada Gedike eşlik etti. Gecede Ömür Gedik, Türk ve
dünya sinemasının sevilen filmlerinin parçalarından eserler seslendirdi.
-Bu yıl 11 film yarışacak-
49. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivalinde bu yıl Ulusal
Uzun Metraj Film Yarışmasında yarışacak filmler ve yönetmenleri ise şöyle:
Çağatay Tosun Derin Düşünce
Ahmet Sönmez Elveda Katya
Dilek Keser-Ulaş Güneş Kacargil Evdeki Yabancılar
Hüseyin Tabak Güzelliğin On Par Etmez
Ersin Kana Hile Yolu
Umut Dağ Kuma
Ali Aydın Küf
Rezzan Tanyeli Pazarları Hiç Sevmem
Ali Adnan Özgür Toprağın Çocukları
Tunç Okan Umut Üzümleri
Erdem Tepegöz Zerre
(Bitti)
Muhabir: Güç Gönel / Murat Yolcu
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu